aldırış

Bedeutungen von dem Begriff "aldırış" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 3 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	aldırış	attention n.
Don't pay any attention to them at all. Onlara hiç aldırış etme. More Sentences
2	General	aldırış	care n.
3	General	aldırış	regard n.

Bedeutungen, die der Begriff "aldırış" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 116 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	aldırış etmek	mind v.
I knew Tom wasn't going to mind. Tom'un aldırış etmeyeceğini biliyordum. More Sentences
2	General	aldırış etmek	pay attention v.
Tom's not paying attention to the TV. Tom televizyona aldırış etmiyor. More Sentences
3	General	aldırış etmemek	ignore v.
I ignored Tom. Tom'a aldırış etmedim. More Sentences
Trade/Economic
4	Trade/Economic	aldırış etmek	mind v.
Tom didn't mind that Mary had small breasts. Tom, Mary'in küçük göğüsleri olmasına aldırış etmedi. More Sentences
General
5	General	aldırış etmeyiş	callousness n.
6	General	aldırış etmemek	not to give a hoot v.
7	General	aldırış etmemek	not to pay any attention v.
8	General	aldırış etmemek	not to care v.
9	General	aldırış etmemek	not to turn a hair v.
10	General	aldırış etmemek	shrug off v.
11	General	aldırış etmemek	not to mind v.
12	General	aldırış etmemek	get past caring v.
13	General	aldırış etmek	tune into v.
14	General	aldırış etmemek	pay no mind v.
15	General	aldırış etmek	care v.
16	General	aldırış etmek	regard v.
17	General	(birine) aldırış etmemek	igg v.
18	General	aldırış edilmeyen	unheeded adj.
19	General	aldırış edilmemiş	unheeded adj.
20	General	aldırış etmez	easygoing adj.
21	General	aldırış etmez	easy-going adj.
22	General	aldırış etmeden	heedlessly adv.
23	General	aldırış etmeden	callously adv.
24	General	aldırış etmeden	unheededly adv.
25	General	aldırış etmeyen	mindless of prep.
Phrasals
26	Phrasals	etrafına dikkat etmeden/etrafına aldırış etmeden yürümek/dolaşmak	bumble along v.
27	Phrasals	etrafına dikkat etmeden/etrafına aldırış etmeden yürümek/dolaşmak	bumble through v.
28	Phrasals	aldırış etmemek	care nothing for v.
29	Phrasals	hiçbir şeye aldırış etmeksizin yaşamak	let oneself go v.
30	Phrasals	aldırış etmemek	slough off v.
31	Phrasals	bir şeye aldırış etmemek	slough something off v.
32	Phrasals	aldırış etmemek	sluff off v.
33	Phrasals	aldırış etmemek	wave aside v.
34	Phrasals	aldırış etmemek	wave off v.
35	Phrasals	etrafına aldırış etmeden ilerlemek	breeze along v.
36	Phrasals	aldırış etmeden yürümek	toddle along v.
Phrases
37	Phrases	kimse aldırış etmedi	no one took any notice expr.
Colloquial
38	Colloquial	aldırış edilmemek	get the go-by v.
39	Colloquial	(birisi) aldırış etmeden yanından geçip gitmek	get the go-by v.
40	Colloquial	aldırış etmemek	not give a tinker's curse [uk/australia] v.
41	Colloquial	aldırış etmemek	not worth a tinker's curse v.
42	Colloquial	aldırış etmemek	not give (or care) a tinker's curse (or cuss or damn) v.
43	Colloquial	aldırış etmemek	not care/give a damn (about/for somebody/something) v.
44	Colloquial	aldırış etmeden	with a high hand expr.
45	Colloquial	aldırış etme	pay no mind expr.
46	Colloquial	(artık) aldırış etmeyen	(way) past caring expr.
Idioms
47	Idioms	aldırış etmeme	cool reception n.
48	Idioms	görüşlerine aldırış edilmeyen kimse	a voice in the wilderness n.
49	Idioms	aldırış etmemek	be beyond caring v.
50	Idioms	aldırış etmemek	be past caring v.
51	Idioms	aldırış etmemek	throw (one's) bonnet over the windmill v.
52	Idioms	aldırış etmemek	fling (one's) bonnet over the windmill v.
53	Idioms	aldırış etmemek	set no store by (something or someone) v.
54	Idioms	aldırış etmemek	take (something) on the chin v.
55	Idioms	aldırış etmemek	close (one's) ears to (someone or something) v.
56	Idioms	aldırış etmemek	blow cold v.
57	Idioms	kimseye aldırış etmemek	fling (one's) cap over the windmill v.
58	Idioms	kimseye aldırış etmemek	fling your cap over the windmills v.
59	Idioms	kimseye aldırış etmemek	throw your cap over the windmills v.
60	Idioms	kimseye aldırış etmemek	fling your cap over the windmill v.
61	Idioms	kimseye aldırış etmemek	throw your cap over the windmill v.
62	Idioms	kimseye aldırış etmemek	fling (one's) hat over the windmill v.
63	Idioms	kimseye aldırış etmemek	fling (one's) cap over the windmill v.
64	Idioms	kimseye aldırış etmemek	fling (one's) bonnet over the windmill v.
65	Idioms	kimseye aldırış etmemek	throw (one's) hat over the windmill v.
66	Idioms	kimseye aldırış etmemek	throw (one's) cap over the windmill v.
67	Idioms	kimseye aldırış etmemek	throw (one's)bonnet over the windmill v.
68	Idioms	hiç aldırış etmemek	not care a hang (about something) v.
69	Idioms	hiç aldırış etmemek	not care a hang v.
70	Idioms	hiç aldırış etmemek	not give a hang v.
71	Idioms	hiç aldırış etmemek	not care/give a damn (about/for somebody/something) v.
72	Idioms	aldırış etmemek	turn one's back on v.
73	Idioms	aldırış etmemek	not turn a hair v.
74	Idioms	aldırış etmemek	leave out in the cold v.
75	Idioms	içinden geleni başkalarına aldırış etmeden yapmak	do your own thing v.
76	Idioms	(hoşlanmadığımız birine) aldırış etmemek	not give anyone the time of day v.
77	Idioms	hiç aldırış etmemek	not care twopence v.
78	Idioms	hiç aldırış etmemek	not give twopence v.
79	Idioms	(bir şeye) aldırış etmemek	breeze past (something) v.
80	Idioms	(birine) aldırış etmemek	not pay (one) any mind v.
81	Idioms	(birine/bir şeye) hiç aldırış etmemek	not care a hoot (about somebody/something) v.
82	Idioms	(birine/bir şeye) hiç aldırış etmemek	not give a hoot (about somebody/something) v.
83	Idioms	(birine/bir şeye) hiç aldırış etmemek	not give a toss (about somebody/something) [uk] v.
84	Idioms	(birine) aldırış etmemek	give (one) the brush-off v.
85	Idioms	aldırış etmek	give a hoot v.
86	Idioms	(birine) aldırış etmemek	not to give (someone) the time of day v.
87	Idioms	(birine) aldırış etmemek	won't give (someone) the time of day v.
88	Idioms	(birine) aldırış etmemek	not give (one) the time of day v.
89	Idioms	(bir şeye) hiç aldırış etmemek	not give a hang (about something) v.
90	Idioms	birine aldırış etmemek	not give someone the time of day v.
91	Idioms	(birine/bir şeye) aldırış etmemek	not give two hoots about (someone or something) v.
92	Idioms	(bir şeye) aldırış etmemek	not give two pins (about something) v.
93	Idioms	(birine/bir şeye) aldırış etmek	pay attention (to someone or something) v.
94	Idioms	(birine/bir şeye) aldırış etmemek	turn (one's) back on (someone or something) v.
95	Idioms	(birine/bir şeye) aldırış etmemek	turn (one's) back to (someone or something) v.
96	Idioms	'-e aldırış etmemek	turn your back on v.
97	Idioms	birine/bir şeye aldırış etmemek	turn your back on somebody/something v.
98	Idioms	birine aldırış etmemek	turn your back on someone v.
99	Idioms	birine aldırış etmemek	would not give someone the time of day v.
100	Idioms	birine aldırış etmemek	wouldn't give someone the time of day v.
101	Idioms	aldırış etmeden	with gay abandon expr.
102	Idioms	aldırış etmeden	with reckless abandon expr.
103	Idioms	(biri bir şeye) hiç aldırış etmiyor	(one) doesn't give a hoot (about something) expr.
104	Idioms	(biri bir şeye) hiç aldırış etmiyor	(one) doesn't give a rip (about something) expr.
Archaic
105	Archaic	fazla aldırış eden	overcarking adj.
Slang
106	Slang	aldırış etmemek	not give a damn v.
107	Slang	aldırış etmemek	not give a darn v.
108	Slang	aldırış etmemek	not give a fuck v.
109	Slang	birine/bir şeye aldırış etmek	give a fuck about someone/something v.
110	Slang	aldırış etmek	give a rat's arse [uk] v.
111	Slang	(birine/bir şeye) aldırış etmek	give a shit about (someone or something) v.
112	Slang	(birine/bir şeye) aldırış etmek	give a shit (about someone/something) v.
113	Slang	(birine/bir şeye) aldırış etmek	give a fuck (about someone/something) v.
114	Slang	aldırış etmek	give a shite [uk] v.
115	Slang	(birine/bir şeye) aldırış etmemek	not give a tinker's damn about (someone or something) v.
116	Slang	aldırış etmeden	with gay abandon expr.