Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | büyük patlama | huge explosion n. | ||
We have already seen the huge explosion in the use of mobile technology. Mobil teknolojinin kullanımındaki büyük patlamayı zaten gördük. More Sentences |
||||
Common Usage | ||||
Common Usage | büyük patlama | blast n. | ||
General | ||||
General | büyük patlama | big bang n. | ||
General | büyük patlama | gigantic explosion n. | ||
Astronomy | ||||
Astronomy | büyük patlama | superdense theory n. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Technical | ||
Technical | büyük patlama hipotezi | big bang hypothesis n. |
Computer | ||
Computer | big bang büyük patlama teorisi | big bang theory n. |
Chemistry | ||
Chemistry | büyük patlama kuramı | big-bang theory n. |
Astronomy | ||
Astronomy | evrenin büyük patlama sonrasında genişlemeyi sürdürdüğüne ilişkin teori | inflation theory n. |
Astronomy | evrenin büyük patlama sonrasında genişlemeyi sürdürdüğüne ilişkin teori | inflationary universe n. |
Astronomy | evrenin büyük patlama'dan sonra kısa süreli bir üstel genişleme döneminden geçtiğini öne süren bir teori | cosmic inflation n. |
Astronomy | evrenin büyük patlama'dan sonra kısa süreli bir üstel genişleme döneminden geçtiğini öne süren bir teori | inflation theory n. |
Geology | ||
Geology | büyük patlama teorisi | big bang theory n. |
Geology | rusya'daki podkamennaya tunguska nehri yakınlarında 30 haziran 1908 tarihinde meydana gelen göktaşı kaynaklı büyük bir patlama | tunguska event n. |