(oy) kullanmak - Türkisch Englisch Wörterbuch

(oy) kullanmak

Bedeutungen von dem Begriff "(oy) kullanmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 1 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Politics
(oy) kullanmak throw v.

Bedeutungen, die der Begriff "(oy) kullanmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 41 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
oy kullanmak vote v.
I voted in favour of this report.
Ben bu raporun lehinde oy kullandım.

More Sentences
General
karşı oy kullanmak vote against v.
For these reasons, we voted against this proposal.
Bu nedenlerle, bu teklife karşı oy kullandık.

More Sentences
oy kullanmak vote v.
As a result, we did not vote in favour of the report.
Sonuç olarak rapor lehinde oy kullanmadık.

More Sentences
aleyhinde oy kullanmak vote against v.
This is a method that we reject and hence our vote against this proposal.
Bu bizim reddettiğimiz bir yöntemdir ve dolayısıyla biz bu teklifin aleyhinde oy kullanacağız.

More Sentences
karşı oy kullanmak vote against v.
Yet I confess I voted against placing this issue on the agenda.
Yine de itiraf etmeliyim ki bu konunun gündeme alınmasına karşı oy kullandım.

More Sentences
Phrasals
(bir aday/teklif) lehinde oy kullanmak vote for (someone or something) v.
With this in mind, I therefore voted for the Musotto report.
Bu düşüncelerle Musotto raporu lehinde oy kullandım.

More Sentences
Politics
oy kullanmak vote v.
If matters proceed as formulated by the spokesman, we will vote against them.
Eğer konular sözcünün ifade ettiği şekilde ilerlerse, biz de aleyhte oy kullanacağız.

More Sentences
General
oy kullanmak go to polls v.
karşı oy kullanmak vote out v.
karşı oy kullanmak blackball v.
sandığa gitmek (oy kullanmak amacıyla) go to polls v.
çekimser oy kullanmak abstain from a vote v.
çekimser oy kullanmak refrain from a vote v.
vekaleten oy kullanmak vote by proxy v.
aleyhinde oy kullanmak blackball v.
bir toplantıya katılmak veya oy kullanmak yahut oyunda yer almak üzere bir yere gitmek turn out v.
oy kullanmak için kuyrukta beklemek wait in queue for voting v.
oy kullanmak için sırada beklemek wait in queue for voting v.
oy kullanmak cast [obsolete] v.
cebini düşünerek oy kullanmak vote with your wallet v.
Phrasals
mecliste fiziksel olarak bulunmaksızın meclis arazisi içerisinde oy kullanmak nod through v.
üzerinde tartışmadan/düşünmeden/müzakerede bulunmadan önerilen bir yasadan/karardan yana oy kullanmak nod through v.
ne pahasına olursa olsun bir yasadan/karardan yana oy kullanmak nod through v.
(bir aday/teklif) aleyhinde oy kullanmak vote against (someone or something) v.
(birine/bir şeye) karşı oy kullanmak vote against (someone or something) v.
Colloquial
kayıtlı seçmenleri taklit ederek yasadışı biçimde oy kullanmak telegraph [canadian] v.
Idioms
bütün parti ve adayları görerek oy kullanmak vote a split ticket v.
oy kullanmak go to the polls v.
oy kullanmak cast one's vote v.
oyunu üzerinde bütün parti ve adayların yer aldığı birleşik oy pusulası ile kullanmak vote a split ticket v.
üzerinde tek bir partiye ait adayların olduğu pusula ile oy kullanmak vote a straight ticket v.
kendi partisi aleyhine oy kullanmak cross the floor [uk/australia/new zealand] v.
(birine) karşı oy kullanmak blackball (one) v.
(birinin) aleyhinde oy kullanmak blackball (one) v.
oy kullanmak cast vote v.
Law
mükerrer oy kullanmak repeat v.
Politics
oy kullanmak (rey vb) vote v.
tekrar oy kullanmak revote v.
izin verilenden fazla oy kullanmak overvote v.
karşıt iki gruba ayrılarak oy kullanmak divide v.
Military
oy kullanmak cast a ballot v.