şikayette bulunmak

Bedeutungen von dem Begriff "şikayette bulunmak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	şikayette bulunmak	complain v.
Firstly, they can go to a bank and complain, ask why the bank does not do what the law says. İlk olarak, bir bankaya gidip şikayette bulunabilirler, bankanın neden yasanın dediğini yapmadığını sorabilirler. More Sentences
2	General	şikayette bulunmak	make a complaint v.
I should make a complaint. Şikayette bulunmalıyım. More Sentences
3	General	şikayette bulunmak	file a report v.
Sami filed a report against Layla. Sami, Leyla'ya karşı bir şikayette bulundu. More Sentences
Law
4	Law	şikayette bulunmak	make a complaint v.
I should make a complaint. Şikayette bulunmalıyım. More Sentences
5	Law	şikayette bulunmak	lodge a complaint v.
The European Union was right to lodge a complaint with the World Trade Organisation about these Draconian measures. Avrupa Birliği bu acımasız önlemler konusunda Dünya Ticaret Örgütü'ne şikayette bulunmakta haklıydı. More Sentences
6	Law	şikayette bulunmak	file a complaint v.
The USA has already filed a complaint. ABD çoktan şikayette bulundu. More Sentences
General
7	General	şikayette bulunmak	flyte [obsolete] v.
Idioms
8	Idioms	şikayette bulunmak	enter a protest v.
Law
9	Law	şikayette bulunmak	make a claim v.
10	Law	şikayette bulunmak	bring a complaint v.
11	Law	şikayette bulunmak	register a complaint v.

Bedeutungen, die der Begriff "şikayette bulunmak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 26 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	yazılı şikayette bulunmak	put complaint in writing v.
2	General	resmi bir şikayette bulunmak	lodge an information v.
3	General	(abd ve kanada'da) bir şeyle ilgili resmi şikayette bulunmak	grieve [us] [canada] v.
Phrasals
4	Phrasals	(birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak	take out (something) against (one) v.
5	Phrasals	(birine) karşı (bir şikayette, ihbarda) bulunmak	take (something) out against (one) v.
6	Phrasals	(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak	protest about (someone or something) v.
7	Phrasals	(biri veya bir şey hakkında) şikayette bulunmak	and protest against (someone or something) v.
8	Phrasals	(birine bir konuda) şikayette bulunmak	remonstrate about (someone or something) (with one) v.
9	Phrasals	birinin aleyhinde şikayette bulunmak	take out (something) against (one) v.
10	Phrasals	birisine bir şey hakkında şikayette bulunmak	carp at someone (about someone or something) v.
11	Phrasals	birşeyle ilgili suçlamada/şikayette bulunmak	lodge something against someone v.
12	Phrasals	birine/bir şeye karşı (bir şikayette/suçlamada) bulunmak	lodge (something) against v.
13	Phrasals	'-e şikayette bulunmak	lodge with v.
14	Phrasals	suçlamada/şikayette bulunmak	lodge against v.
15	Phrasals	hakkında şikayette bulunmak	protest about v.
16	Phrasals	(birine bir konuda) şikayette bulunmak	remonstrate with (one) (about someone or something) v.
Idioms
17	Idioms	biri hakkında bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak	place a charge against someone v.
18	Idioms	biri hakkında bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak	level a charge against someone v.
19	Idioms	resmi şikayette bulunmak	file charges v.
20	Idioms	-e karşı bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak	level a charge against v.
21	Idioms	hakkında bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak	level a charge against v.
22	Idioms	(biri) hakkında bir iddiada/şikayette bulunmak/dava açmak	level a charge against (one) v.
23	Idioms	(birine/bir gruba) şikayette bulunmak	raise hell with (someone or something) v.
24	Idioms	birine şikayette bulunmak	raise hell with someone v.
25	Idioms	(birine/bir gruba) şikayette bulunmak	raise the devil with (someone or something) v.
Law
26	Law	mahkemeye şikayette bulunmak	count [obsolete] v.