Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be thunderstruck v. | hayretler içinde kalmak | ||
Tom was thunderstruck. Tom hayretler içinde kalmıştı. More Sentences |
||||
General | be thunderstruck v. | şaşırıp kalmak | ||
General | be thunderstruck v. | donakalmak | ||
General | be thunderstruck v. | yıldırımla vurulmuşa dönmek | ||
General | be thunderstruck v. | yıldırım çarpmışa dönmek | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | be thunderstruck v. | dili tutulmak | ||
Colloquial | be thunderstruck v. | söyleyecek söz bulamamak |