bir damla

Bedeutungen von dem Begriff "bir damla" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 5 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bir damla	drop n.
Add ice and a drop of mint-flavored liqueur for a more fresh taste. Daha taze bir tat için buz ve bir damla nane aromalı likör ekleyin. More Sentences
2	General	bir damla	a drop of adj.
A drop of sweat ran down Tom's back. Tom'un sırtından bir damla ter aktı. More Sentences
3	General	bir damla	dash n.
4	General	bir damla	spot of adj.
Colloquial
5	Colloquial	bir damla	a little dab'll do ya expr.

Bedeutungen, die der Begriff "bir damla" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 40 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	bir damla gözyaşı	teardrop n.
She wiped away a teardrop that rolled down her cheek. Yanağından aşağı yuvarlanan bir damla gözyaşını sildi. More Sentences
2	General	kıvamı koyu iri bir damla	blob n.
3	General	bir damla su	a drop of water n.
4	General	bir damla boya	a drop of paint n.
5	General	damla taşa benzer bir şekilde	stalactitically adv.
6	General	bir damla bile ziyan etmeden	supernaculum adv.
Phrasals
7	Phrasals	(bir şeyin içine) damla damla akmak/sızmak	drip in (something) v.
8	Phrasals	(bir şeyin içine) damla damla akıtmak/koymak/eklemek/dökmek	drip in (something) v.
9	Phrasals	(bir şeyin içine) damla damla akmak/sızmak	drip into (something) v.
10	Phrasals	(bir şeyin içine) damla damla akıtmak/koymak/eklemek/dökmek	drip into (something) v.
11	Phrasals	damla damla (bir şeyin) içine akmak/sızmak	drip in v.
12	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine damla damla akıtmak/koymak	drip something into something v.
13	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine damla damla eklemek/dökmek	drip something into something v.
14	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine damla damla akıtmak/koymak	drip something in v.
15	Phrasals	bir şeyi bir şeyin içine damla damla eklemek/dökmek	drip something in v.
Colloquial
16	Colloquial	bir damla gözyaşı	a single teardrop n.
17	Colloquial	bir damla yeterli	just a dab'll do ya expr.
18	Colloquial	bir damla yeterli	a little dab'll do ya [us] expr.
19	Colloquial	bir damla yeterli	a little dab will do you [us] expr.
Idioms
20	Idioms	okyanusta bir damla	mote in the eye n.
21	Idioms	okyanusta bir damla	a mote in someone's eye n.
22	Idioms	okyanusta bir damla	a drop in the ocean n.
23	Idioms	okyanusta bir damla	drop in the bucket n.
24	Idioms	okyanusta bir damla	spit in the ocean n.
25	Idioms	okyanusta bir damla	a drop in the bucket n.
26	Idioms	bir damla gözyaşı dökmemek	not shed a tear v.
27	Idioms	bir damla dahi içmemek	not to touch a drop v.
28	Idioms	bir damla bile içmemek	not to touch a drop v.
29	Idioms	okyanusta bir damla	drop in a bucket v.
30	Idioms	(birinin) damarlarında bir damla bile kötülük/kıskançlık bulunmaz	doesn't have a (certain kind of) bone in (one's) body expr.
31	Idioms	(bir şey) bardağı taşıran son damla	(something) is the last straw expr.
32	Idioms	(bir şey) bardağı taşıran son damla	(something) is the straw that broke the camel's back expr.
Botanic
33	Botanic	özellikle abd'nin güneyindeki kuru alkali topraklarda bol miktarda yetişen bir damla tohumu	alkali sacaton (sporobolus airoides) n.
34	Botanic	damla sakızı elde edilen küçük bir güney avrupa ağacı	ausubo (pistacia lentiscus) n.
35	Botanic	damla sakızı elde edilen küçük bir güney avrupa ağacı	mastic tree (pistacia lentiscus) n.
36	Botanic	güney avrupa'da yetişen, reçinesinden damla sakızı elde edilen, yaprakları adulteran olarak kullanılan ve yaprak dökmeyen küçük bir ağaç	mastic n.
37	Botanic	güney avrupa'da yetişen, reçinesinden damla sakızı elde edilen, yaprakları adulteran olarak kullanılan ve yaprak dökmeyen küçük bir ağaç	lentisk n.
38	Botanic	güney avrupa'da yetişen, reçinesinden damla sakızı elde edilen, yaprakları adulteran olarak kullanılan ve yaprak dökmeyen küçük bir ağaç	mastic shrub n.
39	Botanic	güney avrupa'da yetişen, reçinesinden damla sakızı elde edilen, yaprakları adulteran olarak kullanılan ve yaprak dökmeyen küçük bir ağaç	pistacia lentiscus n.
Slang
40	Slang	bir damla şey	chicken shit n.