refined - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
refined rafine adj.
  • It has identified additives on which more refined data is necessary.
  • Daha rafine verilerin gerekli olduğu katkı maddelerini belirlemiştir.
  • It has identified additives on which more refined data is necessary.
  • Bu raporda daha rafine verilerin gerekli olduğu katkı maddeleri belirlenmiştir.
  • The grain food group contains both whole and refined grains.
  • Tahıllı gıda grubu hem tam hem de rafine tahılları içerir.
Show More (1)
refined kibar adj.
  • She is a very refined lady.
  • Çok kibar bir kadındır.
  • She's elegant and refined.
  • Zarif ve kibar biri.
  • She's elegant and refined.
  • O zarif ve kibardır.
Show More (0)
refined zarif adj.
  • The new model was larger, faster and more refined than its predecessor.
  • Yeni model, selefinden daha büyük, daha hızlı ve daha zarifti.
  • She is a very refined lady.
  • Çok zarif bir hanımefendi.
  • His speech is very refined.
  • Konuşması çok zarif.
Show More (0)