boring - Türkisch Englisch Wörterbuch

boring

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "boring" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 32 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
boring adj. sıkıcı
That book was so boring that I couldn't finish it.
O kitap o kadar sıkıcıydı ki bitiremedim.

More Sentences
General
boring adj. can sıkıcı
The lecture was boring.
Ders can sıkıcıydı.

More Sentences
boring adj. sıkıcı
Your story is boring.
Hikayen çok sıkıcı.

More Sentences
Common Usage
boring adj. bıktırıcı
boring adj. bıktıran
General
boring n. delik
boring n. sondaj
boring n. petrol bulmak amacıyla toprağı delme
boring adj. boğucu
boring adj. usandırıcı
boring adj. tuzsuz
boring adj. bayıcı
Technical
boring n. burgulama
boring n. boru sürme
boring n. boru çapı
boring n. delik açma
boring n. sürme
boring n. sondaj
boring adj. delici
Mechanic
boring n. delik işleme
Construction
boring n. burgu salma
boring n. delme
boring n. sondaj
Automotive
boring n. baralama
boring n. rektifiye
boring n. rektifiye etme
boring n. silindirlerin daha büyük bir ölçüye tornalanması
Mining
boring n. delme
boring n. sondaj deliği
boring n. sondaj
Geology
boring n. sondaj yapma
boring n. dikey olarak delinerek alınan silindirik bir toprak katmanı numunesi

Bedeutungen, die der Begriff "boring" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 190 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
boring people n. sıkıcı insanlar
Tom is one of the most boring people I've ever met.
Tom tanıdığım en sıkıcı insanlardan biri.

More Sentences
get boring v. sıkıcı olmaya başlamak
She really needs another trick, that one's getting boring.
Gerçekten ona başka bir numara lazım, bu sıkıcı olmaya başladı.

More Sentences
get boring v. sıkıcı olmak
If it gets boring, I'll go home.
Sıkıcı olursa eve giderim.

More Sentences
pretty boring adj. oldukça sıkıcı
This looks pretty boring, and the press have already gone home.
Bu oldukça sıkıcı görünüyor ve basın çoktan evine gitti.

More Sentences
Colloquial
so boring adj. çok sıkıcı
This is so boring.
Bu çok sıkıcı.

More Sentences
very boring adj. çok sıkıcı
Cities are very polluted; villages are very boring.
Kentler çok kirlidir; Köyler çok sıkıcıdır.

More Sentences
life is boring expr. hayat sıkıcı
My life is boring.
Hayatım sıkıcı.

More Sentences
Speaking
you're boring expr. sen sıkıcısın
You're boring.
Sen sıkıcısın.

More Sentences
you're boring expr. sıkıcısın
I don't think you're boring.
Sıkıcı olduğunu düşünmüyorum.

More Sentences
General
boring talk n. tıraş
boring machine n. delme makinası
exploratory boring n. deneme sondajı
boring person n. sıkıcı tip
boring chatter n. zevzeklik
boring story n. sıkıcı hikaye
boring subject n. sıkıcı konu
boring book n. sıkıcı kitap
have somebody do a boring job v. pösteki saydırmak
become boring v. kabak tadı vermek
become boring v. sıkıcı olmaya başlamak
be extremely boring v. aşırı sıkıcı olmak
be extremely boring v. son derece sıkıcı olmak
dead-boring adj. ölesiye sıkıcı
pretty boring adj. bir hayli sıkıcı
Colloquial
a boring holiday n. sıkıcı bir tatil
Idioms
boring in the extreme adj. çok sıkıcı
boring in the extreme adj. yürek daraltıcı
boring in the extreme adj. bezdirici
boring in the extreme adj. usandırıcı
boring in the extreme adj. sıkıntıdan patlatıcı
boring in the extreme adj. aşırı/inanılmaz sıkıcı
boring in the extreme adj. çok sıkıcı
boring in the extreme adj. ölümüne sıkıcı
boring in the extreme adj. aşırı sıkıcı
boring in the extreme adj. son derece sıkıcı
boring in the extreme adj. inanılmaz sıkıcı
Speaking
am I boring you? expr. ben sıkıcı mıyım?
today is a boring day expr. bugün sıkıcı bir gün
do you think your life is boring? expr. hayatının sıkıcı mı olduğunu düşünüyorsun?
what a boring man expr. ne kadar sıkıcı bir adam
what a boring man expr. ne sıkıcı bir adam
it's so boring here without you expr. sensiz burası çok sıkıcı
am I boring you? expr. sıkıyor muyum seni?
welcome to my boring life expr. sıkıcı hayatıma hoş geldiniz
am I boring you? expr. seni sıktım mı?
am I boring you? expr. seni sıkıyor muyum?
it's so boring here without you expr. sensiz çok sıkıcı burası
I'm done boring you expr. seni daha fazla sıkmayacağım
it's so boring here without you expr. sen yokken çok sıkıcı burası
Technical
experimental boring n. araştırma sondajı
auger boring n. auger tünel açma
jig boring n. bağlamalı delme
boring bar n. çap kılavuzu
mud-flush boring n. çamur püskürtmeli sondaj
boring tower n. delme kulesi
boring rope n. delme halatı
boring machine n. delik büyütme tezgahı
boring tool n. delgi
deep boring n. derin sondaj
boring cylinder n. delme silindiri
sea boring n. deniz sondajı
boring and milling machine n. delik büyütme ve frezeleme tezgahı
percussion boring n. darbeli sondaj
boring device n. delme cihazı
boring bar n. delme çubuğu
trial boring n. deneme sondajı
california method of boring n. darbeli kaliforniya sondaj metodu
off-shore boring n. deniz sondajı
boring tool n. delme aleti
boring heads n. delme kafaları
boring machines n. delme makinaları
boring machine n. delme makinesi
floor type boring and milling machines n. döşeme tipli delik büyütme ve frezeleme tezgahları
vertical boring machine n. dikey delik açma makinesi
vertical boring mill n. dikey torna tezgahı
diamond boring n. elmaslı delme
hand boring n. elle sondaj
precision boring n. hassas delme
taper boring n. içten konik torna etme
internal boring n. iç delme
taper boring n. iç çapı konik tornalama
core boring n. karot sondajı
unshielded tunnel boring machine n. kalkansız tünel açma makinesi
taper boring n. konik iç çap tornalama
taper boring n. konik delme
check boring n. kontrol sondajı
boring bar n. matkap mili
auger boring n. matkap ile delme
boring dust n. lağım tozu
boring head n. maticap aynası
boring head n. matkap başı
metallic wood boring beetle n. metalik ağaç delici kınkanat
numerical control boring machine n. nümerik kontrollü delme makinesi
rodless shaft boring machine n. rotsuz kuyu açma makinesi
cylinder boring machine n. silindir rektifiye tezgahı
mass-production boring machines n. seri üretim delgi makineleri
cylinder boring machine n. silindir rektifiye makinesi
boring tools n. sondaj takımları
boring equipment n. sondaj techizatı
boring bar n. sondaj çubuğu
boring profile n. sondaj kesiti
boring contract n. sondaj sözleşmesi
boring mill n. sondaj mili
shaft boring machine n. şaft delme makinesi
boring rig n. sondaj tesisatı
boring tool n. sondaj
boring machines n. sondaj makinaları
tunnel boring n. tünel açma
tunnel boring machine (tbm) n. tünel delme makinesi
foundation boring n. temel sondajı
tunnel boring machine n. tünel açma makinesi
boring machine with horizontal spindle n. yatay iş milli delik büyütme tezgahı
horizontal boring n. yatay delme
horizontal boring machine n. yatay delme makinesi
horizontal boring machine n. yatay matkap
bearing boring machine n. yatak tornası
soil boring n. zemini delme
Mechanic
turning and boring mill n. dikey torna tezgahı
boring mill n. delik tezgahı
boring bar n. delik kateri
boring machine n. delik işleme tezgahı
counter boring n. düz havşa açma
boring machine n. oyma tezgahı
horizontal thrust boring machine n. yatay boru sürme makinesi
Construction
deep boring implements n. derin sondaj aletleri
core boring operator n. karot operatörü
drilling and boring machinery n. sondaj ve sondaj makineleri
tunnel boring machine n. tünel açma makinesi
earth pressure balance tunnel boring machine n. toprak basınç dengeli tünel açma makinesi
Automotive
line boring machine n. ana yatak bara makinesi
con rod boring machine n. biyel kolu bara makinesi
boring tool n. kesici takım
boring machine n. silindir rektifiye tezgahı
cylinder boring and surface milling machine n. silindir rektifiye ve yüzey frezeleme makinesi
cylinder boring n. silindir rektifiyesi
boring bar n. silindirlerin daha büyük bir ölçüye rektifiye edilmesi için kullanılan makine
boring head n. takım tutucu
boring capacity n. tornalama kapasitesi
Petrol
earth boring machine n. sondaj makinesi
Mining
tunnel boring n. tam cepheli tünel açma
boring master n. baş sondör
boring tool n. delme aleti
boring machine n. delgi
exploratory boring n. deneme sondajı
boring tower n. delme kulesi
boring machine n. delme aygıtı
boring tool n. delme aygıtı
boring machine n. delme makinesi
boring rope n. delme halatı
boring tool n. delik açma aygıtı
core boring n. karot sondajı
boring dust n. lağım tozu
wash boring n. sulu sondaj
boring machine n. sondöz
boring machine n. sondaj makinesi
boring tower n. sondaj kulesi
boring rig n. sondaj donanımı
boring log n. sondaj logu
boring rig n. sondaj tesisatı
boring profile n. sondaj kesiti
boring equipment n. sondaj teçhizatı
Zoology
wood-boring beetle n. ağaç kemiren kınkanat
metallic wood boring beetle n. metalik ağaç delici kınkanat
wood-boring beetle n. tahtakurdu
Environment
test boring n. test sondajı
horizontal boring n. yatay sondaj
Geology
raise boring n. başyukarı delme
auger boring n. burgu ile delme
depth of boring n. delme derinliği
auger boring n. ojey delgisi
boring log n. sondaj logu
boring depth n. sondaj derinliği
boring rig n. sondaj aleti
boring machine n. sondaj makinası
depth of boring n. sondaj derinliği
Slang
boring old fart n. iç geçmiş
boring old fart n. içi geçmişin teki
boring old fart n. moruk
boring old fart n. sıkıcı ihtiyar adam
boring old fart n. bunak
bof (boring old fart) n. iç geçmiş
bof (boring old fart) n. içi geçmişin teki
bof (boring old fart) n. moruk
bof (boring old fart) n. sıkıcı ihtiyar adam
bof (boring old fart) n. bunak
boring old fart n. eski moda ihtiyar adam
boring old fart n. eski kafalı ihtiyar adam
boring old fart n. köhnemiş ihtiyar adam
boring old fart n. eski kafalı, ön yargılı moruk
British Slang
tit boring expr. aşırı sıkıcı