Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | backdate v. | geriye dönük tarihlendirmek | ||
The contract was backdated. Sözleşme geriye dönük tarihlendirilmişti. More Sentences |
||||
General | backdate v. | eski bir tarih atmak | ||
General | backdate v. | öne almak | ||
General | backdate v. | öne çekmek | ||
General | backdate v. | daha önceki bir tarihten itibaren geçerli kılmak | ||
General | backdate v. | daha önceki bir tarihten geçerli kılmak | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | backdate v. | daha eski bir tarih atmak | ||
Trade/Economic | backdate v. | öncesini kapsamak üzere geçerli kılmak | ||
Law | ||||
Law | backdate v. | eski tarih yazmak | ||
Law | backdate v. | eski tarih koymak | ||
Politics | ||||
Politics | backdate adj. | geçmişe dönük (değerlendirme/yardım) |
Englisch | Türkisch | |
---|---|---|
General | ||
General | backdate to v. | itibaren geçerli saymak |