aback - Türkisch Englisch Wörterbuch

aback

Play ENTRENus
Play ENTRENuk
Play ENTRENau

Bedeutungen von dem Begriff "aback" im Türkisch Englisch Wörterbuch : 15 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
aback adv. geri
aback adv. geriye
aback adv. şaşkınlıkla
aback adv. pupada
aback adv. geriye
aback adv. arkaya
aback adv. geriye doğru
aback adv. arkaya doğru
aback adv. hazırlıksız/şaşkın
Marine
aback n. kıç tarafta
aback adv. arkada
aback adv. pupada
aback adv. ters yönde
aback adv. yelkenleri geriye doğru itecek şekilde
aback adv. yelkenleri geriye itecek biçimde

Bedeutungen, die der Begriff "aback" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 43 Ergebniss(e)

Englisch Türkisch
General
be taken aback v. şaşırmak
The Russian ambassador was taken aback.
Rus Büyükelçisi şaşırdı.

More Sentences
take aback v. şaşırtmak
I was a little taken aback.
Biraz şaşırtmıştım.

More Sentences
be taken aback v. afallamak
I was taken aback by a thunderclap.
Bir gök gürültüsü beni afallattı.

More Sentences
taken aback adj. şaşırmış
You seemed taken aback.
Şaşırmış görünüyordun.

More Sentences
taken aback adj. kafası karışmış
Tom seemed taken aback.
Tom kafası karışmış görünüyor.

More Sentences
be taken aback v. şaşalamak
be taken aback v. şaşırtmak
be taken aback v. şaşırıp kalmak
be taken aback at/by v. -e çok şaşırmak
take someone aback v. birini çok şaşırtmak
be taken aback by v. çok şaşırmak
be taken aback at v. -e şaşakalmak
be taken aback by v. -e şaşakalmak
Colloquial
be taken aback v. apışıp kalmak
Idioms
be taken aback v. birdenbire engellenmek
be taken aback v. birdenbire rahatsız edilmek
be set aback v. ödü kopmak
be set aback v. irkilmek
be set aback v. ürkmek
be set aback v. tedirgin olmak
be set aback v. şaşıp kalmak
be set aback v. afallamak
be set aback v. hayret etmek
be set aback v. apışmak
be set aback v. şok olmak
be set aback v. telaş yapmak
set (someone) aback v. (birinin) ödünü koparmak
set (someone) aback v. (birini) irkiltmek
set (someone) aback v. (birini) ürkütmek
set (someone) aback v. (birini) tedirgin etmek
set (someone) aback v. (birini) şaşırtmak
set (someone) aback v. (birini) afallatmak
set (someone) aback v. hayret ettirmek
set (someone) aback v. apıştırmak
set (someone) aback v. şok etmek
set (someone) aback v. telaşa sokmak
take someone aback v. afallatmak
take someone aback v. şoke etmek
be taken aback (by somebody/something) v. (biri/bir şey) tarafından şaşkınlığa uğratılmak
be taken aback (by somebody/something) v. (biri/bir şey) yüzünden şoka girmek
be taken aback (by somebody/something) v. (biri/bir şey) yüzünden şaşakalmak
Marine
take aback v. faça etmek
brace aback [dated] v. rüzgarın yelkenlere önden gelmesini sağlayarak gemiyi yavaşlatmak