Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | be beneficial v. | faydalı olmak | ||
It has actually been beneficial. Aslında faydalı oldu. More Sentences |
||||
General | be beneficial v. | yararlı olmak | ||
Tom decided that it wouldn't be beneficial to study French. Tom Fransızca çalışmanın yararlı olmayacağına karar verdi. More Sentences |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | be beneficial to v. | -e faydalı olmak |