batık - Türkisch Englisch Wörterbuch

batık

Bedeutungen von dem Begriff "batık" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 7 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Technical
batik n. batik
Tom is wearing a batik shirt.
Tom batik bir gömlek giyiyor.

More Sentences
Textile
batik n. batik
Tom is wearing a batik shirt.
Tom batik bir gömlek giyiyor.

More Sentences
batik n. batik boyama tasarımı
batik n. batik boyama kumaş
batik v. (kumaş) batik yöntemiyle boyamak
batik mumlu kumaş boyama
Art
batik n. batik yumurta boyama

Bedeutungen von dem Begriff "batık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
batık sunken adj.
The sunken ship rested on the ocean floor.
Batık gemi, okyanus tabanında öylece duruyordu.

More Sentences
Technical
batık sunken adj.
The sunken ship rested on the ocean floor.
Batık gemi, okyanus tabanında öylece duruyordu.

More Sentences
General
batık lagan n.
batık logan n.
batık sunk adj.
batık wracked adj.
batık aground adj.
batık ingrown adj.
batık submerged adj.
batık submersed adj.
batık hollow adj.
batık incestuous adj.
Technical
batık submerged adj.
Marine
batık sunken rocks n.
batık unsurfaced adj.

Bedeutungen, die der Begriff "batık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 108 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
batık enkaz sunken wreck n.
Now, six months after the disaster, there is still oil coming up from the sunken wreck.
Şimdi, felaketten altı ay sonra, batık enkazdan hala petrol çıkmaya devam ediyor.

More Sentences
Trade/Economic
batık maliyet yanılgısı sunk cost fallacy n.
Finishing a book or movie you've started but don't like is a good example of the sunk cost fallacy.
Başladığınız ama beğenmediğiniz bir kitabı ya da filmi bitirmek, batık maliyet yanılgısına iyi bir örnektir.

More Sentences
General
batık kredi uncollectible account n.
batık kıyı submerged shoreline n.
batık savak drowned weir n.
batık kredi sunk credit n.
batık leş sunken wreck n.
batık avcısı wreck hunter n.
batık avcısı shipwreck hunter n.
tanımlanamayan batık cisim unidentified submerged object n.
batık bent submerged embankment n.
kıyı veya nehir boyunca görülen batık çamurdan sahil mudbank n.
batık bir alana sahip olan hollow adj.
batık şekilde aslosh adv.
Colloquial
batık çıkarıcı spoon n.
Trade/Economic
batık kredi dead loan n.
batık fonlar sinking funds n.
batık maliyetler sunk costs n.
batık kredi non-performing loan n.
batık krediler non-performing loans n.
batık masraflar sunk cost n.
batık kredi non-paying loan n.
batık alacaklar non-paying receivables n.
batık kredi bad loan n.
batık krediler uncollectible loans n.
batık maliyetler sunk costs n.
batık krediler uncollectible account n.
batık kredi bad debt n.
batık masraf yanlışı sunk cost fallacy n.
batık banka a bankrupt bank n.
batık maliyet sunk cost n.
batık iş sinkhole n.
Politics
batık devlet failed state n.
Technical
batık savak submerged weir n.
batık camp submerged jump n.
batık orifis submerged orifice n.
batık giriş yapısı submerged intake n.
batık kum immersed sand n.
batık su alma yapısı submerged intake n.
batık şüt submerged drop n.
batık kuyu sunk well n.
batık şüt drowned drop n.
batık dolu savak submerged spillway n.
batık çevriler submerged roller n.
batık kum submerged sand n.
batık jet difüzyon havuzu submerged jet diffusion stilling n.
batık boru drowning pipe n.
batık dalga kırıcı submerged breakwater n.
batık birim ağırlık immersed unit weight n.
batık pompa sinking pump n.
batık yoğunluk immersed unit weight n.
batık dalışı/dalıcılığı wreck diving n.
batık birim ağırlık submerged unit weight n.
batık yoğunluk immersed density n.
batık menfez drowned culvert n.
batık ağırlık submerged weight n.
batık ağız submerged orifice n.
Construction
derinliğe ve zemin türüne bağlı çamur hattı altında kalan batık yoğunluk submerged density n.
Railway
batık yol sunken track n.
Marine
akım sirkülasyonu batık dalgakıranı submerged breakwater for circulating flow n.
batık dalgakıran tipi çıkış submerged breakwater type outlet n.
batık vadi submerged valley n.
batık boşaltma deliği submerged outfall n.
batık kanyon submerged canyon n.
batık dalgakıran işleri submerged breakwater works n.
batık tekne sunken vessel n.
batık gemi dalgakıranı sunken-ship breakwater n.
batık tünel submerged tunnel n.
batık tüp submerged tube n.
batık dalgakıran submerged breakwater n.
batık set submerged weir n.
batık taş dolgu submerged mound n.
batık yatay levha submerged horizontal plate n.
batık bitkiler submerged vegetation n.
batık kaynak drowned spring n.
batık vadi drowned valley n.
batık çıkarma balonu caisson n.
blok tip batık dalgakıran block-type submerged breakwater n.
esnek yarı batık dalgakıran flexible submerged breakwater n.
geniş tepeli batık dolgu wide crown submerged mound n.
geniş kronmanlı batık dalgakıran submerged breakwater with wide crown n.
kronman batık derinliği submerged depth of crown n.
yarı-batık sal semi-submerged catamaran n.
yarı batık platform submersible platform n.
kullanım dışı olan batık veya demonte edilmiş gemi gövdesi hull [obsolete] n.
batık gemi ile kıyı arasındaki hattı izleyen su sızdırmaz tekne veya kutu life car n.
Medical
batık tırnak ingrown toenail n.
Pathology
(özellikle ayak tırnağı) batık ingrowing adj.
Chemistry
batık ve katı faz fermentasyonu submerged and solid state fermentation n.
Biochemistry
batık kültür fermentasyonu submerged fermentation process n.
batık kültür fermantasyon submerged fermentatio n.
Marine Biology
batık şamandırası wreck buoy n.
Botanic
batık meşe bog oak n.
utricularia ve benzeri bitki cinslerinde batık kısımlara bağlı küçük mesaneler ampulla n.
Environment
batık membran sistemi submerged membrane system n.
batık membran biyoreaktör submerged membrane bioreactor n.
Geography
batık kıyı submerged shoreline n.
batık vadi submerged valley n.
batık koyak submerged valley n.
batık resif boiler n.
batık resif bombora n.
batık bir resifin üzerindeki çalkantılı deniz alanı bombora n.
ingiltere'nin kuzeyinde bir batık kumsal dogger bank n.
Geology
batık vadi drowned valley n.
batık koyak drowned valley n.
batık menders ingrown meander n.
batık göl sag pond n.
Military
tehlikeli batık dangerous wreck n.