Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | applicable adj. | uygulanabilir | ||
There is no applicable treatment. Uygulanabilir bir tedavi bulunmamaktadır. More Sentences |
||||
General | ||||
General | applicable adj. | uygulanabilir | ||
We need a realistic, flexible and, above all, applicable directive. Gerçekçi, esnek ve her şeyden önce uygulanabilir bir yönergeye ihtiyacımız var. More Sentences |
||||
General | applicable adj. | geçerli | ||
Unemployment black spots are both applicable to urban and rural areas. İşsizlik kara noktaları hem kentsel hem de kırsal alanlar için geçerlidir. More Sentences |
||||
Technical | ||||
Technical | applicable adj. | uygulanabilir | ||
I welcome the fact that the applicable control measures are based on objectives that are set every three years. Uygulanabilir kontrol tedbirlerinin her üç yılda bir belirlenen hedeflere dayanmasını memnuniyetle karşılıyorum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | applicable adj. | kılgın | ||
General | applicable adj. | uyarlanabilir | ||
General | applicable adj. | yerinde | ||
General | applicable adj. | uygun | ||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | applicable adj. | ilgili | ||
Law | ||||
Law | applicable adj. | tatbik edilebilir | ||
Politics | ||||
Politics | applicable adj. | uygulanması mümkün | ||
Technical | ||||
Technical | applicable adj. | kullanılabilir | ||
Technical | applicable adj. | uygun |