also - Türkisch Englisch Wörterbuch

also

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "also" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 16 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
Common Usage
also adv. ayrıca
They also seemed to me to be very critical.
Ayrıca bana çok eleştirel göründüler.

More Sentences
General
also adv. yine
I have one last thing to say, also on the negative side, with regard to Kyoto.
Kyoto ile ilgili olarak, yine olumsuz yönde, söyleyeceğim son bir şey daha var.

More Sentences
also adv. da
The Commission's work to improve regulation is also making headway.
Komisyon'un mevzuatı iyileştirme çalışmaları da ilerleme kaydetmektedir.

More Sentences
also adv. üstelik
He studies English, but he's also studying German.
İngilizce çalışır ama üstelik Almanca da çalışıyor.

More Sentences
also adv. de
The buses could also be watched.
Otobüsler de izlenebilir.

More Sentences
also adv. bir de
However, there is also a purely European dimension.
Bununla birlikte işin bir de tamamen Avrupa boyutu vardır.

More Sentences
also adv. hem de
I believe that targeted vaccination will enable us to limit the damage, in material but also in cultural terms.
Hedefe yönelik aşılamanın hem maddi hem de kültürel anlamda zararı sınırlamamızı sağlayacağına inanıyorum.

More Sentences
also adv. ayrıca
We also propose that subsidies for the export of live animals should be reduced and accounted for separately.
Ayrıca canlı hayvan ihracatına yönelik sübvansiyonların azaltılmasını ve ayrı olarak muhasebeleştirilmesini öneriyoruz.

More Sentences
also adv. aynı zamanda
This also means that we will receive some of this money back one year later.
Bu aynı zamanda bu paranın bir kısmını bir yıl sonra geri alacağımız anlamına da geliyor.

More Sentences
also adv. aynı zamanda
Your visit also reinforces the role of Jordan in Europe's Barcelona Process and Euro-Mediterranean dialogue.
Ziyaretiniz aynı zamanda Ürdün'ün Avrupa Barselona Süreci ve Avrupa-Akdeniz diyaloğundaki rolünü de pekiştirmektedir.

More Sentences
also adv. de/da
There's fruit and also sandwiches if you like.
İsterseniz meyve ve sandviç de var.

More Sentences
also adv. keza
also adv. dahi
also adv. hem
also adv. diğer bir yandan
also adv. bu yüzden

Bedeutungen, die der Begriff "also" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 79 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
and also adv. hem
I saw my brother and also my sister.
Hem kız hem erkek kardeşimi gördüm.

More Sentences
and also adv. hem de
That would be a great help to us and also to the Baltic States.
Bu hem bize hem de Baltık ülkelerine büyük bir yardım olacaktır.

More Sentences
Computer
you can also expr. ayrıca
You can also manage your privacy within the web browser that you are using.
Ayrıca gizliliğinizi kullandığınız web tarayıcısından da yönetebilirsiniz.

More Sentences
General
also ran n. başarısızlığa uğrayan politikacı
also ran n. yarışmayı kaybetmiş kimse
also ran n. ilk üçe giremeyen at
and also adv. bir de
but also conj. bundan başka
not only but also conj. aynı zamanda da
not only but also conj. keza
not only but also conj. sadece ... değil, aynı zamanda...
also [obsolete] conj. sanki
also [obsolete] conj. -mişçesine
Phrases
see also expr. ayrıca bkz
also see expr. ayrıca bakınız
also known as expr. ayrıca şöyle bilinir
also known as expr. nam-ı diğer
we must also think more expr. şunu da gözönüne almalıyız ki
we must also think more expr. şunu da düşünmeliyiz ki
we must also think more expr. şunu da gözönüne atmalıyız ki
as is also understood from expr. -den de anlaşıldığı gibi
as is also understood from expr. -den de anlaşılacağı gibi
and there is also that expr. ve şu da var ki
as is also understood from expr. -den de anlaşıldığı üzere
as is also understood from expr. -den de anlaşılacağı üzere
Proverb
they also serve who (only) stand and wait bazen sabırlı olup beklemek de ön saflarda olmak kadar önemlidir
they also serve who (only) stand and wait sabırla bekleyenlerin işi de ön saflarda olanlar kadar zordur
they also serve who (only) stand and wait geride kalıp sabırla bekleyenlere de büyük iş/görev düşer
they also serve who (only) stand and wait geride kalıp bekleyenlere de ön saflarda olanlar kadar ihtiyaç vardır
they also serve who only stand and wait bazen sabırlı olup beklemek de bir iştir
they also serve who only stand and wait bazen aktif olmak istesen de durup beklemen gerekir
they also serve who only stand and wait durup beklemek de bir iştir
they also serve who only stand and wait bazen bir şey yapmak istesen de durup sabırla beklemen gerekir
Colloquial
also ran expr. kaybeden kimse
also ran expr. yenilen kimse
also ran expr. başarısız kimse
also-ran expr. kaybeden kimse
also-ran expr. başarısız kimse
also-ran expr. önemsiz kimse
also-ran expr. değersiz kimse
also ran expr. kaybeden kimse
also ran expr. yenilen kimse
also ran expr. başarısız kimse
also-ran expr. kaybeden kimse
also-ran expr. başarısız kimse
also-ran expr. önemsiz kimse
also-ran expr. değersiz kimse
Idioms
also-ran n. başarısızlığa uğrayan politikacı
also-ran n. yenilen kimse
also-ran expr. ilk üçe giremeyen at
Speaking
it is also possible expr. ayrıca mümkündür
and there is also that expr. bir de şu var
it's nice to meet you also expr. ben de tanıştığımıza memnun oldum
we also know what reality is expr. gerçeğin ne olduğunu da biliyoruz
it is also possible expr. o da mümkün
I would also like to point out that expr. şuna da belirtmek isterim ki
I would also like to point out that expr. şuna da dikkati çekmek isterim ki
I also love to read books expr. ayrıca kitap okumayı çok severim
I also love reading books expr. ayrıca kitap okumayı çok severim
Computer
peer also expr. ayrıca eş
also ban expr. yasakla
Religious
whatsoever a man soweth, that shall he also reap n. ne ekersen onu biçersin
whatsoever a man soweth, that shall he also reap expr. ektiğini biçersin
Sport
also ran n. yarışmayı kaybeden sporcu
Abbreviation
aka (also known as) expr. namıdiğer
Ottoman Turkish
also known as expr. nam-ı müstear
Slang
murk (also mirk) (rap slang) v. cinayet işlemek
murk (also mirk) v. eşek sudan gelinceye kadar dövmek
murk (also mirk) v. haşat etmek
murk (also mirk) v. öldürmek
murk (also mirk) (rap slang) v. öldürmek
murk (also mirk) (rap slang) v. kaçmak
murk (also mirk) (rap slang) v. kaybolmak
murk (also mirk) v. pataklamak
murk (also mirk) (rap slang) v. topuklamak
murk (also mirk) (rap slang) v. uzamak
a.k.a (also known as) expr. bu isim altında da tanınan
Modern Slang
also what is it? exclam. ayrıca bu ne?
also what is it? exclam. o da ne ki?