binme - Türkisch Englisch Wörterbuch

binme

Bedeutungen von dem Begriff "binme" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
binme riding n.
Mr Miller has played the role of the man riding the last dinosaur, if I may put it that way.
Bay Miller, tabiri caizse son dinozora binen adam rolünü oynadı.

More Sentences
binme embarkation n.
Is this the embarkation card?
Bu biniş kartı mı?

More Sentences
binme riding n.
I don't like riding the subway.
Metroya binmeyi sevmiyorum.

More Sentences
binme mounting n.
binme ride n.
binme overlapping n.
Transportation
binme embarquement n.

Bedeutungen, die der Begriff "binme" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 85 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
ata binme horseback riding n.
He enjoys horseback riding.
O, ata binmeyi sever.

More Sentences
bisiklete binme biking n.
I prefer biking.
Ben bisiklete binmeyi tercih ederim.

More Sentences
kanoya binme canoeing n.
We enjoyed a peaceful afternoon of canoeing.
Huzurlu bir öğleden sonrasında kano keyfi yaptık.

More Sentences
Technical
uçağa binme boarding n.
Every passenger is searched twice before boarding.
Her yolcu uçağa binmeden önce iki kez aranır.

More Sentences
Psychology
uçağa binme korkusu aviophobia n.
Tom suffers from aviophobia.
Tom uçağa binme korkusu çekiyor.

More Sentences
General
trene binme entraining n.
uçağa binme enplaning n.
otobüse binme embussment n.
üstüne binme overlap n.
at binme yolu bridleway n.
otobüse binme embussing n.
uçağa binme emplaning n.
gemiye binme embarkation n.
binme (bisiklet) riding n.
ata binme equestrianism n.
bisiklete binme bicycling n.
üst üste binme overlapping n.
durma-binme stopover n.
gemiye binme boarding n.
ata eyersiz binme bareback riding n.
bisiklete binme cycling n.
ortaklaşa binme carpooling n.
ortaklaşa binme rideshare n.
ortaklaşa binme ride-sharing n.
ortaklaşa binme car-sharing n.
ortaklaşa binme carpool n.
ortaklaşa binme covoiturage n.
ortaklaşa binme lift-sharing n.
moğollara özgü güreş, ata binme ve okçuluk oyunları naadam n.
toplu taşıma araçlarına biletsiz binme fare-dodging n.
toplu taşıma araçlarına biletsiz binme fare evasion n.
toplu taşıma araçlarına biletsiz binme ticket evasion n.
(ata) binme triding n.
(ata) binme trithing n.
uçağa binme eylemi veya süreci enplanement n.
küplere binme enragement n.
küplere binme enragement n.
at binme alışkanlığı habit n.
at binme yolu horse-trail n.
at binme yolu horseway n.
üst üste binme riding n.
bazı ingiliz üniformalarının parçası olup resmi ata binme aktivitelerinde de giyilen dar kalıplı pantolon overall n.
ata binme road [obsolete] n.
at binme yolu pack and prime road n.
yük ile at binme pack riding n.
birinin sırtına binme pickback n.
sallana sallana ata binme davering n.
bazı ingiliz üniformalarının parçası olup resmi ata binme aktivitelerinde de giyilen dar kalıplı pantolon sherryvallies n.
Colloquial
küplere binme a hissy n.
Idioms
küplere binme a hissy fit n.
ensesine yapışma/binme as the white on rice adv.
ensesine yapışma/binme like (the) white on rice adv.
ensesine yapışma/binme white on rice expr.
Speaking
yabancıların arabalarına binme don't take rides from strangers expr.
Technical
binme oranı ride rate n.
tahta perde binme boarding n.
üstüste binme imbrication n.
Computer
inme-binme drop and insert n.
inme ve binme drop and insert n.
Textile
bazı ingiliz üniformalarının parçası olup resmi ata binme aktivitelerinde de giyilen dar kalıplı pantolon overalls n.
Transportation
gemiye/uçağa yeniden binme reembarkation n.
gemiye/uçağa yeniden binme re-embarkation n.
faydacıl yolculuk (yürüyüş veya bisiklete binme) utilitarian travel n.
yolcu terminali ile taşıta binme alanı arasında bulunan ve genellikle üzerinde numara olan geçit gate n.
yolcuların taşıta binmek için geçtikleri kapı ile binme alanını içeren kısım gate n.
Marine
gemiye binme merdiveni boarding ladder n.
gemiye binme embarkation n.
gemiye binme boarding a vessel n.
gemiye binme embarkment n.
gemiye binme embarcation n.
Psychology
üst üste binme interposition n.
uçağa binme korkusu aviatophobia n.
uçağa binme korkusu fear of flying n.
Food Engineering
kenet binme yüzdesi overlap n.
Military
araca binme noktası entrucking point n.
araca binme sahası entrucking area n.
binme istasyonu entraining station n.
binme sahası embarkation area n.
binme istasyonu entraining point n.
trene binme sahası entraining area n.
Sport
(güreşte) rakibin üzerine binme hareketi ride n.
modern olimpiyat oyunlarında ata binme, atışçılık, eskrim, yüzme ve koşudan oluşan yarışma pentathlon n.
British Slang
at binme veya avcılık gibi etkinliklere katılan orta üst sınıftan kimseler green welly brigade n.
Modern Slang
sinirden küplere binme angerism n.
küplere binme angerism n.