Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | birinin çocuğuna/çocuklarına bakıcılık yapmak | babysit with (someone) v. |
Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (birinin çocuğuna/çocuklarına) bakıcılık yapmak | babysit for (someone) v. | ||
I wonder if Tom can babysit for us tonight. Tom bu gece bize bakıcılık yapabilir mi diye merak ediyorum. More Sentences |
||||
Idioms | ||||
Idioms | (birinin çocuğuna/çocuklarına) bakıcılık yapmak | babysit (someone) v. | ||
You won't have to babysit tonight. Bu gece bebek bakıcılığı yapmak zorunda kalmayacaksın. More Sentences |
||||
Phrasals | ||||
Phrasals | (biriyle) beraber birinin çocuğuna/çocuklarına bakıcılık yapmak | babysit with (someone) v. |