önem taşımak

Bedeutungen von dem Begriff "önem taşımak" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 6 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
General
1	General	önem taşımak	matter v.
An open EU-US dialogue on these matters is critical to the ultimate effectiveness of the Court. Bu konularda açık bir AB-ABD diyaloğu Mahkeme'nin nihai etkinliği açısından kritik önem taşımaktadır. More Sentences
2	General	önem taşımak	mean v.
3	General	önem taşımak	import v.
4	General	önem taşımak	concern [obsolete] v.
Idioms
5	Idioms	önem taşımak	have a place in v.
Archaic
6	Archaic	önem taşımak	reck v.

Bedeutungen, die der Begriff "önem taşımak" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 18 Ergebniss(e)

	Kategorie	Türkisch	Englisch
Idioms
1	Idioms	büyük önem taşımak	loom large v.
My second point relates to subsidiarity, which does, indeed, loom large in the Convention's deliberations. Değineceğim ikinci husus, Konvansiyon'un müzakerelerinde gerçekten de büyük önem taşıyan yetki ikamesi ile ilgilidir. More Sentences
General
2	General	çok önem taşımak	be of capital importance v.
3	General	hayati önem taşımak	be crucial v.
4	General	hayati önem taşımak	be of the essence v.
5	General	hayati önem taşımak	be essential v.
6	General	hayati önem taşımak	be of vital importance v.
7	General	hayati önem taşımak	be all important v.
8	General	hayati önem taşımak	be all-important v.
9	General	envanterde önem taşımak	invoice v.
Colloquial
10	Colloquial	büyük önem taşımak	matter to v.
Idioms
11	Idioms	daha az önem taşımak	take a backseat v.
12	Idioms	'e göre daha fazla önem/ehemmiyet taşımak	take precedence over v.
13	Idioms	'e göre daha fazla önem/ehemmiyet taşımak	have precedence over v.
14	Idioms	bir önem taşımak	carry (an amount of) weight v.
15	Idioms	(biri/bir şey) için önem/değer taşımak	carry weight with (someone or something) v.
16	Idioms	(birine/bir şeye) göre daha fazla önem/ehemmiyet taşımak	have precedence over (someone or something) v.
17	Idioms	hayati önem taşımak	make the world go round v.
18	Idioms	(birine/bir şeye) göre daha fazla önem/ehemmiyet taşımak	take precedence over (someone or something) v.