Englisch | Türkisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | alert n. | tetikte olma | ||
Remain alert. Tetikte olun. More Sentences |
||||
General | alert n. | uyarı | ||
Apparently, 26% of rapid alerts in 2002 were caused by fish. Görünüşe göre, 2002 yılındaki hızlı uyarıların %26'sı balıklardan kaynaklanmıştır. More Sentences |
||||
General | alert n. | alarm | ||
Rapid alert is there for food but not for feed. Hızlı alarm gıda için var ama yem için yok. More Sentences |
||||
General | alert v. | ikaz etmek | ||
Tom will alert Mary. Tom Mary'yi ikaz edecek. More Sentences |
||||
General | alert v. | uyarmak | ||
That is something to which the United States' s allies should be alerting people. Bu, ABD'nin müttefiklerinin insanları uyarması gereken bir konudur. More Sentences |
||||
General | alert adj. | dikkatli | ||
I need to be more alert. Benim daha dikkatli olmam gerekiyor. More Sentences |
||||
General | alert adj. | uyanık | ||
And where the protection of minors and human dignity are concerned, we cannot be alert enough. Ve küçük yaştakilerin korunması ve insan onuru söz konusu olduğunda, ne kadar uyanık olsak azdır. More Sentences |
||||
General | alert adj. | tetikte | ||
We have to stay alert. Tetikte beklemek zorundayız. More Sentences |
||||
General | alert n. | alarm durumu | ||
General | alert n. | alarm işareti | ||
General | alert n. | tehlike işareti | ||
General | alert n. | atiklik | ||
General | alert n. | bildirim | ||
General | alert n. | teyakkuz | ||
General | alert v. | gözünü açmak | ||
General | alert v. | ayık kalmak | ||
General | alert v. | alarma geçirmek | ||
General | alert v. | alarm vermek | ||
General | alert v. | fark ettirmek | ||
General | alert v. | harekete geçirmek | ||
General | alert v. | teyakkuza geçirmek | ||
General | alert adj. | tetik | ||
General | alert adj. | tetikte olan | ||
General | alert adj. | atik | ||
General | alert adj. | açıkgöz | ||
General | alert adj. | kulağı delik | ||
Technical | ||||
Technical | alert v. | bildirmek | ||
Aeronautic | ||||
Aeronautic | alert v. | alarm vermek | ||
Military | ||||
Military | alert n. | alarm işareti | ||
Ottoman Turkish | ||||
Ottoman Turkish | alert n. | zeyrek | ||
Slang | ||||
Slang | alert adj. | apiko |