Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Phrasals | ||
Phrasals | (bir şeye) yatkın olmak | tend toward (something) v. |
Phrases | ||
Phrases | (bir şeye) yatkın olmak | be given to (something) v. |
Idioms | ||
Idioms | (bir şeye) yatkın olmak | be subject to (something) v. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | bir şeye yatkın olmak | be prone to something v. |
Phrases | ||
Phrases | bir şeye/bir şey yapmaya yatkın olmak | be given to something/to doing something v. |
Colloquial | ||
Colloquial | bir şeye/bir şeyi yapmaya yatkın olmak | be a great one for something/for doing something v. |
Colloquial | bir şeye/bir şeyi yapmaya yatkın olmak | be one for something/for doing something v. |
Idioms | ||
Idioms | bir şeye yatkın olmak | be a great one for (doing something) v. |
Idioms | bir şeye eli yatkın olmak | have a knack for something v. |
Idioms | eli bir şeye yatkın olmak | have a knack for something v. |
Idioms | bir şeye eli çok yatkın olmak | be a dab hand v. |
Idioms | (bir şeye) eli yatkın olmak | have (got) a knack for (something) v. |