|
- We would have imposed sanctions on them to force them to take back their nationals.
- Vatandaşlarını geri almaya zorlamak için onlara yaptırımlar uygulardık.
- We also need to exert severe pressure on those countries which refuse to take back their own nationals.
- Ayrıca kendi vatandaşlarını geri almayı reddeden ülkelere de ciddi baskı uygulamalıyız.
- We would have imposed sanctions on them to force them to take back their nationals.
- Vatandaşlarını geri almaya zorlamak için onlara yaptırımlar uygulamış olurduk.
- Fed-up citizens tackled a shoplifter and took back what he stole.
- Bıkkın vatandaşlar bir hırsızı etkisiz hale getirdi ve hırsızın çaldıklarını geri aldı.
- I take back what I said.
- Dediğimi geri alıyorum.
- I want you to take back what you said just now.
- Az önce söylediklerini geri almanı istiyorum.
- She took back the coat she lent me.
- Bana ödünç verdiği ceketi geri aldı.
- I wish I could take back all those terrible things I said about you last night.
- Keşke dün gece senin hakkında söylediğim tüm o korkunç şeyleri geri alabilseydim.
- Once you've said something, it can't be taken back.
- Bir şey söyledikten sonra, geri alınamaz.
- Tom took back what he had said about me.
- Tom benim hakkımda söylediklerini geri aldı.
- I'll take back what I said.
- Söylediğimi geri alacağım.
- Words once said can't be taken back.
- Bir kez söylenen söz geri alınamaz.
- I wish I could take back all those terrible things I said about you last night.
- Keşke dün gece senin hakkında söylediğim bütün o berbat şeyleri geri alabilsem.
- Sami took back what we owed him in food.
- Sami ona olan yemek borcumuzu geri aldı.
- He took back what he had said about her.
- Onun hakkında söylediklerini geri aldı.
- I'll take back all I said.
- Söylediğim her şeyi geri alacağım.
- I'll take back everything I said.
- Söylediğim her şeyi geri alacağım.
- It is easier to catch an escaped horse than to take back an escaped word.
- Kaçan bir atı yakalamak, kaçan bir sözü geri almaktan daha kolaydır.
- She took back the coat she lent me.
- Bana ödünç verdiği paltoyu geri aldı.
- I took back everything I said.
- Söylediğim her şeyi geri aldım.
- Tom asked Mary to take back what she said.
- Tom Mary'den söylediklerini geri almasını istedi.
- I'll take back what I said.
- Söylediklerimi geri alacağım.
- He took back everything he said.
- Söylediği her şeyi geri aldı.
- He asked the general to take back his order.
- O, generalden emrini geri almasını istedi.
- I wish I could take back what I said.
- Keşke söylediklerimi geri alabilseydim.
- He took back everything he said.
- O, söylediği her şeyi geri aldı.
- He asked the general to take back his order.
- Generalden siparişini geri almasını istedi.
- I take back what I said.
- Söylediklerimi geri alıyorum.
- I'll take back all I said.
- Tüm söylediklerimi geri alacağım.
- I wish I could take back what I said.
- Keşke söylediğimi geri alabilsem.
- Tom took back what he had said about me.
- Tom benim hakkımda söylediği şeyi geri aldı.
- Did you take back the books?
- Kitapları geri aldın mı?
- Words can't be taken back.
- Sözler geri alınamaz.
- He took back what he had said about me.
- Benim hakkımda söylediklerini geri aldı.
- I take back everything I've said.
- Söylediğim her şeyi geri alıyorum.
Show More (32)
|