Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
değişimlere ilgisiz kimse
feminine plural of avanzado
biriktirmek (para)
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"biriktirmek (para)"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 2 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
biriktirmek (para)
salt away
v.
2
General
biriktirmek (para)
salt down
v.
Bedeutungen, die der Begriff
"biriktirmek (para)"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 25 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
Common Usage
1
Common Usage
(para) biriktirmek
save
v.
He lives hand to mouth and never
saves
a cent.
Kıt kanaat geçiniyor ve bir kuruş bile
biriktirmiyor.
More Sentences
General
2
General
para biriktirmek
save up
v.
He's
saving up
to go to university.
Üniversiteye gitmek için
para biriktiriyor.
More Sentences
3
General
para biriktirmek
save for
v.
How are you
saving for
retirement?
Emeklilik için nasıl
para biriktiriyorsun?
More Sentences
4
General
para biriktirmek
save money
v.
In a guaranteed benefit system, contributors
save money
which they will receive in their retirement.
Garantili bir yardım sisteminde, katılımcılar emekliliklerinde alacakları
parayı biriktirirler.
More Sentences
5
General
(para) biriktirmek
save
v.
He lives hand to mouth and never
saves
a cent.
Kıt kanaat geçiniyor ve bir kuruş bile
biriktirmiyor.
More Sentences
6
General
para biriktirmek
save
v.
She
saved
some money for a rainy day.
Kötü günler için biraz
para biriktirdi.
More Sentences
Phrasals
7
Phrasals
(bir şey) için para biriktirmek
save for (something)
v.
His parents are
saving for
his college education.
Onun ebeveynleri onun üniversite eğitimi
için para biriktiriyor.
More Sentences
General
8
General
para biriktirmek
put by
v.
9
General
zar zor para biriktirmek
scratch together
v.
10
General
para biriktirmek
salt away
v.
11
General
para biriktirmek
save money up
v.
12
General
bir şey için para biriktirmek
save money for something
v.
13
General
azar azar para biriktirmek
scrape
v.
14
General
para biriktirmek
get ahead
v.
Phrasals
15
Phrasals
bir şey için para biriktirmek
save up for something
v.
16
Phrasals
(bir şey almak/belli bir amaç/hedef için) para biriktirmek
save money toward something
v.
17
Phrasals
(bir şey) almak için para biriktirmek
save for (something)
v.
18
Phrasals
(bir şey) için para biriktirmek
save toward (something)
v.
19
Phrasals
(bir şey) almak için para biriktirmek
save toward (something)
v.
Idioms
20
Idioms
birikim yapmak/para biriktirmek/köşeye üç beş kuruş atmak
build a nest egg
v.
21
Idioms
(biri/bir şey) için para biriktirmek
raise money for (someone or something)
v.
22
Idioms
(bir şey yapmak) için para biriktirmek
raise money to (do something)
v.
23
Idioms
(bir şey) için para biriktirmek
save money up (for something)
v.
24
Idioms
(bir şey) almak için para biriktirmek
save money up (for something)
v.
Slang
25
Slang
para biriktirmek
salt away (money)
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of biriktirmek (para)
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy