|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
alkollü içki |
alcoholic drink n.
|
|
What's your favorite alcoholic drink?
Favori alkollü içkin nedir?
More Sentences
|
2 |
General |
alkollü içki |
alcoholic beverage n.
|
|
People who drink alcoholic beverages are not allowed to enter.
Alkollü içki içenlerin girmesine izin verilmiyor.
More Sentences
|
|
3 |
General |
bloody mary (bir tür alkollü içki) |
bloody mary n.
|
|
I'd like a Bloody Mary.
Bir Bloody Mary istiyorum.
More Sentences
|
4 |
General |
alkollü içecekler |
alcoholic beverages n.
|
|
What's your favorite alcoholic beverage?
En sevdiğiniz alkollü içecek nedir?
More Sentences
|
5 |
General |
alkollü içecekler |
alcoholic drinks n.
|
|
Certain alcoholic drinks, such as wine, must obey specific rules on labelling.
Şarap gibi bazı alkollü içecekler, etiketleme konusunda belirli kurallara uymak zorundadır.
More Sentences
|
6 |
General |
alkollü araç kullanma |
drunk driving n.
|
|
Have you ever been arrested for drunk driving?
Hiç alkollü araç kullanmaktan tutuklandınız mı?
More Sentences
|
7 |
General |
alkollü içki |
spirits n.
|
|
My father drinks no spirits.
Babam hiç alkollü içki içmez.
More Sentences
|
8 |
General |
alkollü içki |
drink n.
|
|
She drinks non-alcoholic beer almost every day because beer is her favorite drink, but she doesn't want to drink alcohol every day.
Neredeyse her gün alkolsüz bira içiyor çünkü bira en sevdiği içecek ama her gün alkollü içki içmek istemiyor.
More Sentences
|
9 |
General |
alkollü araç kullanmak |
drink and drive v.
|
|
Don't drink and drive.
Alkollü araç kullanma!
More Sentences
|
Law |
|
10 |
Law |
alkollü araç kullanma |
drunk driving n.
|
|
Drunk driving is a serious problem.
Alkollü araç kullanmak ciddi bir sorundur.
More Sentences
|
11 |
Law |
alkollü araç kullanma |
drink-driving [uk] n.
|
|
The Commission believes it to be very important to mention drink-driving specifically.
Komisyon, özellikle alkollü araç kullanma konusuna değinmenin çok önemli olduğuna inanmaktadır.
More Sentences
|
Automotive |
|
12 |
Automotive |
alkollü araç kullanmak |
drink and drive v.
|
|
Don't drink and drive!
Alkollü araç kullanma!
More Sentences
|
Food Engineering |
|
13 |
Food Engineering |
alkollü içecekler |
alcoholic beverages n.
|
|
Sixty percent of Japanese adult males drink alcoholic beverages on a regular basis.
Yetişkin Japon erkeklerinin yüzde altmışı düzenli olarak alkollü içecekler içerler.
More Sentences
|
General |
|
14 |
General |
özellikle irlanda ve iskoçya'da izinsiz alkollü içecek satan yer |
shebeen n.
|
|
15 |
General |
alkollü içecek |
liquor n.
|
|
16 |
General |
alkollü içki |
grog n.
|
|
17 |
General |
alkollü içki satışı ruhsatı |
permit for selling alcoholic beverages n.
|
|
18 |
General |
damıtılarak elde edilen alkollü sıvı |
spirit n.
|
|
19 |
General |
birçok alkollü içeceğin ve meyve sularının karıştırılmasıyla elde edilen içecek |
cocktail n.
|
|
20 |
General |
kırmızı şarap meyve suyu ve soda karışımı ile elde edilen alkollü punç |
sangaree n.
|
|
21 |
General |
alkollü içki hukuku |
liquor laws n.
|
|
22 |
General |
alkollü içkilerin içimi |
drinking of alcholic beverages n.
|
|
23 |
General |
(abd'de 1920-1933 arasında) alkollü içeceklerin üretiminin ve satışının yasak olduğu dönem |
prohibition era n.
|
|
24 |
General |
alkollü içecekler |
spirit drinks n.
|
|
25 |
General |
mayalandırılmış bal ve sudan yapılan alkollü bir içki |
mead n.
|
|
26 |
General |
alkollü içki |
alcohol n.
|
|
27 |
General |
alkollü yakıt |
alcohol fuel n.
|
|
28 |
General |
ingiltere'de alkollü içeceklerin satış ve tüketimine tahsis edilmiş bina |
public house n.
|
|
29 |
General |
kırmızı şarap meyve suyu ve soda karışımı ile elde edilen alkollü punç |
sangria n.
|
|
30 |
General |
azıcık alkollü içki |
nip n.
|
|
31 |
General |
alkollü içki satılan yer |
doggery n.
|
|
32 |
General |
alkollü kahve |
alcoholic coffee n.
|
|
33 |
General |
alkollü içki |
liquor n.
|
|
34 |
General |
alkollü içeceklerden uzak durma |
nephalism n.
|
|
35 |
General |
alkollü içki içmeyen |
nondrinker n.
|
|
36 |
General |
alkollü içkiler |
alcoholic beverages n.
|
|
37 |
General |
alkollü mendil |
alcohol swab n.
|
|
38 |
General |
alkollü bez |
alcohol-soaked cloth n.
|
|
39 |
General |
alkollü olmayan içecek |
non-alcoholic drink n.
|
|
40 |
General |
patatesten damıtılan iskandinavya'da yaygın biçimde tüketilen alkollü bir içecek |
aquavit n.
|
|
41 |
General |
alkollü içki içmeyen |
non-drinker n.
|
|
42 |
General |
sadece yemeklerde alkollü içecek servisi yapılmasına izin veren lisans |
table licence n.
|
|
|
43 |
General |
latin amerika'ya özgü alkollü bir içecek |
aguardiente n.
|
|
44 |
General |
alkollü içerik |
alcoholicity n.
|
|
45 |
General |
bir tür alkollü içki |
alcool n.
|
|
46 |
General |
cesaret veren şey (alkollü içecek vb.) |
nerver n.
|
|
47 |
General |
banyo yapmak için ya da vücut kokusu olarak kullanılan yüksek alkollü ve hafif kokulu parfüm |
eau de toilette n.
|
|
48 |
General |
banyo yapmak için ya da vücut kokusu olarak kullanılan yüksek alkollü ve hafif kokulu parfüm |
toilet water n.
|
|
49 |
General |
alkollü içecek |
licour [obsolete] n.
|
|
50 |
General |
abd'nin maine eyaletinde de yürürlükte olan, alkollü içeceklerin üretimini ve satışını yasaklayan yasalar |
maine law n.
|
|
51 |
General |
viski gibi damıtılmış alkollü içkilerin 50 ml'lik küçük şişesi |
miniature n.
|
|
52 |
General |
alkollü içecek |
boose n.
|
|
53 |
General |
ağır alkollü bira |
hummingale n.
|
|
54 |
General |
kahvaltıdan önce içilen alkollü içki |
morning [scotland] n.
|
|
55 |
General |
alkollü içki satma ruhsatı bulunan lokantacı veya hancı |
licensed victualer n.
|
|
56 |
General |
viski bardağı benzeri kısa bardaklarda buz veya su üzerinde servis edilen karıştırılmayan bir alkollü içecek |
lowball n.
|
|
57 |
General |
alkollü veya bağımlılık yapıcı maddelerden arınma |
detox n.
|
|
58 |
General |
(dükkan dışında) alkollü içki satma ruhsatı |
off-licence n.
|
|
59 |
General |
bir tür alkollü içki |
oke [hawaii] n.
|
|
60 |
General |
alkollü içecekleri şişe olarak da satan taverna |
rum shop [caribbean] n.
|
|
61 |
General |
alkollü içki satıcısı |
rummy n.
|
|
62 |
General |
damıtarak alkollü içki üreten kimse |
rummy n.
|
|
63 |
General |
alkollü içki |
drappie [scotland] n.
|
|
64 |
General |
alkollü içki |
peg [uk] n.
|
|
65 |
General |
ağırlıklı olarak alkollü kokteyl servisi yapan içki mekanı |
cocktail bar n.
|
|
66 |
General |
güçlü bir alkollü içki çeşidi |
fire water n.
|
|
67 |
General |
alkollü likör, süt ve sodalı sudan oluşan bir içki |
puff n.
|
|
68 |
General |
üst üste içilen alkollü içecek serisi |
shots n.
|
|
69 |
General |
(damıtılmış alkollü içeceklerde) yavanlık |
silence n.
|
|
70 |
General |
alkollü araç kullanma |
drink driving [uk] n.
|
|
71 |
General |
alkollü içki |
stiffener n.
|
|
72 |
General |
alkollü madde |
substance n.
|
|
73 |
General |
etkisini azaltmak (alkollü içki vb) |
deaden v.
|
|
74 |
General |
alkollü araba kullanmak |
drink and drive v.
|
|
75 |
General |
alkollü halde trafiğe çıkmakla suçlanmak |
be charged with drunk driving v.
|
|
76 |
General |
alkollü araç kullanmakla suçlanmak |
be charged with drunk driving v.
|
|
77 |
General |
(alkollü içecek) üretmek |
vint v.
|
|
78 |
General |
(özellikle alkollü içecek) içmek |
imbibe v.
|
|
79 |
General |
yiyeceği alkollü içkiye bulayıp tutuşturmak |
flame v.
|
|
80 |
General |
alkollü içki tüketmek |
scoop v.
|
|
81 |
General |
aşırı alkollü |
hopelessly drunk adj.
|
|
82 |
General |
aşırı alkollü |
hideously drunk adj.
|
|
83 |
General |
aşırı alkollü |
really drunk adj.
|
|
84 |
General |
aşırı alkollü |
horribly drunk adj.
|
|
85 |
General |
aşırı alkollü |
extremely drunk adj.
|
|
86 |
General |
aşırı alkollü |
very drunk adj.
|
|
87 |
General |
aşırı alkollü |
completely drunk adj.
|
|
88 |
General |
aşırı alkollü |
roaring drunk adj.
|
|
89 |
General |
aşırı alkollü |
blind drunk adj.
|
|
90 |
General |
damıtılarak elde edilen alkollü sıvıdaki orandan daha az alkol içeren |
underproof adj.
|
|
91 |
General |
alkollü olmayan |
undrunk adj.
|
|
92 |
General |
alkollü içki tadında |
boozy adj.
|
|
93 |
General |
alkollü içki kokan |
boozy adj.
|
|
94 |
General |
çok güçlü alkollü |
high-proof adj.
|
|
95 |
General |
ağır alkollü |
heavy adj.
|
|
96 |
General |
alkollü bir şekilde |
alcoholically adv.
|
|
97 |
General |
alkollü olarak |
intoxicatedly adv.
|
|
98 |
General |
alkollü araç kullanma ve kazaya neden olma şüphesiyle |
on suspicion of driving while intoxicated and on causing an accident adv.
|
|
99 |
General |
aşırı alkollü |
on the skite [scotland/ireland] expr.
|
|
100 |
General |
aşırı alkollü |
on a skite [scotland/ireland] expr.
|
|
Colloquial |
|
101 |
Colloquial |
gün ortasında tüketilen alkollü içecek |
nooner n.
|
|
102 |
Colloquial |
alkollü içki |
the bottle n.
|
|
103 |
Colloquial |
kahve likörü ve votkadan yapılan alkollü bir içecek |
black russian n.
|
|
104 |
Colloquial |
alkollü içki |
berps n.
|
|
105 |
Colloquial |
alkollü içki |
burps n.
|
|
106 |
Colloquial |
alkollü içki |
berps n.
|
|
107 |
Colloquial |
alkollü içki |
burps n.
|
|
108 |
Colloquial |
alkollü kişiyi götüren ayık şoför |
a designated driver n.
|
|
109 |
Colloquial |
(alkollü bir mekana gidildiğinde) dönüşte arabayı kullanacak olan dolayısıyla o gece içmeyen kişi |
a designated driver n.
|
|
110 |
Colloquial |
damıtma sırasında alkollü içkiden buharlaşarak kaybolan alkol miktarı |
angel's share n.
|
|
111 |
Colloquial |
uzun/büyük bardakta servis edilen az alkollü veya alkolsüz karışım |
tall drink n.
|
|
112 |
Colloquial |
alkollü içki |
evidence n.
|
|
113 |
Colloquial |
içkili bir ortamda ayık kalıp alkollü kişileri arabayla bırakacak olan kişi |
designated driver n.
|
|
114 |
Colloquial |
alkollü içecek |
gas n.
|
|
115 |
Colloquial |
alkollü içecek |
giggle soup [old-fashioned] n.
|
|
116 |
Colloquial |
alkollü içecek |
giggle water [old-fashioned] n.
|
|
117 |
Colloquial |
alkollü içecek |
giggle goo n.
|
|
118 |
Colloquial |
alkollü içki |
tonsil bath n.
|
|
119 |
Colloquial |
evde yapılan alkollü içki |
bathtub gin n.
|
|
120 |
Colloquial |
alkollü karışımlarda/kokteyllerde kullanılan alkolsüz içecek |
a good mixer n.
|
|
121 |
Colloquial |
alkollü içecek kadehi |
jug [uk] n.
|
|
122 |
Colloquial |
küçük boy alkollü içecek |
short one n.
|
|
123 |
Colloquial |
büyük boy alkollü içecek |
tall one n.
|
|
124 |
Colloquial |
düşük alkollü bira |
three-point-two [us] n.
|
|
125 |
Colloquial |
düşük alkollü bira |
three-two [us] n.
|
|
126 |
Colloquial |
düşük alkollü bira |
three-two n.
|
|
127 |
Colloquial |
düşük alkollü bira |
three point two n.
|
|
128 |
Colloquial |
alkollü içki/içecek |
eyewash n.
|
|
129 |
Colloquial |
düşük alkollü gazozumsu içecek |
premix [australia] n.
|
|
130 |
Colloquial |
aşırı alkollü ve taşkın davranışlar gösteren |
drunk and disorderly adj.
|
|
131 |
Colloquial |
yüksek alkollü |
loaded adj.
|
|
132 |
Colloquial |
hafif alkollü |
nipped adj.
|
|
133 |
Colloquial |
aşırı alkollü |
locked [dublin] adj.
|
|
134 |
Colloquial |
aşırı alkollü |
slewy adj.
|
|
135 |
Colloquial |
alkollü/uyuşturucu etkisinde araç kullanma |
dwai (driving while ability impaired) expr.
|
|
Idioms |
|
136 |
Idioms |
erken saatte alınan/içilen (alkollü) içki |
breakfast of champions n.
|
|
137 |
Idioms |
(alkollü) içki |
the hard stuff n.
|
|
138 |
Idioms |
(alkollü) içki |
liquid refreshment n.
|
|
139 |
Idioms |
alkollü içecek |
kick in the wrist n.
|
|
140 |
Idioms |
alkolsüz/az alkollü kokteyl |
long drink n.
|
|
141 |
Idioms |
büyük/uzun bardakta sunulan alkolsüz veya az alkollü içecek karışımı |
long drink n.
|
|
142 |
Idioms |
alkollü içki |
laughing soup [old-fashioned] n.
|
|
143 |
Idioms |
alkollü içki |
laughing water [old-fashioned] n.
|
|
144 |
Idioms |
alkollü bir içecek eşliğinde bir bebeğin doğum gününü kutlamak |
wet the baby's head v.
|
|
145 |
Idioms |
alkollü olmamak |
keep a clear head v.
|
|
146 |
Idioms |
alkollü olmamak |
have/keep a clear head v.
|
|
147 |
Idioms |
bir insanın alabileceği kadar (özellikle alkollü içki) |
snootful adj.
|
|
Speaking |
|
148 |
Speaking |
18 yaşını doldurmayanlara alkollü içkilerin satışı veya sunumu yapılamaz; yapanlar hakkında yasal işlem uygulanır |
it is forbidden to sell or serve alcoholic beverages to persons under 18; those acting otherwise shall be subject to legal actions expr.
|
|
Trade/Economic |
|
149 |
Trade/Economic |
alkollü içki satış ruhsatı |
liquor license n.
|
|
150 |
Trade/Economic |
alkollü içki satış ruhsatı |
license to sell alcoholic beverages n.
|
|
151 |
Trade/Economic |
alkollü içki satış ruhsatı |
alcoholic beverages license n.
|
|
152 |
Trade/Economic |
alkollü içki satış ruhsatı |
alcohol license n.
|
|
153 |
Trade/Economic |
alkollü içki endüstrisi |
alcoholic beverage industry n.
|
|
154 |
Trade/Economic |
alkollü içki satış izni |
license to sell alcoholic beverages n.
|
|
155 |
Trade/Economic |
alkollü içki satış izni |
liquor license n.
|
|
156 |
Trade/Economic |
alkollü içki satış izni |
alcoholic beverages license n.
|
|
157 |
Trade/Economic |
alkollü içki satış izni |
alcohol license n.
|
|
158 |
Trade/Economic |
alkollü içkilerden alınan vergiler |
liquor taxes n.
|
|
159 |
Trade/Economic |
vergisi alınan alkollü içecekler |
excisable liquors n.
|
|
160 |
Trade/Economic |
alkollü içki satma izni olmayan otel |
private hotel [australia/new zealand] n.
|
|
Law |
|
161 |
Law |
alkollü içki |
intoxicating liquor n.
|
|
162 |
Law |
alkollü araç kullanma |
drinking and driving n.
|
|
163 |
Law |
alkollü araç kullanma |
driving under the influence of alcohol n.
|
|
164 |
Law |
alkollü içecek satışını yasaklama politikası |
volsteadism n.
|
|
165 |
Law |
alkollü içecek satışının yasaklanması |
volsteadism n.
|
|
166 |
Law |
alkollü içecekleri yasaklayan kanun |
dry law n.
|
|
167 |
Law |
alkollü içki tüketiminde yaş sınırı ihlali |
mic (minor in consumption) abrev.
|
|
Politics |
|
168 |
Politics |
alkollü içki kanunları |
liquor legislation n.
|
|
169 |
Politics |
distile alkollü içecekler yönetim komitesi |
implementation committee for spirit drinks n.
|
|
170 |
Politics |
isveç'te devlet tarafından idare edilen alkollü içki tekeli |
systembolaget n.
|
|
Institutes |
|
171 |
Institutes |
tütün mamülleri ve alkollü içkiler piyasası düzenleme kurumu |
tobacco products and alcoholic beverages market regulation board n.
|
|
172 |
Institutes |
tütün, tütün mamulleri ve alkollü içki |
tobacco, tobacco products and alcoholic n.
|
|
Tourism |
|
173 |
Tourism |
başta bira olmak üzere, alkollü içeceklerin servis edildiği oda |
taproom n.
|
|
174 |
Tourism |
yemeklerin salonda misafir önünde çeşitli alkollü içeceklerin ilavesi ile alevlendirilerek hazırlanması yöntemi |
flambe n.
|
|
175 |
Tourism |
oteldeki konukların tüketmesi için alkollü içeceklerle ve atıştırmalıklarla doldurulmuş olan küçük buzdolabı |
minibar n.
|
|
Technical |
|
176 |
Technical |
alkollü termometre |
alcohol thermometer n.
|
|
177 |
Technical |
alkollü termometre |
alcohol-in-glass thermometer n.
|
|
178 |
Technical |
alkollü yakıt |
alcohol fuel n.
|
|
179 |
Technical |
alkollü yakıt endüstrisi |
alcohol fuel industry n.
|
|
180 |
Technical |
şarapların ve diğer alkollü içkilerin satıldığı ölçü birimi |
wine measure n.
|
|
181 |
Technical |
alkollü likörlerin cam yüzeyinde oluşturduğu baloncuklarla ölçülen sertlik derecesi |
bead proof n.
|
|
182 |
Technical |
güç ve aromasını iyileştirmek için alkollü içkilerin yeniden damıtılması |
doubling n.
|
|
183 |
Technical |
ketonlu-alkollü |
ketol adj.
|
|
184 |
Technical |
yakıt alkollü |
power-alcohol adj.
|
|
Textile |
|
185 |
Textile |
vinil alkollü yapay elyaf |
vinal n.
|
|
Automotive |
|
186 |
Automotive |
alkollü durumda aracın kullanımını engelleyen sistem |
alcohol interlock installation facilitation n.
|
|
187 |
Automotive |
alkollü yakıt |
alcohol fuel n.
|
|
188 |
Automotive |
aracın alkollü olarak kullanılmış olduğunu göstermek amacıyla plakaya damgalanan işaret |
scarlet letter n.
|
|
189 |
Automotive |
alkollü araba kullanmak |
drink and drive v.
|
|
Traffic |
|
190 |
Traffic |
alkollü sürücü |
intoxicated driver n.
|
|
191 |
Traffic |
alkollü sürücü |
drunk driver n.
|
|
192 |
Traffic |
alkollü araç kullanmaktan suçlanan kimse |
dwi n.
|
|
193 |
Traffic |
alkollü araç kullanma |
dwi (driving while intoxicated) abrev.
|
|
194 |
Traffic |
alkollü araç kullanmaktan suçlanan kimse |
dwi (driving while intoxicated) abrev.
|
|
195 |
Traffic |
alkollü araç kullanmaktan hüküm giyme |
dwi (driving while intoxicated) abrev.
|
|
196 |
Traffic |
alkollü araç kullanma suçundan tutuklanma |
dwi (driving while intoxicated) abrev.
|
|
Psychology |
|
197 |
Psychology |
alkollü içeceklere düşkünlük |
alcoholphilia n.
|
|
Pharmaceutics |
|
198 |
Pharmaceutics |
cadı fındığı bitkisinden elde edilen kanamayı durdurucu alkollü bir solüsyonu içeren bir tür losyon |
witch hazel n.
|
|
199 |
Pharmaceutics |
cadı fındığı bitkisinden elde edilen kanamayı durdurucu alkollü bir solüsyonu içeren bir tür losyon |
wych hazel n.
|
|
Food Engineering |
|
200 |
Food Engineering |
nihai tüketiciye satılacak olan alkollü içeceklerin etiketlerine alkol derecesinin yazılması |
indication of alcoholic strength by volume in the labelling of alcoholic beverages for sale to the ultimate consumer n.
|
|
201 |
Food Engineering |
alkollü sıvıların asetik fermantasyonundan sonra oluşan ve şaraba katılarak sirke üretiminde kullanılan yapışkan bir tabaka |
mother n.
|
|
202 |
Food Engineering |
alkollü içkilerin fermente edildiği tekne |
guillevat n.
|
|
203 |
Food Engineering |
zengin aromalı ve sek içilen bir alkollü içecek |
palo cortado n.
|
|
204 |
Food Engineering |
(alkollü içkide) tağşiş yapmak |
load v.
|
|
205 |
Food Engineering |
(bira veya şarap) düşük alkollü |
low-alcohol adj.
|
|
206 |
Food Engineering |
az alkollü |
low-alcohol adj.
|
|
Gastronomy |
|
207 |
Gastronomy |
patatesten damıtılan iskandinavya'da yaygın biçimde tüketilen alkollü bir içecek |
akvavit n.
|
|
208 |
Gastronomy |
içeceğe eklenen birkaç yudum alkollü içki |
lace n.
|
|
209 |
Gastronomy |
mangrov palmiyesinin özünden yapılan alkollü içki |
nipa n.
|
|
210 |
Gastronomy |
genellikle karıştırılarak hazırlanan alkollü içeceklerde kullanılan, 190 derece ya da daha yüksek bir derecede damıtılmış etil alkol |
neutral spirits n.
|
|
211 |
Gastronomy |
alkollü içecek |
tipple n.
|
|
212 |
Gastronomy |
bir tür sıcak ve alkollü içki |
hot toddy n.
|
|
213 |
Gastronomy |
alkollü içkiler |
alcoholic drinks n.
|
|
214 |
Gastronomy |
alkollü içkiler |
alcoholic beverages n.
|
|
215 |
Gastronomy |
alkollü mayalanma |
alcoholic fermentation n.
|
|
216 |
Gastronomy |
damıtılmış alkollü içki |
spirit n.
|
|
217 |
Gastronomy |
şarap ve baharlı bitkilerden yapılan 13 derece alkollü içki |
ginger wine n.
|
|
218 |
Gastronomy |
zencefil şeker ve sudan yapılan 1 derece alkollü meşrubat |
ginger beer n.
|
|
219 |
Gastronomy |
sert alkollü içkiler |
ardent spirits n.
|
|
220 |
Gastronomy |
viski veya cin benzeri sert alkollü likörler |
ardent spirits n.
|
|
221 |
Gastronomy |
mayalı bir alkollü içecek |
eale [obsolete] n.
|
|
222 |
Gastronomy |
fermente tahıl ezmesi veya patatesten üretilen yüksek alkollü bir likör |
auld kirk n.
|
|
223 |
Gastronomy |
alkollü, sütlü ve yumurtalı bir çeşit kokteyl |
egg nog n.
|
|
224 |
Gastronomy |
kava biberinin aromatik köklerinden yapılan alkollü bir içecek |
kavakava n.
|
|
225 |
Gastronomy |
alkollü bir kokteyl |
daisy n.
|
|
226 |
Gastronomy |
kenevir bitkisinden elde edilen, türkler ve hindular tarafından kullanılan alkollü bir şekerleme |
madjoun n.
|
|
227 |
Gastronomy |
alkollü içeceklerin ve bazen de yiyeceklerin servis edildiği tezgah |
mahogany n.
|
|
228 |
Gastronomy |
şeftali likörü, votka ve yaban mersini suyu içeren bir alkollü içecek |
woo-woo n.
|
|
229 |
Gastronomy |
alkollü bir tür kokteyl |
boulevardier n.
|
|
230 |
Gastronomy |
dut suyu ve bal içeren bir tür alkollü içki |
morat n.
|
|
231 |
Gastronomy |
alkollü içecek |
lush n.
|
|
232 |
Gastronomy |
uganda'ya özgü bir alkollü içki |
busera n.
|
|
233 |
Gastronomy |
fermente pirinçten elde edilen alkollü bir japon içeceği |
rice beer n.
|
|
234 |
Gastronomy |
fermente pirinçten elde edilen alkollü bir japon içeceği |
saki n.
|
|
235 |
Gastronomy |
kızılderili kabilesi çoktavlara ait alkollü bir içecek |
choc beer n.
|
|
236 |
Gastronomy |
alkollü bir tür kokteyl |
daquiri n.
|
|
237 |
Gastronomy |
tatlıyla veya öğün aralarında servis edilen yüksek alkollü ve tatlı bir şarap |
dessert wine n.
|
|
238 |
Gastronomy |
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon |
gravadlax n.
|
|
239 |
Gastronomy |
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon |
gravlax n.
|
|
240 |
Gastronomy |
genellikle tuz, biber, dereotu ve iskandinavya'ya özgü alkollü bir içecekle kurutulan somon |
gravlaks n.
|
|
241 |
Gastronomy |
alkollü içecek |
rouse n.
|
|
242 |
Gastronomy |
alkollü içecek |
pombe [africa] n.
|
|
243 |
Gastronomy |
güney afrika'da üretilen yüksek alkollü ve tatlı bir şarap |
constantia n.
|
|
244 |
Gastronomy |
bir tür alkollü kokteyl |
crowbar n.
|
|
245 |
Gastronomy |
çavdar viskisi ile hazırlanan alkollü bir kokteyl türü |
sazerac n.
|
|
246 |
Gastronomy |
alkollü bir kokteyl |
amaretto sour n.
|
|
247 |
Gastronomy |
tahıl ürünlerinden elde edilen alkollü içecek |
cornbrandy n.
|
|
248 |
Gastronomy |
alkollü içeceklerin ağızda bıraktığı tat |
finish n.
|
|
249 |
Gastronomy |
alkollü bir içki çeşidi |
fix n.
|
|
250 |
Gastronomy |
(abd ve irlanda'da) düşük alkollü bira |
shebean n.
|
|
251 |
Gastronomy |
(abd ve irlanda'da) düşük alkollü bira |
shebeen n.
|
|
252 |
Gastronomy |
alkollü içecek |
sherbert [australia] n.
|
|
253 |
Gastronomy |
alkollü likör içeren bir kokteyl çeşidi |
crusta n.
|
|
254 |
Gastronomy |
alkollü şarap |
fortified wine n.
|
|
255 |
Gastronomy |
nar şurubu, votka ve curaçao karışımı bir alkollü shot |
fourth of july n.
|
|
256 |
Gastronomy |
irlanda'ya özgü alkollü bir içecek |
poitín n.
|
|
257 |
Gastronomy |
meksika'nın kuzeyine özgü alkollü bir içecek |
sotol n.
|
|
258 |
Gastronomy |
meşrubata eklenen alkollü likör |
stick n.
|
|
259 |
Gastronomy |
alkol oranı %57'den az olan (damıtılmış alkollü içki) |
underproof adj.
|
|
260 |
Gastronomy |
alkollü içki katılarak pişirilmiş |
drunken adj.
|
|
261 |
Gastronomy |
(likör) alkollü |
stark adj.
|
|
Chemistry |
|
262 |
Chemistry |
taze bitkilerle hazırlanan alkollü tentür |
alcoholature n.
|
|
263 |
Chemistry |
alkollü içki |
stimulant n.
|
|
264 |
Chemistry |
alkollü benzin |
gasohol n.
|
|
265 |
Chemistry |
alkollü mayalanma |
alcoholic fermentation n.
|
|
266 |
Chemistry |
alkollü pelte |
alcogel n.
|
|
267 |
Chemistry |
polivinilli alkollü çözeltiler |
polyvinyl alcohol solutions n.
|
|
Biology |
|
268 |
Biology |
asetik fermantasyona uğrayan alkollü sıvıların yüzeyinde gelişip maya hücreleri ve bakterilerden oluşan bir zar |
mycoderma n.
|
|
269 |
Biology |
günümüzde genellikle pseudosaccharomycetaeae familyasından olan çeşitli mayalarla sınırlı olup ana ve çiçeklerden elde edilen ve alkollü çözeltilerin yüzeyinde büyüyen bir mikroorganizma cinsi |
mycoderma n.
|
|
Botanic |
|
270 |
Botanic |
uzun yumrulu yenilebilir kökleri ve yumuşak kırılgan sapları olan, alkollü bir içki ve puding yapımında kullanılan, sütleğengiller familyasından bir bitki |
sweet cassava (manihot dulcis) n.
|
|
Literature |
|
271 |
Literature |
alkollü içecek |
bowl n.
|
|
Archaic |
|
272 |
Archaic |
düşük alkollü içki |
tiff n.
|
|
273 |
Archaic |
alkollü içki |
rumbo n.
|
|
274 |
Archaic |
alkollü içecek |
shicker [australia] n.
|
|
275 |
Archaic |
alkollü içecek |
shikker [australia] n.
|
|
Slang |
|
276 |
Slang |
sert alkollü içki |
tanglefoot [usa] n.
|
|
277 |
Slang |
alkollü içki |
beast n.
|
|
278 |
Slang |
biralı/alkollü/sarhoş gözler |
beer goggles n.
|
|
279 |
Slang |
alkollü içecek |
coffin nail n.
|
|
280 |
Slang |
alkollü içki |
alchy n.
|
|
281 |
Slang |
alkollü içki |
alkie n.
|
|
282 |
Slang |
alkollü içki |
alky n.
|
|
283 |
Slang |
alkollü içki |
antifreeze n.
|
|
284 |
Slang |
alkollü içki |
turps n.
|
|
285 |
Slang |
alkollü içki |
sauce n.
|
|
286 |
Slang |
alkollü meyve kokteyli |
spiked punch n.
|
|
287 |
Slang |
genellikle genç bayanlar tarafından tüketilen alkollü şekerli içecek |
bitch piss n.
|
|
288 |
Slang |
genellikle genç bayanlar tarafından tüketilen alkollü şekerli içecek |
tart fuel n.
|
|
289 |
Slang |
(alkollü) içki |
gargle n.
|
|
290 |
Slang |
(alkollü) içki |
bevvy n.
|
|
291 |
Slang |
alkollü içecekler |
drinkies n.
|
|
292 |
Slang |
alkollü süt |
spiked milk n.
|
|
293 |
Slang |
alkollü içecek |
throat gag [uk] n.
|
|
294 |
Slang |
alkollü içecek |
happy juice n.
|
|
295 |
Slang |
alkollü içki |
happy juice n.
|
|
296 |
Slang |
alkollü içecek satan yer |
happy shop n.
|
|
297 |
Slang |
alkollü gece gezmesi |
hellbender n.
|
|
298 |
Slang |
alkollü içecek |
hooter n.
|
|
299 |
Slang |
hapishanede yapılan alkollü içecek |
idiot juice n.
|
|
300 |
Slang |
alkollü içecek |
idiot oil n.
|
|
301 |
Slang |
alkollü içeceklerin yasadışı satıldığı yer |
blind pig [dialect] n.
|
|
302 |
Slang |
alkollü içeceklerin yasadışı satıldığı yer |
blind tiger [dialect] n.
|
|
303 |
Slang |
alkollü içki |
moon n.
|
|
304 |
Slang |
alkollü içki tüketimi |
lubrication n.
|
|
305 |
Slang |
(alkollü) içki |
drank n.
|
|
306 |
Slang |
güçlü alkollü içecek |
snake juice [australia] n.
|
|
307 |
Slang |
alkollü içecek |
sneezer n.
|
|
308 |
Slang |
renksiz alkollü içecek |
spook [south africa] n.
|
|
309 |
Slang |
(alkollü içkiyi) hızlıca içmek |
slam (back) v.
|
|
310 |
Slang |
(alkollü içkiyi) hızlıca içmek |
slam (down) v.
|
|
311 |
Slang |
biraz alkollü |
hit under the wing adj.
|
|
312 |
Slang |
aşırı alkollü |
powdered (up) adj.
|
|
313 |
Slang |
aşırı alkollü |
obliterated adj.
|
|
314 |
Slang |
aşırı alkollü |
slued adj.
|
|
315 |
Slang |
aşırı alkollü |
slewed adj.
|
|
316 |
Slang |
aşırı alkollü |
sloughed (up) adj.
|
|
317 |
Slang |
(alkollü içecek) çok kaliteli |
supernacular [obsolete] adj.
|
|
318 |
Slang |
alkollü içkilerden uzak durarak |
on the wagon adv.
|
|
319 |
Slang |
aşırı alkollü |
commode-hugging drunk expr.
|
|
320 |
Slang |
alkollü içki |
who shot john [us] expr.
|
|
British Slang |
|
321 |
British Slang |
alkollü içki |
swally n.
|
|
322 |
British Slang |
bir tür alkollü içki |
shant n.
|
|
Modern Slang |
|
323 |
Modern Slang |
alkollü bir karışım |
adult slurpee n.
|
|
324 |
Modern Slang |
golften önce nişan alma kabiliyetini artırmak için içilen bira veya başka bir alkollü içki |
aiming juice n.
|
|
325 |
Modern Slang |
daha önce hayatında hiç alkollü içki içmemiş olma |
alcohol virginity n.
|
|
326 |
Modern Slang |
alkollü bir kokteyl |
alien brain hemorrhage n.
|
|
327 |
Modern Slang |
alkollü bir kokteyl |
adult slurpee n.
|
|
328 |
Modern Slang |
alkollü içecek |
adult beverage n.
|
|