ödüllendirmek - Türkisch Englisch Wörterbuch

ödüllendirmek

Bedeutungen von dem Begriff "ödüllendirmek" im Englisch Türkisch Wörterbuch : 22 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
Common Usage
ödüllendirmek award v.
Most sporting events, award first, second and third place.
Çoğu spor etkinliğinde birinci, ikinci ve üçüncü sırayı ödüllendirir.

More Sentences
ödüllendirmek reward v.
My boss rewarded me with a one-week paid leave.
Patronum beni bir haftalık ücretli izinle ödüllendirdi.

More Sentences
General
ödüllendirmek reward v.
You are rewarding the production of supernumerary embryos, which one might term a stock incentive.
Bir hisse senedi teşviki olarak da adlandırılabilecek olan süpernümerer embriyo üretimini ödüllendiriyorsunuz.

More Sentences
ödüllendirmek adward [obsolete] n.
ödüllendirmek remunerate v.
ödüllendirmek crown v.
ödüllendirmek award a prize v.
ödüllendirmek requite v.
ödüllendirmek recompense v.
ödüllendirmek remunerate with v.
ödüllendirmek place a premium v.
ödüllendirmek reinforce v.
ödüllendirmek remember v.
ödüllendirmek merit [obsolete] v.
ödüllendirmek worthy v.
ödüllendirmek repay v.
ödüllendirmek munerate v.
Idioms
ödüllendirmek give three cheers for someone v.
Archaic
ödüllendirmek reguardon v.
ödüllendirmek meed v.
ödüllendirmek render v.
ödüllendirmek yield v.

Bedeutungen, die der Begriff "ödüllendirmek" mit anderen Begriffen im Englisch Türkisch Wörterbuch erhalten hat: 28 Ergebniss(e)

Türkisch Englisch
General
plaketle ödüllendirmek award someone with a plaque v.
kendisini ödüllendirmek reward oneself v.
kendini ödüllendirmek reward oneself v.
madalyayla ödüllendirmek award a medal v.
Kendini ödüllendirmek give oneself credit v.
kendini ödüllendirmek treat yourself v.
kendini ödüllendirmek treat yourself v.
yeniden ödüllendirmek reconfer v.
şeref payesi ile ödüllendirmek laurel v.
şeref payesi ile ödüllendirmek laureate v.
madalya ile ödüllendirmek medal v.
yanlış şekilde ödüllendirmek misaward v.
Phrasals
olarak taltif etmek/ödüllendirmek honor (someone) as (something) v.
birini bir şey için ödüllendirmek reward someone for something v.
birini bir şey ile ödüllendirmek reward someone with something v.
(birini bir şey için) bir şeyle ödüllendirmek award something (to someone) (for something) v.
(birini bir şey için) bir şeyle ödüllendirmek award (someone) something (for something) v.
(birini bir şey) için (bir şeyle) ödüllendirmek award (one) (something) for (something) v.
(birini/bir şeyi bir şeyle) ödüllendirmek award (someone or something) (something) v.
(birini bir şeyle) ödüllendirmek award (something) to (one) v.
(birini bir şeyle) ödüllendirmek grant (something) to (someone) v.
(birini bir şey) için ödüllendirmek remunerate (one) for (something) v.
(birini/bir şeyi/kendini bir şey) için ödüllendirmek reward (someone, something, or oneself) for (something) v.
(birini/bir şeyi/kendini bir şeyle) ödüllendirmek reward (someone, something, or oneself) with (something) v.
için ödüllendirmek reward for v.
ile ödüllendirmek reward with v.
(birini/kendini) bir şeyle ödüllendirmek treat (someone or oneself) to (something) v.
Colloquial
olarak taltif etmek/ödüllendirmek honor as v.