| Englisch | Türkisch | |||
|---|---|---|---|---|
| Colloquial | ||||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) bir şey olmak | ||
|
It must be something which really leads to a definitive peace and which must therefore be as effective as possible. Gerçekten kesin bir barışa yol açacak bir şey olmalı ve bu nedenle mümkün olduğunca etkili olmalıdır. More Sentences |
||||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) kayda değer olmak | ||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) önemli olmak | ||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) dikkate değer olmak | ||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) dikkat çekici olmak | ||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) ilginç olmak | ||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) özel olmak | ||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) etkileyici olmak | ||
| Colloquial | be (really) something v. | (gerçekten) harika olmak | ||
