Türkisch | Englisch | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
General | çifte vatandaşlık | dual nationality n. | ||
In the case of dual nationality, citizens can invoke laws arising from citizenship of the Union. Çifte vatandaşlık durumunda, vatandaşlar Birlik vatandaşlığından kaynaklanan kanunlara başvurabilirler. More Sentences |
||||
Trade/Economic | ||||
Trade/Economic | çifte vatandaşlık | dual nationality n. | ||
In the case of dual nationality, citizens can invoke laws arising from citizenship of the Union. Çifte vatandaşlık durumunda, vatandaşlar Birlik vatandaşlığından kaynaklanan yasalara başvurabilirler. More Sentences |
||||
Law | ||||
Law | çifte vatandaşlık | dual citizenship n. | ||
Tom has dual citizenship. Tom'un çifte vatandaşlığı var. More Sentences |
||||
Politics | ||||
Politics | çifte vatandaşlık | dual citizenship n. | ||
I want my children to have dual citizenship. Çocuklarımın çifte vatandaşlığa sahip olmasını istiyorum. More Sentences |
||||
Politics | çifte vatandaşlık | dual-citizenship n. | ||
Politics | çifte vatandaşlık | double citizenship n. | ||
Politics | çifte vatandaşlık | double nationality n. |