Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | asfaltlamak | surface v. | ||
Our street is being surfaced, so I can’t take my car out. Sokağımız asfaltlanıyor, bu yüzden arabamı dışarı çıkaramıyorum. More Sentences |
||||
General | asfaltlamak | pave v. | ||
They've finally paved our street. Sonunda sokağımızı asfaltladılar. More Sentences |
||||
General | asfaltlamak | tarmac v. | ||
General | asfaltlamak | blacktop v. | ||
General | asfaltlamak | asphalt v. | ||
Technical | ||||
Technical | asfaltlamak | tar v. | ||
Technical | asfaltlamak | blacktop v. |