birine/bir şeye bir bakmak

Bedeutungen von dem Begriff "birine/bir şeye bir bakmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	birine/bir şeye bir bakmak	check someone or something out v.

Bedeutungen, die der Begriff "birine/bir şeye bir bakmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 191 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Phrasals
1	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	gaze at (someone or something) v.
I gazed at the sea for hours. Saatlerce denize baktım. More Sentences
2	Phrasals	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	look down upon (someone or something) v.
He never looks down upon others. O, asla diğerlerine tepeden bakmaz. More Sentences
Idioms
3	Idioms	(birine/bir şeye) kesin gözüyle bakmak	take (someone or something) for granted v.
But we cannot exactly take for granted the advances that science will make. Ancak bilimin kaydedeceği ilerlemelere kesin gözüyle bakamayız. More Sentences
Phrasals
4	Phrasals	(birine/bir şeye, başka biri/bir şey) gözüyle bakmak	treat (someone or something) as (someone or something else) v.
5	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	glom (someone or something) v.
6	Phrasals	(birine/bir şeye) gözlerini dikip bakmak	glom (someone or something) v.
7	Phrasals	(birine/bir şeye) uzun uzun bakmak	glom (someone or something) v.
8	Phrasals	(birine/bir şeye) bir şey gözüyle bakmak	take (someone or something) for v.
9	Phrasals	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	peek in on (someone or something) v.
10	Phrasals	(birine/bir şeye) üstünkörü bakmak	peek in on (someone or something) v.
11	Phrasals	birine/bir şeye olumlu bakmak	incline toward someone or something v.
12	Phrasals	birine/bir şeye sıcak bakmak	incline toward someone or something v.
13	Phrasals	(birine/bir şeye biri/bir şey) için bakmak	keep (someone or something) for (someone or something) v.
14	Phrasals	biri için birine/bir şeye bakmak	keep someone or something for someone v.
15	Phrasals	birinin yerine birine/bir şeye bakmak	keep someone or something for someone v.
16	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	babysit with (someone or something) v.
17	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	peer out at (someone or something) v.
18	Phrasals	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	peer out at (someone or something) v.
19	Phrasals	(birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak	peer out at (someone or something) v.
20	Phrasals	birine/bir şeye belli bir şeyle bakmak	regard someone or something with something v.
21	Phrasals	birine/bir şeye belli bir şekilde bakmak	regard someone or something with something v.
22	Phrasals	birine/bir şeye bir şeyle bakmak	regard someone or something with something v.
23	Phrasals	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	smirk at (someone or something) v.
24	Phrasals	yüzü (birine/bir şeye) bakmak	point toward (someone or something) v.
25	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) arasında olarak bakmak	count (someone or something) among (something) v.
26	Phrasals	birine/bir şeye bakmak	attend to someone or something v.
27	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	care for (someone or something) v.
28	Phrasals	birine/bir şeye dikkatlice bakmak	case someone/something out v.
29	Phrasals	(birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak	check in on (someone or something) v.
30	Phrasals	(birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak	check on (someone or something) v.
31	Phrasals	(birine/bir şeye) uğrayıp nasıl olduğuna/iyi mi diye bakmak	check up on (someone or something) v.
32	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) gözüyle bakmak	count (someone or something) as (something) v.
33	Phrasals	(birine/bir şeye) gözü gibi bakmak	dote on (someone or something) v.
34	Phrasals	(birine/bir şeye) gözü gibi bakmak	dote over (someone or something) v.
35	Phrasals	(birine/bir şeye) kötü kötü bakmak	frown at (someone or something) v.
36	Phrasals	(birine/bir şeye) hoşnutsuz bir şekilde bakmak	frown at (someone or something) v.
37	Phrasals	(birine/bir şeye) kaşlarını çatıp bakmak	frown at (someone or something) v.
38	Phrasals	(birine/bir şeye) sert sert bakmak	frown at (someone or something) v.
39	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	gaze on (someone or something) v.
40	Phrasals	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	glance at (someone or something) v.
41	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca göz atmak/bakmak	glance at (someone or something) v.
42	Phrasals	dönüp (birine/bir şeye) bakmak	glance back at (someone or something) v.
43	Phrasals	hızlıca dönüp arkasındaki (birine/bir şeye) bakmak	glance back at (someone or something) v.
44	Phrasals	aşağıdaki (birine/bir şeye) bakmak	glance down at (someone or something) v.
45	Phrasals	başını eğip (birine/bir şeye) bakmak	glance down at (someone or something) v.
46	Phrasals	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	glance over at (someone or something) v.
47	Phrasals	(birine/bir şeye) şöylesine bir bakmak	glance over at (someone or something) v.
48	Phrasals	(birine/bir şeye) sert sert bakmak	glare at (someone or something) v.
49	Phrasals	(birine/bir şeye) ters ters bakmak	glare at (someone or something) v.
50	Phrasals	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	glare at (someone or something) v.
51	Phrasals	(birine/bir şeye) düşmanca bakmak	glare at (someone or something) v.
52	Phrasals	(birine/bir şeye) kızgınlıkla bakmak	glare at (someone or something) v.
53	Phrasals	(birine/bir şeye) sert sert bakmak	glare down on (someone or something) v.
54	Phrasals	(birine/bir şeye) ters ters bakmak	glare down on (someone or something) v.
55	Phrasals	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	glare down on (someone or something) v.
56	Phrasals	(birine/bir şeye) düşmanca bakmak	glare down on (someone or something) v.
57	Phrasals	(birine/bir şeye) kızgınlıkla bakmak	glare down on (someone or something) v.
58	Phrasals	(birine/bir şeye) gözlerini dikip bakmak	goggle at (someone or something) v.
59	Phrasals	(birine/bir şeye) olumlu/sıcak bakmak	lean toward (someone or something) v.
60	Phrasals	(birine/bir şeye) kötü niyetle bakmak	leer at (someone or something) v.
61	Phrasals	(birine/bir şeye) pis pis bakmak	leer at (someone or something) v.
62	Phrasals	(birine/bir şeye) kötü kötü bakmak	leer at (someone or something) v.
63	Phrasals	(birine/bir şeye) geçici bir süreliğine bakmak	look after (someone or something) v.
64	Phrasals	(birine/bir şeye) iyi bakmak	look after (someone or something) v.
65	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	look at (someone or something) v.
66	Phrasals	(birine/bir şeye) uğramak/bakmak	look in on (someone or something) v.
67	Phrasals	(birine/bir şeye) kapıdan bir bakmak	look in on (someone or something) v.
68	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) gözüyle bakmak	look on (someone or something) as (something) v.
69	Phrasals	kafasını kaldırıp (birine/bir şeye) bakmak	look up at (someone or something) v.
70	Phrasals	başını kaldırıp (birine/bir şeye) bakmak	look up at (someone or something) v.
71	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	look upon (someone or something) [old-fashioned] v.
72	Phrasals	(birine/bir şeye) saygıyla bakmak	look upon (someone or something) [old-fashioned] v.
73	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) olarak bakmak	look upon (someone or something) as (something) v.
74	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) boyunca bakmak	nurse (someone or something) through (something) v.
75	Phrasals	(birine/bir şeye) zor bir süreçten çıkana kadar bakmak	nurse (someone or something) through (something) v.
76	Phrasals	(birine/bir şeye bir hastalık) boyunca bakmak	nurse (someone or something) through (something) v.
77	Phrasals	hastayken/zor durumdayken (birine/bir şeye) bakmak	nurse (someone or something) through (something) v.
78	Phrasals	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	peek at (someone or something) v.
79	Phrasals	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	peek at (someone or something) v.
80	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca bir bakmak	peek at (someone or something) v.
81	Phrasals	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	peep at (someone or something) v.
82	Phrasals	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	peep at (someone or something) v.
83	Phrasals	(birine/bir şeye) hızlıca bir bakmak	peep at (someone or something) v.
84	Phrasals	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	peer at (someone or something) v.
85	Phrasals	(birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak	peer at (someone or something) v.
86	Phrasals	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	peer at (someone or something) v.
87	Phrasals	(yönü birine/bir şeye) doğru bakmak	point to (someone or something) v.
88	Phrasals	(birine/bir şeye biri/bir şey) gözüyle bakmak	reckon (someone or something) as (someone or something) v.
89	Phrasals	(birine/bir şeye bir şey) olarak bakmak	regard (someone or something) as (something) v.
90	Phrasals	(birine/bir şeye) kaşlarını çatıp bakmak	scowl at (someone or something) v.
91	Phrasals	(birine/bir şeye) kaşlarını çatarak bakmak	scowl at (someone or something) v.
92	Phrasals	(birine/bir şeye) sinirli sinirli/sert sert bakmak	scowl at (someone or something) v.
93	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	see after (someone or something) v.
94	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	see to (someone or something) v.
95	Phrasals	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	sneer at (someone or something) v.
96	Phrasals	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	sneeze at (someone or something) v.
97	Phrasals	(birine/bir şeye) gözlerini kısarak bakmak	squint at (someone or something) v.
98	Phrasals	(birine/bir şeye) alık alık bakmak	stare at (someone or something) v.
99	Phrasals	(birine/bir şeye) bön bön bakmak	stare at (someone or something) v.
100	Phrasals	(birine/bir şeye) şaşkınlıkla/hayretle bakmak	stare at (someone or something) v.
101	Phrasals	(birine/bir şeye) gözlerini dikip bakmak	stare at (someone or something) v.
102	Phrasals	(dışarıdaki birine/bir şeye) gözünü dikip bakmak	stare out at (someone or something) v.
103	Phrasals	(dışarıdaki birine/bir şeye) dik dik bakmak	stare out at (someone or something) v.
104	Phrasals	(birine/bir şeye) bakmak	watch out for (someone or something) v.
Colloquial
105	Colloquial	(birine/bir şeye) bakmak	do for (someone or something) [uk] v.
Idioms
106	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	take a poor view of (someone or something) [uk] v.
107	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	give bad marks to (someone or something) v.
108	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	steal a glance (at somebody/something) v.
109	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	steal a look (at somebody/something) v.
110	Idioms	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	hold (someone or something) in contempt v.
111	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	look askance upon (someone or something) v.
112	Idioms	(birine/bir şeye) kuşkuyla bakmak	look askance upon (someone or something) v.
113	Idioms	(birine/bir şeye) anlayışlı yaklaşmak/bakmak	look kindly upon (someone or something) v.
114	Idioms	(birine/bir şeye) onaylayıcı bir tavırla yaklaşmak/bakmak	look kindly upon (someone or something) v.
115	Idioms	(birine/bir şeye) memnuniyetle bakmak/yaklaşmak	look kindly upon (someone or something) v.
116	Idioms	(birine/bir şeye) hoşgörülü bakmak/yaklaşmak	look kindly upon (someone or something) v.
117	Idioms	(birine/bir şeye) hoşnut/hoş bakmak	look kindly upon (someone or something) v.
118	Idioms	(birine/bir şeye) sıcak bakmak/yaklaşmak	look kindly upon (someone or something) v.
119	Idioms	(birine/bir şeye) olumlu bakmak/yaklaşmak	look kindly upon (someone or something) v.
120	Idioms	(birine/bir şeye) iyi/yumuşak bakmak	look kindly upon (someone or something) v.
121	Idioms	birine/bir şeye sıcak bakmak	look kindly on somebody/something v.
122	Idioms	birine/bir şeye sıcak bakmak	look kindly upon somebody/something v.
123	Idioms	(birine/bir şeye) anlayışlı yaklaşmak/bakmak	look kindly on (someone or something) v.
124	Idioms	(birine/bir şeye) onaylayıcı bir tavırla yaklaşmak/bakmak	look kindly on (someone or something) v.
125	Idioms	(birine/bir şeye) memnuniyetle bakmak/yaklaşmak	look kindly on (someone or something) v.
126	Idioms	(birine/bir şeye) hoşgörülü bakmak/yaklaşmak	look kindly on (someone or something) v.
127	Idioms	(birine/bir şeye) hoşnut/hoş bakmak	look kindly on (someone or something) v.
128	Idioms	(birine/bir şeye) sıcak bakmak/yaklaşmak	look kindly on (someone or something) v.
129	Idioms	(birine/bir şeye) olumlu bakmak/yaklaşmak	look kindly on (someone or something) v.
130	Idioms	(birine/bir şeye) iyi/yumuşak bakmak	look kindly on (someone or something) v.
131	Idioms	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	cock an eye at (someone or something) v.
132	Idioms	(birine/bir şeye) iyice/dikkatlice bakmak	get a good look at (someone or something) v.
133	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	babysit (someone or something) v.
134	Idioms	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	cock an eye at (someone or something) v.
135	Idioms	birine/bir şeye göz ucuyla bakmak	cut one's eyes at someone or something v.
136	Idioms	birine/bir şeye anlık olarak bakmak	cut one's eyes at someone or something v.
137	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	cut eyes at (someone or something) v.
138	Idioms	(birine/bir şeye) anlık olarak bakmak	cut eyes at (someone or something) v.
139	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	dart a glance at (someone or something) v.
140	Idioms	(birine/bir şeye) bir an için hızla bakmak	dart a glance at (someone or something) v.
141	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek zorunda olan	be duty bound to (someone or something) v.
142	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak/hizmet etmek görevi olan	be duty bound to (someone or something) v.
143	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	get a load of (someone or something) v.
144	Idioms	birine/bir şeye şöyle bir bakmak	give somebody/something the once-over v.
145	Idioms	birine/bir şeye şöyle bir bakmak	give somebody/something a once-over v.
146	Idioms	birine/bir şeye şöyle bir bakmak	give someone/something the once-over v.
147	Idioms	birine/bir şeye şöyle bir bakmak	give someone/something a once-over v.
148	Idioms	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	glower at (someone or something) v.
149	Idioms	(birine/bir şeye) ters ters bakmak	glower at (someone or something) v.
150	Idioms	(birine/bir şeye) yiyecekmiş gibi bakmak	glower at (someone or something) v.
151	Idioms	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	have (one's) beady eye on (someone or something) v.
152	Idioms	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	have (one's) beady eye on (someone or something) v.
153	Idioms	(birine/bir şeye) dikkatle bakmak	have a beady eye on (someone or something) v.
154	Idioms	(birine/bir şeye) dik dik bakmak	have a beady eye on (someone or something) v.
155	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	have a gander (at someone or something) v.
156	Idioms	(birine/bir şeye) bir bakmak	have a look (at someone or something) v.
157	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak/bakmak	have a shufti (at somebody/something) [uk] v.
158	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak/bakmak	take a shufti (at somebody/something) [uk] v.
159	Idioms	bir gözüyle (birine/bir şeye) bakmak/göz kulak olmak	keep one eye on (someone or something) v.
160	Idioms	(birine/bir şeye) kuşkuyla bakmak	look askance at (someone or something) v.
161	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	look askance at (someone or something) v.
162	Idioms	(birine/bir şeye) yan bakmak	look askance at (someone or something) v.
163	Idioms	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	look down (one's) nose at (someone or something) v.
164	Idioms	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	look down on (someone or something) v.
165	Idioms	(birine/bir şeye) tepeden bakmak	look down your nose (at somebody/something) [uk] v.
166	Idioms	(birine/bir şeye) kuşkuyla bakmak	look sideways at (someone or something) v.
167	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	look sideways at (someone or something) v.
168	Idioms	(birine/bir şeye) yan bakmak	look sideways at (someone or something) v.
169	Idioms	yeniden sağlığına kavuşana kadar (birine/bir şeye) bakmak	nurse (someone or something) back to health v.
170	Idioms	(birine/bir şeye) iyileşene kadar bakmak	nurse (someone or something) back to health v.
171	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	set eyes on (someone or something) v.
172	Idioms	(birine/bir şeye) olumsuz bakmak	take a dim view (of someone or something) v.
173	Idioms	(birine/bir şeye) bir bakmak	take a gander (at someone or something) v.
174	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak/göz atmak	take a gander (at someone or something) v.
175	Idioms	(birine/bir şeye) gözünün ucuyla bakmak	take a gander (at someone or something) v.
176	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	take a gander (at someone or something) v.
177	Idioms	(birine/bir şeye) bir bakmak	take a look (at someone or something) v.
178	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	take a look (at someone or something) v.
179	Idioms	(birine/bir şeye) bir bakmak	take a peek at (someone or something) v.
180	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak/göz atmak	take a peek at (someone or something) v.
181	Idioms	(birine/bir şeye) gözünün ucuyla bakmak	take a peek at (someone or something) v.
182	Idioms	(birine/bir şeye) göz ucuyla bakmak	take a peek at (someone or something) v.
183	Idioms	(birine/bir şeye) bakmak	take care of (someone or something) v.
184	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think a great deal of (someone or something) v.
185	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think a lot of (someone or something) v.
186	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think highly of (someone or something) v.
187	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think much of (someone or something) v.
188	Idioms	(birine/bir şeye) iyi gözle bakmak	think well of (someone or something) v.
189	Idioms	(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak	throw a glance at (someone or something) v.
190	Idioms	(birine/bir şeye, başka biriymiş/bir şeymiş) gözüyle bakmak	treat (someone or something) like (someone or something else) v.
Slang
191	Slang	birine/bir şeye dikkatlice bakmak	case someone or something out v.