Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Synonyme
Über uns
Werkzeuge
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Über uns
Quellen
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Verlauf
break up
Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau
Bedeutungen von dem Begriff
"break up"
im Türkisch Englisch Wörterbuch : 70 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
Common Usage
1
Common Usage
break up
v.
ayrılmak
2
Common Usage
break up
v.
ilişkiyi kesmek
General
3
General
break up
n.
dağılma
4
General
break up
v.
eğlendirmek
5
General
break up
v.
bitmek
6
General
break up
v.
bitirmek
7
General
break up
v.
bozuşmak
8
General
break up
v.
kırmak
9
General
break up
v.
bölünmek
10
General
break up
v.
ayrılmak (sevdiğinden)
11
General
break up
v.
parçalamak
12
General
break up
v.
tatile girmek (okul)
13
General
break up
v.
üzmek
14
General
break up
v.
dağılmak
15
General
break up
v.
parçalanmak
16
General
break up
v.
sona ermek
17
General
break up
v.
ayırmak
18
General
break up
v.
kavgayı ayırmak
19
General
break up
v.
ufalamak
20
General
break up
v.
dağıtmak
21
General
break up
v.
çözülmek
22
General
break up
v.
bozulmak (nişan)
23
General
break up
v.
ilişkiyi bitirmek
24
General
break up
v.
tatil olmak
25
General
break up
v.
tatile girmek
26
General
break up
v.
yolları ayrılmak
27
General
break up
v.
bitkin düşmek
28
General
break up
v.
yol ayrımına gelmek
29
General
break up
v.
tükenmek
30
General
break up
v.
çökmek
31
General
break up
v.
dağılıp parçalanmak
32
General
break up
v.
parça parça olmak
33
General
break up
v.
yok etmek
34
General
break up
v.
mahvetmek
35
General
break up
v.
sonu gelmek
36
General
break up
v.
sinir krizi geçirmek
37
General
break up
v.
sinirsel çöküntü yaşamak
38
General
break up
v.
eşinden ayrılmak
Phrasals
39
Phrasals
break up
v.
parçalara ayırmak
40
Phrasals
break up
v.
sabanla sürmek
41
Phrasals
break up
v.
son vermek
42
Phrasals
break up
v.
feshetmek
43
Phrasals
break up
v.
yarıda keserek bitirmek
44
Phrasals
break up
v.
(birini) kahkahalarla güldürmek
45
Phrasals
break up
v.
dağılmak
46
Phrasals
break up
v.
kuvvetten düşmek
47
Phrasals
break up
v.
gülmeye başlamak
48
Phrasals
break up
v.
(sinyal) düzgün iletilememek
49
Phrasals
break up
v.
sesi kesilmek
50
Phrasals
break up
v.
sesi kesik kesik gelmek
51
Phrasals
break up
v.
kahkahalara/gözyaşlarına boğmak
52
Phrasals
break up
v.
kahkahalara/gözyaşlarına boğulmak
53
Phrasals
break up
v.
kahkahayı patlatmak/hüngür hüngür ağlamak
54
Phrasals
break up
v.
patlamak
55
Phrasals
break up
v.
kendini koyvermek/bırakmak
56
Phrasals
break up
v.
ara vermek
57
Phrasals
break up
v.
monotonluğunu kırmak
58
Phrasals
break up
v.
buzlu veya kayalık zemine kazma vurmak
59
Phrasals
break up
v.
sürekliliğini bozmak
60
Phrasals
break up
v.
akışını bozmak
61
Phrasals
break up
v.
kürlemek
62
Phrasals
break up
v.
çözmek
Chemistry
63
Chemistry
break up
v.
çözündürmek
64
Chemistry
break up
v.
(madde) bileşenlerine ayırmak
65
Chemistry
break up
v.
(madde) ayrıştırmak
Breeding
66
Breeding
break up
v.
(tavukta) gurk olma durumunu beslenme değişikliği ile kontrol etmek
Geography
67
Geography
break up
v.
buzuldan ayrılmak
Military
68
Military
break up
n.
ayrılma
69
Military
break up
n.
dağılma
Archaic
70
Archaic
break up
v.
zorla girmek
Bedeutungen, die der Begriff
"break up"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 75 Ergebniss(e)
Kategorie
Englisch
Türkisch
General
1
General
break-up
n.
dağılma
2
General
break-up
n.
parçalanma
3
General
break up the fight
v.
kavga ayırmak
4
General
break something up
v.
noktalamak
5
General
break up the fight
v.
kavga (edenleri) ayırmak
6
General
break something up
v.
parçalamak
7
General
break up with
v.
bitirmek
8
General
break up the fight
v.
kavga edenleri ayırmak
9
General
break up a home
v.
yuva bozmak
10
General
break up the link with somebody
v.
ipleri koparmak
11
General
break up with
v.
parçalamak
12
General
break up the relationship with somebody
v.
ipleri koparmak
13
General
break something up
v.
sona erdirmek
14
General
break up with
v.
ilişkiyi bitirmek
15
General
break something up
v.
ovalamak
16
General
break up with
v.
parçalanmak
17
General
break up somebody's marriage
v.
yuvasını yıkmak
18
General
break up a family
v.
yuva yıkmak
19
General
break up the meeting
v.
toplantıyı kesmek
20
General
break up with the lover
v.
sevgiliden ayrılmak
21
General
break up with the lover
v.
sevgilisinden ayrılmak
22
General
break up the demonstration
v.
göstericileri dağıtmak
23
General
break up the crowd
v.
kalabalığı dağıtmak
24
General
stay friends after a break up
v.
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak
25
General
stay friends after a break up
v.
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak
26
General
be (still) friends after break up
v.
ayrıldıktan sonra arkadaş kalmak
27
General
be (still) friends after break up
v.
ayrıldıktan sonra arkadaş olarak kalmak
28
General
break up with somebody
v.
(sevgiliden vb) ayrılmak
29
General
break up with somebody
v.
ilişkiyi noktalamak
30
General
the traffic jam to break up
v.
trafik açılmak
31
General
break up a dog fight
v.
kavga eden köpekleri ayırmak
32
General
break up into small pieces
v.
küçük parçalara ayırmak/ayrılmak
33
General
break up into small pieces
v.
tuzla buz olmak
34
General
break up the fight
v.
kavgayı ayırmak
35
General
break up with someone
v.
birinden ayrılmak
Phrasals
36
Phrasals
break (up) (into something)
v.
(bir şeylere) ayrılmak
37
Phrasals
break (up) (into something)
v.
kırılıp (bir şeylere) ayrılmak
38
Phrasals
break (up) (into something)
v.
küçük parçalara ayrılmak
39
Phrasals
break (up) (into something)
v.
tuzla buz olmak
40
Phrasals
break someone up
v.
birinden ayrılmak
41
Phrasals
break someone up
v.
biriyle ilişkisini kesmek/bitirmek/sonlandırmak
42
Phrasals
break something up (into something)
v.
bir şeyi (küçük parçalara) ayırmak/bölmek
43
Phrasals
break something up (into something)
v.
bir şeyi (küçük parçalar halinde) kırmak
44
Phrasals
break something up (into something)
v.
bir şeyi kırıp (küçük para) bölmek
45
Phrasals
break up with (one)
v.
(birinden) ayrılmak
46
Phrasals
break up with (one)
v.
(biriyle) ilişkisini bitirmek
Colloquial
47
Colloquial
break it up!
expr.
kesin şunu!
48
Colloquial
break it up!
expr.
(kavga edenler için) ayrılın!
49
Colloquial
break it up right now!
exclam.
ayrılın hemen!
50
Colloquial
break it up
exclam.
kavgayı kesin
51
Colloquial
break it up
exclam.
ayrılın
Idioms
52
Idioms
(one's marriage) to break up
v.
evliliği bitmek
53
Idioms
(one's marriage) to break up
v.
yuvası yıkılmak
Speaking
54
Speaking
people don't just break up with each other out of nowhere
expr.
insanlar durup dururken birbirlerinden ayrılmazlar
55
Speaking
break it up!
expr.
kes şunu!
56
Speaking
I want you to break up with my sister
expr.
kız kardeşimden ayrılmanı istiyorum
57
Speaking
I don't want to break up with you
expr.
senden ayrılmak istemiyorum
Trade/Economic
58
Trade/Economic
break-up value
n.
elden çıkarma değeri
59
Trade/Economic
break up value
n.
elden çıkarma değeri
60
Trade/Economic
break-up value
n.
elden çıkarma maliyeti
61
Trade/Economic
break-up value
n.
hurda değer
62
Trade/Economic
break up of cost
n.
kalem kalem maliyet (dökümü)
63
Trade/Economic
break-up value
n.
tasfiye değeri
Law
64
Law
break up stolen vehicles for their parts
v.
çalıntı otoları parçalamak ve çenç yapmak
Technical
65
Technical
break-up
n.
(radarla tespitte) tek bir katı dönüşün çok sayıda dönüşe ayrılması
66
Technical
break-up
n.
(görüntü yorumlama) büyütme sonucu görüntülenen ögenin özelliğini kaybetmesi
Telecom
67
Telecom
break up value
n.
tasfiye değeri
Aeronautic
68
Aeronautic
break-up
n.
parçalama
Optics
69
Optics
tear film break-up time
n.
gözyaşı tabakası kırılma süresi
70
Optics
tear film break-up time
n.
gözyaşı filmi kırılma zamanı
Printing
71
Printing
break up for color
v.
(tipo baskı malzemesini) her parçanın farklı renkte basılabilmesi için parçalara ayırmak
Agriculture
72
Agriculture
break up the ground around a tree
v.
boğaz açmak
Environment
73
Environment
ice break up
n.
buz tıkacı
Geology
74
Geology
continental break-up
n.
kıtasal kırılma
Slang
75
Slang
break it up!
expr.
ayrılın!
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of break up
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy