üyelik - Türkisch Englisch Wörterbuch

üyelik

Bedeutungen von dem Begriff "üyelik" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 11 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
üyelik membership n.
We do not debate the issue, we simply vote on the membership.
Konuyu tartışmıyoruz, sadece üyeliği oyluyoruz.

More Sentences
General
üyelik membership n.
We must continue to exert pressure and say that we require ratification if membership is to become possible.
Baskı yapmaya devam etmeli ve üyeliğin mümkün olabilmesi için onaylanması gerektiğini söylemeliyiz.

More Sentences
Trade/Economic
üyelik membership n.
In practice, that would create a second-class membership of the EU.
Pratikte bu, AB'nin ikinci sınıf bir üyeliğine yol açacaktır.

More Sentences
Computer
üyelik membership n.
A number of domestic problems will still remain following membership, for there is a life after the accession date too.
Üyelikten sonra da bir takım iç sorunlar devam edecektir, çünkü katılım tarihinden sonra da bir hayat vardır.

More Sentences
General
üyelik franchise n.
üyelik seat n.
üyelik affiliation n.
üyelik adfiliation n.
Trade/Economic
üyelik associateship n.
üyelik seat n.
Politics
üyelik affiliation n.

Bedeutungen, die der Begriff "üyelik" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 101 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
üyelik kartı membership card n.
If you want government-controlled food, you are required to have a ZANU-PF membership card.
Devlet kontrolünde gıda istiyorsanız, ZANU-PF üyelik kartına sahip olmanız gerekiyor.

More Sentences
tam üyelik full membership n.
Furthermore, it has been laid down that a solution must not hinder or delay Lithuania's full membership of Schengen.
Ayrıca, çözümün Litvanya'nın Schengen'e tam üyeliğini engellememesi veya geciktirmemesi gerektiği belirtilmiştir.

More Sentences
üyelik başvurusu membership application n.
I do not support amendments which would seek to add further conditionality to Bulgaria's membership application.
Bulgaristan'ın üyelik başvurusuna daha fazla koşul eklemeye yönelik değişiklikleri desteklemiyorum.

More Sentences
nihai üyelik eventual membership n.
I particularly welcome the recognition of Ukraine's potential for eventual membership and the mention of Article 49.
Ukrayna'nın nihai üyelik potansiyelinin tanınmasını ve 49. Madde'den bahsedilmesini özellikle memnuniyetle karşılıyorum.

More Sentences
Trade/Economic
üyelik aidatı membership fees n.
There's no membership fee for joining.
Katılım için üyelik aidatı yok.

More Sentences
Politics
avrupa birliğine üyelik european union membership n.
Turkey is encouraged to pursue its reform process and so advance its candidacy for European Union membership.
Türkiye reform sürecini sürdürmeye ve böylece Avrupa Birliği üyeliğine adaylığını ilerletmeye teşvik edilmektedir.

More Sentences
tam üyelik full membership n.
The TSE has applied for full membership of both CEN and CENELEC, which could be realised in 2001.
TSE, hem CEN’e hem de CENELEC’e tam üye olmak için başvurmuştur, tam üyelik 2001 yılında gerçekleşebilir.

More Sentences
General
üyelik (bilim kurumunda) fellowship n.
sendika üyelik aidatı union fee of membership n.
borsada üyelik hakkı seat n.
üyelik fonksiyonları membership functions n.
üyelik sözleşmesi membership agreement n.
üyelik sözleşmesi membership contract n.
üyelik hizmeti membership service n.
üyelik hizmetleri membership services n.
üyelik sistemi proper purpose n.
üyelik sistemi membership system n.
üyelik görüşmesi membership interview n.
geçici üyelik non-permanent membership n.
üyelik kartı card n.
üyelik ücreti sub [brit] n.
üyelik verme enfranchisement n.
birlik üyelik kaydı book n.
üyelik bedeli dues n.
tam üyelik plenum n.
üyelik ücreti subs n.
üyelik zamanı rush n.
iptal etmek (üyelik vb) suspend v.
üyelik uzatmak extend the membership v.
üyelik verilmek be granted membership v.
üyelik icin başvurmak apply for membership v.
(birine) üyelik teklif etmek bid v.
memuriyet veya mevkiden ileri gelen (üyelik vb) exofficio adj.
resmen üye olmaksızın üyelik ayrıcalıklarından yararlanan courtesy adj.
üye olmayanlara üyelik ayrıcalıkları tanıyan courtesy adj.
üyelik gerekliliklerini yerine getirmeyen irregular adj.
Phrases
üyelik hizmeti olarak sunulan (something) as a service expr.
Trade/Economic
satış yapabilmek için gerekli üyelik zinciri sistemi chain n.
ankara anlaşması ile türkiye ve aet arasında kurulan üyelik statüsü associate member n.
asli üyelik principal membership n.
avrupa birliği'nde ortak üyelik statüsü association n.
borsada üyelik seat on the exchange n.
borsadaki üyelik seat on the exchange n.
fahri üyelik sertifikası honorary membership certificate n.
fahri üyelik honorary membership n.
fahri üyelik honourary membership n.
ortak(lık)/üyelik hakları membership interest n.
üyelik toplantısı membership meeting n.
üyelik gerektiren indirim mağazası warehouse club/store n.
üyelik aidat, gider ve katkı payları membership fees and contributions n.
üyelik aidatı subscription fee n.
üyelik görüşmesi membership meeting n.
üyelik işlemleri membership procedures n.
üyelik durumu associate status n.
üyelik aidatları membership fees n.
federal rezerv bankasını yöneten yedi üyelik kurul federal reserve board n.
üyelerin büyüme mevsimi boyunca düzenli hasat payı almak için işletmeciye üyelik harcı ödediği çiftlik sistemi csa (csar-capable assets) n.
hasat payı için işletmecisine üyelik harcı ödenen tarla csa (csar-capable assets) n.
Law
silahlı terör örgütüne üyelik membership to an armed terrorist organization n.
fahri üyelik hakkı freedom n.
Politics
ab tam üyelik süreci european union full membership process n.
avrupa birliği tam üyelik süreci european union full membership process n.
ab'ye tam üyelik full membership in the eu n.
ab'ye üyelik membership to eu n.
avrupa birliğine üyelik membership to european union n.
daimi üyelik permanent membership n.
daimi üyelik permanent seat n.
geçici üyelik temporary membership n.
evrensele yakın olan üyelik nearly-universal membership n.
kitlesel üyelik partisi mass membership party n.
onursal üyelik honorary membership n.
organize suça yönelik üyelik öncesi paktı pre-accession pact on organised crime n.
ortak üyelik member associate n.
tam teşekküllü üyelik full-fledged membership n.
üyelik temeli membership basis n.
üyelik müzakeresi membership negotiation n.
üyelik öncesi stratejisi pre-accession strategy n.
üyelik haklarından yoksun kılma disfranchisement n.
üyelik öncesi şartlılık ilkesi pre-accession conditionality n.
yasama meclislerinde komitenin parçası olarak önergelerin detaylarını tartışma yetkisini içeren tam üyelik committee of the whole n.
tam üyelik müzakeresi yapmak negotiate on full membership v.
üyelik haklarından yoksun kılmak disfranchise v.
üyelik haklarından yoksun kılmak disfranchize v.
Computer
üyelik iptali cancellation of membership n.
üyelik iptali membership cancellation n.
üyelik fonksiyonu membership function n.
üyelik derecesi membership degree n.
amazon isimli internet sitesinde bazı ayrıcalıklar ve içeriklerin sunulduğu bir üyelik türü amazon prime n.
üyelik satın almak buy membership v.
üyelik satın almak purchase membership v.
üyelik sonu member dues expr.
Telecom
paket üyelik package subscription n.
Social Sciences
sosyal bir kulübe üyelik için uygun olmayan (kimse) unclubbable adj.
sosyal bir kulübe üyelik için uygun olmayan (davranış veya özellik) unclubbable adj.
Education
üyelik ücreti ödeyen tüm mezunlara açık olan sosyal topluluk convocation n.
Literature
eski bir kelt şair grubuna üyelik bardism n.
History
kilise üyelik belgesi ile ilişkili matricular adj.
kilise üyelik belgesi özelliği gösteren matricular adj.
Military
üyelik faaliyet planı membership action plan n.
Latin
kilise üyelik belgesi matricula n.
Archaic
(bir toplulukta) tam veya kalıcı üyelik gremial n.