Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
Colloquial | ||
Colloquial | üzerinde çalışılan | in the pipeline expr. |
Türkisch | Englisch | |
---|---|---|
General | ||
General | üzerinde çalışılan iş | workpiece n. |
General | üzerinde çalışılan parça | job n. |
General | (çalışılan parça üzerinde) ileri geri hareket eden bir alet aracılığıyla düz yüzey oluşturmak | shape v. |
Idioms | ||
Idioms | şu an üzerinde çalışılan şey | iron in the fire n. |
Technical | ||
Technical | (alet) üzerinde çalışılan malzemeyi kazara derinden kesmek | dig v. |
Computer | ||
Computer | üzerinde çalışılan belge | current document n. |
Mechanic | ||
Mechanic | üzerinde çalışılan bir nesneyi tutmaya yarayan kıskaçlı alet | vice n. |
Construction | ||
Construction | yapıların dışında keresteden kat kat kurulan ve üzerinde çalışılan çatı platform | pier n. |
Botanic | ||
Botanic | üzerinde çalışılan bitki | subject n. |