Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Common Usage | ||||
Common Usage | akıl sağlığı | sanity n. | ||
I thought I was losing my sanity. Akıl sağlığımı kaybettiğimi düşünüyordum. More Sentences |
||||
General | ||||
General | akıl sağlığı | mental health n. | ||
Fish oil may have an effect on mental health and the symptoms of mental disorders. Balık yağı, akıl sağlığı ve ruhsal bozuklukların belirtileri üzerinde etkili olabilir. More Sentences |
||||
General | akıl sağlığı | sanity n. | ||
He recovered his sanity. Akıl sağlığına kavuştu. More Sentences |
||||
General | akıl sağlığı | wits n. | ||
Colloquial | ||||
Colloquial | akıl sağlığı | bejeebers n. | ||
Technical | ||||
Technical | akıl sağlığı | sanitation n. | ||
Archaic | ||||
Archaic | akıl sağlığı | daylights n. |