|
- I thought Tom had quit smoking.
- Tom'un sigarayı bıraktığını sanıyordum.
- She quit smoking.
- Sigarayı bıraktı.
- You have decided to quit smoking.
- Sigarayı bırakmaya karar verdin.
- She said that I should quit smoking.
- Sigarayı bırakmam gerektiğini söyledi.
- Quitting smoking is hard.
- Sigarayı bırakmak zordur.
- Wouldn't it be nice if Tom quit smoking?
- Tom sigarayı bıraksa iyi olmaz mıydı?
- My father has quit smoking for his health.
- Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.
- Quit smoking if you don't want to die early.
- Erken ölmek istemiyorsan sigarayı bırak.
- I'm the one who made Tom quit smoking.
- Tom'a sigarayı bıraktıran benim.
- Tom promised Mary he'd quit smoking.
- Tom, Mary'ye sigarayı bırakacağına söz verdi.
- You must quit smoking cigarettes.
- Sigarayı bırakmalısın.
- I quit smoking six months ago.
- Altı ay önce sigarayı bıraktım.
- Tom's doctor told him to quit smoking.
- Tom'un doktoru ona sigarayı bırakmasını söyledi.
- Wouldn't it be nice if Tom quit smoking?
- Tom sigarayı bırakırsa hoş olmaz mıydı?
- I'm the one who made Tom quit smoking.
- Tom'a sigarayı bıraktıran kişi benim.
- You really should quit smoking.
- Gerçekten sigarayı bırakmalısın.
- You've quit smoking, right?
- Sigarayı bıraktın, değil mi?
- Tom advised Mary to quit smoking.
- Tom, Mary'ye sigarayı bırakmasını önerdi.
- I hear you've quit smoking.
- Sigarayı bıraktığını duydum.
- Quitting smoking is easy, quitting you is too hard.
- Sigarayı bırakmak kolay, seni bırakmak çok zor.
- Quitting smoking is hard.
- Sigarayı bırakmak zor.
- Tom quit smoking.
- Tom sigarayı bıraktı.
- I thought you'd quit smoking.
- Sigarayı bırakacağını sanmıştım.
- Tom quit smoking cold turkey.
- Tom sigarayı bıraktı.
- The doctor said that I would have to quit smoking.
- Doktor sigarayı bırakmam gerekeceğini söyledi.
- Tom has quit smoking.
- Tom sigarayı bıraktı.
- My father decided to quit smoking.
- Babam sigarayı bırakmaya karar verdi.
- My father has decided to quit smoking.
- Babam sigarayı bırakmaya karar verdi.
- Quitting smoking isn't easy.
- Sigarayı bırakmak kolay değildir.
- Tom was not able to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakamadı.
- Have you ever tried to quit smoking?
- Hiç sigarayı bırakmayı denediniz mi?
- Tom has made up his mind to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.
- Tom told me that Mary quit smoking.
- Tom bana Mary'nin sigarayı bıraktığını söyledi.
- I'm going to quit smoking.
- Sigarayı bırakacağım.
- Tom asked Mary to quit smoking.
- Tom, Mary'den sigarayı bırakmasını istedi.
- He decided to quit smoking.
- Sigarayı bırakmaya karar verdi.
- Tom is trying to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmaya çalışıyor.
- When are you going to quit smoking?
- Ne zaman sigarayı bırakacaksın?
- Tom promised he'd quit smoking.
- Tom sigarayı bırakacağına söz verdi.
- The doctor advised me to quit smoking.
- Doktor bana sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
- Tom wanted to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmak istiyordu.
- I'm quitting smoking.
- Sigarayı bırakıyorum.
- When did you quit smoking?
- Ne zaman sigarayı bıraktın?
- Tom said that Mary should quit smoking.
- Tom, Mary'nin sigarayı bırakması gerektiğini söyledi.
- I quit smoking three years ago.
- Üç yıl önce sigarayı bıraktım.
- Quitting smoking isn't easy.
- Sigarayı bırakmak kolay değil.
- Tom doesn't have the will power to quit smoking.
- Tom'un sigarayı bırakmak için irade gücü yok.
- It's never too late to quit smoking.
- Sigarayı bırakmak için asla geç değildir.
- You have decided to quit smoking.
- Sigarayı bırakmaya karar verdiniz.
- His doctor advised him to quit smoking.
- Doktoru ona sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- Tom has made up his mind to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmak için kararını verdi.
- I've been trying to quit smoking.
- Sigarayı bırakmaya çalışıyorum.
- I bet I can quit smoking from now on.
- Sigarayı bırakabileceğime artık eminim.
- I can't quit smoking on our trip.
- Yolculuğumuzda sigarayı bırakamam.
- It's hard to quit smoking.
- Sigarayı bırakmak zordur.
- I quit smoking two years ago.
- İki yıl önce sigarayı bıraktım.
- I give my pledge that I will quit smoking.
- Sigarayı bırakacağıma dair söz veriyorum.
- She said that I should quit smoking.
- O, sigarayı bırakmam gerektiğini söyledi.
- Tom swore that he'd quit smoking.
- Tom sigarayı bırakacağına yemin etti.
- Tom finally quit smoking.
- Tom sonunda sigarayı bıraktı.
- Tom says he's trying to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmaya çalıştığını söylüyor.
- I can't quit smoking on our trip.
- Seyahatimizde sigarayı bırakamam.
- You'd better quit smoking.
- Sigarayı bıraksan iyi olur.
- I thought Tom had quit smoking.
- Tom'un sigarayı bıraktığını düşündüm.
- Mary decided to quit smoking.
- Mary sigarayı bırakmaya karar verdi.
- Tom doesn't have the will power to quit smoking.
- Tom'un sigarayı bırakma iradesi yok.
- Tom was not able to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakamıyordu.
- Most people think that quitting smoking is hard to do.
- Çoğu insan sigarayı bırakmanın yapılması zor bir şey olduğunu düşünür.
- Has Tom quit smoking?
- Tom sigarayı bıraktı mı?
- He tried in vain to quit smoking.
- Sigarayı bırakmak için boşuna uğraştı.
- I'm trying to quit smoking.
- Sigarayı bırakmaya çalışıyorum.
- I bet I can quit smoking from now on.
- Bahse girerim bundan sonra sigarayı bırakabilirim.
- He swore to quit smoking.
- Sigarayı bırakacağına yemin etti.
- I'm going to try to quit smoking.
- Sigarayı bırakmaya çalışacağım.
- Tom decided to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.
- She remarked that I should quit smoking.
- Sigarayı bırakmam gerektiğini söyledi.
- The doctor advised me to quit smoking.
- Doktor sigarayı bırakmamı tavsiye etti.
- You must quit smoking.
- Sigarayı bırakmalısın.
- Bob often tries to quit smoking.
- Bob sık sık sigarayı bırakmaya çalışır.
- He is trying to quit smoking.
- Sigarayı bırakmaya çalışıyor.
- Tom asked Mary to quit smoking.
- Tom Mary'den sigarayı bırakmasını rica etti.
- I've quit smoking.
- Sigarayı bıraktım.
- Some people gain weight when they quit smoking.
- Bazı insanlar sigarayı bıraktıklarında kilo alırlar.
- Tom's doctor told him that he should quit smoking.
- Tom'un doktoru ona sigarayı bırakması gerektiğini söyledi.
- I should've quit smoking a long time ago.
- Uzun zaman önce sigarayı bırakmalıydım.
- Tom has decided to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmaya karar verdi.
- Most people think that quitting smoking is a hard thing to do.
- Çoğu insan sigarayı bırakmanın yapılması zor bir şey olduğunu düşünür.
- I quit smoking half a year ago.
- Yarım yıl önce sigarayı bıraktım.
- Tom promised Mary that he'd quit smoking.
- Tom Mary'ye sigarayı bırakacağına dair söz verdi.
- He quit smoking for the sake of his health.
- Sağlığı için sigarayı bıraktı.
- Tom promised Mary he'd quit smoking.
- Tom sigarayı bırakacağına dair Mary'ye söz verdi.
- I'm definitely going to quit smoking!
- Kesinlikle sigarayı bırakacağım!
- The doctor said he wants you to quit smoking.
- Doktor sigarayı bırakmanı istediğini söyledi.
- My father has quit smoking for the sake of his health.
- Babam sağlığı uğruna sigarayı bıraktı.
- He is trying hard to quit smoking.
- O, sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor.
- You should quit smoking.
- Sigarayı bırakmalısın.
- I quit smoking.
- Sigarayı bıraktım.
- Mary resolved to quit smoking.
- Mary sigarayı bırakmaya karar verdi.
- I've been trying to quit smoking.
- Ben sigarayı bırakmaya çalışıyorum.
- I thought you'd quit smoking.
- Ben sigarayı bırakacağını düşündüm.
- My father has quit smoking for the sake of his health.
- Babam sağlığı için sigarayı bıraktı.
- His doctor advised him to quit smoking.
- Doktoru ona sigarayı bırakması tavsiyesinde bulundu.
- It's never too late to quit smoking.
- Sigarayı bırakmak için hiçbir zaman geç değildir.
- Tom is trying very hard to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor.
- Tom advised Mary to quit smoking.
- Tom, Mary'ye sigarayı bırakmasını tavsiye etti.
- I have to quit smoking.
- Sigarayı bırakmak zorundayım.
- It's not easy to quit smoking.
- Sigarayı bırakmak kolay değil.
- Neither Tom nor Mary has quit smoking.
- Ne Tom ne de Mary sigarayı bıraktı.
- My father quit smoking.
- Babam sigarayı bıraktı.
- She remarked that I should quit smoking.
- O. sigarayı bırakmam gerektiğini belirtti.
- I promised myself that I'd quit smoking.
- Sigarayı bırakacağıma dair kendime söz verdim.
- I applaud your decision to quit smoking.
- Sigarayı bırakma kararını alkışlıyorum.
- Tom promised Mary that he'd quit smoking.
- Tom, Mary'ye sigarayı bırakacağına söz verdi.
- I quit smoking a year ago.
- Bir yıl önce sigarayı bıraktım.
- They quit smoking.
- Sigarayı bıraktılar.
- Tom tried to persuade Mary to quit smoking.
- Tom Mary'yi sigarayı bırakması için ikna etmeye çalıştı.
- Tom is trying hard to quit smoking.
- Tom sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor.
- He is trying hard to quit smoking.
- Sigarayı bırakmak için çok uğraşıyor.
- Quitting smoking is difficult.
- Sigarayı bırakmak zordur.
- My doctor told me to quit smoking.
- Doktorum sigarayı bırakmamı söyledi.
Show More (117)
|
