atıştırmalık

Bedeutungen von dem Begriff "atıştırmalık" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 18 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	atıştırmalık	snack n.
Three hours later, a snack like fruit or a few cookies. Üç saat sonra, meyve gibi bir atıştırmalık veya birkaç kurabiye. More Sentences
2	General	atıştırmalık	check [dialect] n.
3	General	atıştırmalık	morsel n.
4	General	atıştırmalık	munchable n.
5	General	atıştırmalık	cut n.
6	General	atıştırmalık	sowl n.
Colloquial
7	Colloquial	atıştırmalık	gedunk n.
8	Colloquial	atıştırmalık	graze [south africa] n.
Idioms
9	Idioms	atıştırmalık	a spot of lunch n.
10	Idioms	atıştırmalık	spot of lunch n.
Tourism
11	Tourism	atıştırmalık	refreshments n.
Gastronomy
12	Gastronomy	atıştırmalık	nacket n.
13	Gastronomy	atıştırmalık	entremesse n.
Slang
14	Slang	atıştırmalık	eats n.
15	Slang	atıştırmalık	pogey bait n.
16	Slang	atıştırmalık	gedunk n.
17	Slang	atıştırmalık	pogey n.
18	Slang	atıştırmalık	pogy n.

Bedeutungen, die der Begriff "atıştırmalık" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 36 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Food Engineering
1	Food Engineering	atıştırmalık gıda	snack food n.
These include chives, non-woven textiles, wine, snack foods and so on. Bunlar arasında frenk soğanı, dokuma olmayan tekstil ürünleri, şarap, atıştırmalık gıdalar ve benzerleri yer almaktadır. More Sentences
General
2	General	atıştırmalık aperitif	snacks n.
3	General	atıştırmalık kekler	snack cakes n.
4	General	buzlu atıştırmalık	ice pop n.
5	General	sağlıklı atıştırmalık	healthy snack n.
6	General	sabah geç saatte yenen atıştırmalık	elevenses n.
7	General	hafif atıştırmalık	lunch n.
8	General	(içindekilerin paylaşıldığı) atıştırmalık poşeti	grab bag n.
9	General	öğünler arasında yenen hafif atıştırmalık	drinking [dialect] [uk] n.
10	General	okul çocuklarının öğlene doğru yediği atıştırmalık	play-lunch [new zealand] n.
11	General	hafif atıştırmalık	freshment n.
12	General	ayak üstü atıştırmalık	snap [dialect] n.
13	General	tatlı atıştırmalık	sucket n.
14	General	lezzetli atıştırmalık	sunket [scotland] [uk] n.
15	General	büfede satılan atıştırmalık	concession n.
16	General	atıştırmalık (miktarında), okuması/izlemesi kolay ve kısa (makale ya da video)	snackable adj.
17	General	kıtır kıtır yenebilir (çerez, atıştırmalık)	munchable adj.
Colloquial
18	Colloquial	ufak atıştırmalık	nibble n.
19	Colloquial	ufak porsiyon atıştırmalık	bite n.
20	Colloquial	yürüyüşlere götürülen granola benzeri pratik tatlı atıştırmalık	scroggin [new zealand] n.
Idioms
21	Idioms	kahve ve yanında yiyecek/atıştırmalık bir şeyler	coffee and expr.
Furniture
22	Furniture	atıştırmalık masası	snack table n.
Food Engineering
23	Food Engineering	bar şeklinde hurmalı atıştırmalık	date bar n.
Gastronomy
24	Gastronomy	şekerli yulaf üzerine fındık veya ceviz yapıştırılarak hazırlanan atıştırmalık	nut bar n.
25	Gastronomy	atıştırmalık sebze tabağı	crudités platter n.
26	Gastronomy	hint mutfağında atıştırmalık olarak yenen içi dolu kızartılmış hamur topları	kachori n.
27	Gastronomy	müslinin sıkıştırılmasıyla yapılan atıştırmalık	muesli bar n.
28	Gastronomy	kanada'da davetlerde servis edilen süslemeli hamurişi atıştırmalık	dainty n.
29	Gastronomy	akşam dört civarı yenen atıştırmalık	fourses n.
30	Gastronomy	içi dolgulu milföylü atıştırmalık	slice n.
Religious
31	Religious	manastırdaki öğünler arasında dağıtılan atıştırmalık	charity n.
32	Religious	(musevilikte) bir hizmet sonrasında cemaat üyelerinin davetli olduğu atıştırmalık ve içeceklerin ikram edildiği ve dua okunulan bir kabul töreni	kiddush n.
Archaic
33	Archaic	atıştırmalık yiyecek	luncheon n.
Slang
34	Slang	bir paket atıştırmalık	pogey n.
35	Slang	bir paket atıştırmalık	pogy n.
British Slang
36	British Slang	atıştırmalık kraker	nibbles n.