Türkisch - Englisch
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Französisch - Englisch
Spanisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Synonyme
Sätze
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
Licht Ausschalten
English
English
Türkçe
Français
Español
Deutsch
Synonyme
Werkzeuge
Quellen
Über uns
Kontakt
Einloggen / Registrieren
EN-TR
Türkisch - Englisch
Deutsch - Englisch
Spanisch - Englisch
Französisch - Englisch
Englisch Synonyme
Türkisch - Englisch Sätze
Türkisch - Englisch
Verlauf Ausblenden
Velaufsdetails
Verlauf Löschen
Verlauf :
curuf değirmeni
şöyle bir
Verlauf
Sätze
Bedeutungen von dem Begriff
"şöyle bir"
im Englisch Türkisch Wörterbuch : 4 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
şöyle bir
some sort of
adj.
2
General
şöyle bir
glancingly
adv.
Idioms
3
Idioms
şöyle bir
once-over-lightly
expr.
4
Idioms
şöyle bir
once over lightly
expr.
Bedeutungen, die der Begriff
"şöyle bir"
mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 151 Ergebniss(e)
Kategorie
Türkisch
Englisch
General
1
General
şöyle bir bakmak
look over
v.
Everyone
looked over
at them.
Herkes onlara
şöyle bir baktı.
More Sentences
2
General
şöyle bir bakmak
glance
v.
The professor
glanced
at her watch and said, "Your time is up."
Hoca saatine
şöyle bir baktı
ve "Süreniz doldu" dedi.
More Sentences
3
General
şöyle bir karşılaşma
brief encounter
n.
4
General
şöyle bir rastlaşma
brief encounter
n.
5
General
şöyle bir bakış
a bird's-eye view
n.
6
General
şöyle bir bakma
look-in
n.
7
General
şöyle bir bakma
slight care
n.
8
General
şöyle bir bakış
squiz [australia/new zealand]
n.
9
General
şöyle bir bakmak
cast a glance
v.
10
General
şöyle bir bakmak
take a brief look at
v.
11
General
şöyle bir incelemek
walk through
v.
12
General
şöyle bir bakmak
survey
v.
13
General
şöyle bir okumak
browse through
v.
14
General
şöyle bir kızartmak (etin yüzeyini)
sear
v.
15
General
şöyle bir uğramak
drop by
v.
16
General
şöyle bir bakmak
take a glance
v.
17
General
şöyle bir göz gezdirmek
take a brief look at
v.
18
General
bir şeye doğru şöyle bir sallamak
take a swipe at
v.
19
General
şöyle bir bakmak
throw a glance at
v.
20
General
şöyle bir karıştırmak
browse through
v.
21
General
etrafı şöyle bir düzeltmek
give something the once-over
v.
22
General
(filmde/dizide) şöyle bir görünmek
cameo
v.
23
General
şöyle bir görünüvermek
put in an appearance
v.
24
General
şöyle bir değinmek
touch
v.
25
General
şöyle bir gezip dolaşmak
jant
v.
26
General
şöyle bir göz atmak
gallop
v.
27
General
şöyle bir bakmak
sample
v.
28
General
üstünden şöyle bir geçmek
skim
v.
29
General
şöyle bir bakınmak
skirr
v.
30
General
şöyle bir bakınmak
scur
v.
31
General
şöyle bir bakmak
putter
v.
32
General
şöyle bir bakıp geçmek
superficialise
v.
33
General
şöyle bir bakıp geçmek
superficialize
v.
34
General
şöyle bir okumak
supervise [obsolete]
v.
35
General
şöyle bir bakmak
survise [obsolete]
v.
36
General
öyle/şöyle/böyle bir kişi/şey
such
adj.
Phrasals
37
Phrasals
hızla/şöyle bir gezdirmek/tur attırmak
whisk (one) around
v.
38
Phrasals
hızla/şöyle bir gezdirmek/tur attırmak
whisk someone around
v.
39
Phrasals
(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) şöyle bir/hızlıca bakmak/okumak
browse over
v.
40
Phrasals
(dergilere, kitaplara) şöyle bir bakmak
browse among (something)
v.
41
Phrasals
(dergilere, kitaplara) şöyle bir bakmak
browse among something
v.
42
Phrasals
(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) şöyle bir/hızlıca bakmak/okumak
browse over something
v.
43
Phrasals
(dergi, kitap, broşür gibi bir şeye) şöyle bir/hızlıca bakmak/okumak
browse through something
v.
44
Phrasals
bir şeyin altına hızla/şöyle bir bakmak
peek under something
v.
45
Phrasals
bir şeye şöyle bir bakmak
peek in(to something)
v.
46
Phrasals
şöyle bir uğramak
pop across
v.
47
Phrasals
şöyle bir uğramak
pop by
v.
48
Phrasals
şöyle bir uğramak
pop down
v.
49
Phrasals
şöyle bir bakmak/göz gezdirmek
peek through
v.
50
Phrasals
şöyle bir göz gezdirmek
leaf through
v.
51
Phrasals
şöyle bir bakmak
peek over something
v.
52
Phrasals
(bir şey için) şöyle bir uğramak
dash over for something
v.
53
Phrasals
şöyle bir bakmak
dip into
v.
54
Phrasals
bir konuyu şöyle bir araştırmak
dip into
v.
55
Phrasals
bir konuya şöyle bir bakmak
dip into
v.
56
Phrasals
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
peek in on (someone or something)
v.
57
Phrasals
şöyle bir bakmak
browse among
v.
58
Phrasals
birinden/bir şeyden şöyle bir bahsetmek
brush over someone or something
v.
59
Phrasals
şöyle bir bakmak
cast about
v.
60
Phrasals
şöyle bir bakmak
cast around
v.
61
Phrasals
şöyle bir uğramak
dash over
v.
62
Phrasals
(bir şeye) şöyle bir göz atmak
flick through (something)
v.
63
Phrasals
(bir yere) şöyle bir bakmak
glance around (some place)
v.
64
Phrasals
(bir şeye/yere) şöyle bir bakmak
glance around (some thing or place)
v.
65
Phrasals
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
glance at (someone or something)
v.
66
Phrasals
(bir şeye) şöyle bir göz gezdirmek/atmak
glance through (something)
v.
67
Phrasals
(bir şeyi) şöyle bir okumak
glance through (something)
v.
68
Phrasals
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
peek at (someone or something)
v.
69
Phrasals
şöyle bir bakmak
peek in
v.
70
Phrasals
şöyle bir bakmak
peek over
v.
71
Phrasals
altına hızla/şöyle bir bakmak
peek under
v.
72
Phrasals
(bir şeyin) altına hızla/şöyle bir bakmak
peek underneath (something)
v.
73
Phrasals
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
peep at (someone or something)
v.
74
Phrasals
(bir şeyin) üzerinden şöyle bir/göz ucuyla bakmak
peep over (something)
v.
75
Phrasals
(bir şeyden) şöyle bir/göz ucuyla bakmak
peep through
v.
76
Phrasals
altına hızla/şöyle bir bakmak
peep under
v.
77
Phrasals
(bir şeyin) altına hızla/şöyle bir bakmak
peep under (something)
v.
78
Phrasals
(bir şeyin) altına hızla/şöyle bir bakmak
peep underneath (something)
v.
79
Phrasals
hızla/şöyle bir gezdirmek/tur attırmak
whisk around
v.
80
Phrasals
üstünden şöyle bir geçmek
skim over
v.
Phrases
81
Phrases
biri/bir şey şöyle dursun
let alone someone or something
expr.
82
Phrases
bir şey/bir şey yapmak şöyle dursun
far from something/doing something
expr.
Colloquial
83
Colloquial
şöyle bir bakma
a quick glance
n.
84
Colloquial
şöyle bir bakma
a fleeting glance
n.
85
Colloquial
şöyle bir göz gezdirmek
cast one's eye over
v.
86
Colloquial
bana göre/muhtemelen (bir şey olacak veya durum şöyle)
the betting (line) is (that)
expr.
87
Colloquial
bana göre/muhtemelen (bir şey olacak veya durum şöyle)
the betting is that
expr.
88
Colloquial
bana göre/muhtemelen (bir şey olacak veya durum şöyle)
the betting is (that)
expr.
Idioms
89
Idioms
şöyle bir bakış
a bird's-eye view
n.
90
Idioms
şöyle böyle bir şey
curate's egg [uk]
n.
91
Idioms
şöyle bir bakma
fleeting glance
n.
92
Idioms
şöyle bir bakınmak
have a poke around
v.
93
Idioms
saçını şöyle bir fırçalamak/taramak
run a brush through (one's) hair
v.
94
Idioms
şöyle bir bakmak
have a captain cook
v.
95
Idioms
şöyle bir bakmak
run an eye over something
v.
96
Idioms
şöyle bir göz atmak
take a peek
v.
97
Idioms
şöyle bir göz gezdirmek
dart a glance at
v.
98
Idioms
şöyle bir bakmak
cast one's eye over something
v.
99
Idioms
şöyle bir görünmek
show the flag
v.
100
Idioms
şöyle bir su dökünmek
have a quick wash
v.
101
Idioms
şöyle bir su dökünmek
give oneself a cat-lick
v.
102
Idioms
şöyle bir süzmek
flash at
v.
103
Idioms
şöyle bir görünmek
put in an appearance (at something)
v.
104
Idioms
şöyle bir göz atmak
dart a glance at
v.
105
Idioms
şöyle bir göz atmak
have a shufti
v.
106
Idioms
şöyle bir bakmak
cast an eye over something
v.
107
Idioms
şöyle bir bakmak
run one's eye over something
v.
108
Idioms
şöyle bir bakmak
take a peek
v.
109
Idioms
(şöyle bir) bakmak
take a peep
v.
110
Idioms
(şöyle bir) bakmak
have a peep
v.
111
Idioms
şöyle bir bakılmak
get the once-over
v.
112
Idioms
şöyle bir gözden geçirilmek
get the once-over
v.
113
Idioms
şöyle bir üstünden geçilmek
get the once-over
v.
114
Idioms
şöyle bir elden geçirilmek/düzeltilmek
get the once-over
v.
115
Idioms
(bir şeye) şöyle bir bakmak
cast an eye over (something)
v.
116
Idioms
(bir şeye) şöyle bir bakmak
cast one's eye over (something)
v.
117
Idioms
şöyle bir göz gezdirmek
cast your eye
v.
118
Idioms
şöyle bir göz gezdirmek
cast your eyes
v.
119
Idioms
şöyle bir göz gezdirmek
cast an eye
v.
120
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
dart a glance at (someone or something)
v.
121
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak
dart a glance at (someone or something)
v.
122
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir göz gezdirmek
dart a glance at (someone or something)
v.
123
Idioms
(bir şeyi) şöyle bir gözden geçirmek
give (something) a once-over
v.
124
Idioms
(bir şeyi) şöyle bir silmek/temizlemek
give (something) a once-over
v.
125
Idioms
birine/bir şeye şöyle bir bakmak
give somebody/something the once-over
v.
126
Idioms
birine/bir şeye şöyle bir bakmak
give somebody/something a once-over
v.
127
Idioms
bir şeyi şöyle bir temizlemek
give something a once-over
v.
128
Idioms
bir şeyi şöyle bir temizlemek
give something the once-over
v.
129
Idioms
birine/bir şeye şöyle bir bakmak
give someone/something the once-over
v.
130
Idioms
birine/bir şeye şöyle bir bakmak
give someone/something a once-over
v.
131
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak/bakmak
have a shufti (at somebody/something) [uk]
v.
132
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak/bakmak
take a shufti (at somebody/something) [uk]
v.
133
Idioms
şöyle bir göz atmak
have/take a shufti
v.
134
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir göz atmak
have/take a shufti (at somebody/something) [uk]
v.
135
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak/göz atmak
take a gander (at someone or something)
v.
136
Idioms
şöyle bir bakmak/göz atmak
take a gander at
v.
137
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir göz gezdirmek
take a look (at someone or something)
v.
138
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
take a look (at someone or something)
v.
139
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak/göz atmak
take a peek at (someone or something)
v.
140
Idioms
(birine/bir şeye) şöyle bir bakmak
throw a glance at (someone or something)
v.
141
Idioms
şöyle bir bakıp düşündüğünde
when all's said and done
expr.
142
Idioms
şöyle bir bakıp düşündüğünde
when everything is said and done
expr.
Speaking
143
Speaking
aklıma şöyle bir şey geldi
it occurred to me that
expr.
144
Speaking
dur sana bir bakayım şöyle
let me get a look at you
expr.
145
Speaking
içimde (şöyle ... olacakmış gibi) bir his var
I just have this feeling
expr.
146
Speaking
şöyle bir bakıp düşündüğünde
when all is said and done
expr.
147
Speaking
şöyle bir fikrim var
I have this idea
expr.
Slang
148
Slang
şöyle bir bakmak
take a captain cook [uk]
v.
149
Slang
şöyle bir incelemek
take a captain cook [uk]
v.
British Slang
150
British Slang
şöyle bir uğramak
bob
v.
151
British Slang
tanımak amacıyla şöyle bir tur atmak
go off for a gander
v.
×
Pronunciation in context (
out of
)
Pronunciation of şöyle bir
×
Term Options
Übersetzung Vorschlagen / Korrigieren
Französisch Englisch Wörterbuch
Spanisch Englisch Wörterbuch
Deutsch Englisch Wörterbuch
Englisch Synonyme Wörterbuch
Google Images
Merriam Webster
Dictionary.com
The Free Dictionary
Abbreviations
Wikipedia in English
Wikipedia in Turkish
Urban Dictionary
German, LEO
Chinese, Dict.Cn
Spanish, SpanishDict
Russian, Multitran.ru
Medical, MedicineNet
İşaret Dili, Signing Savvy