Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
Phrasals | ||||
Phrasals | (bir şeyi bir şeye) batırmak | dip in (something) v. | ||
The tip of the spear was dipped in a deadly poison. Mızrağın ucu, ölümcül bir zehire batırıldı. More Sentences |
||||
Phrasals | (bir şeyi bir şeye) batırmak | dip into (something) v. |