powder - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
powder toz n.
  • It is used in several areas of industry to continuously feed powder and granular materials.
  • Toz ve granül malzemeleri sürekli olarak beslemek için endüstrinin çeşitli alanlarında kullanılmaktadır.
  • It is used in several areas of industry to continuously feed powder and granular materials.
  • Endüstrinin birçok alanında toz ve granül malzemelerin sürekli olarak beslenmesi amacıyla kullanılmaktadır.
  • It is used in several areas of industry to continuously feed powder and granular materials.
  • Çeşitli sanayi alanlarında toz ve granül halindeki malzemeleri sürekli olarak besleme amacıyla kullanılır.
Show More (11)
powder barut n.
  • Our host opened a drawer, and a small box full of black powder was revealed.
  • Ev sahibimiz bir çekmeceyi açtı ve siyah barut dolu küçük bir kutu ortaya çıktı.
  • No man can know them, no hunter can shoot them, with powder and lead - Thoughts are free!
  • Hiçbir insan onları bilemez, hiçbir avcı onları vuramaz, barut ve kurşunla. Düşünceler özgürdür!
Show More (-1)
powder kokain n.
  • We were damned with three powder days during our week-long stay.
  • Bir hafta boyunca kaldığımız süre boyunca kokain dolu üç günle lanetlendik.
Show More (-2)
powder pudra n.
  • If your baby is prone to rashes, you may want to apply diaper cream, powder, or petroleum jelly after cleaning your baby's bottom.
  • Bebeğiniz pişiklere yatkınsa, bebeğinizin altını temizledikten sonra bebek bezi kremi, pudra veya vazelin uygulamak isteyebilirsiniz.
Show More (-2)
powder pudralamak v.
  • I'm just going to go powder my nose.
  • Gidip burnumu pudralayacağım.
Show More (-2)