marital - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
marital evlilik adj.
  • In a proactive approach, marital fidelity and celibacy are essential elements to be stressed when giving information.
  • Proaktif bir yaklaşımla, evlilikte sadakat ve bekarlık, bilgi verirken vurgulanması gereken temel unsurlardır.
  • I am convinced that marital fidelity is a much better means than all kinds of contraceptives.
  • Evlilikte sadakatin her türlü doğum kontrol yönteminden çok daha iyi bir araç olduğuna inanıyorum.
  • Layla and Sami was clearly having serious marital difficulties.
  • Layla ve Sami açıkça evliliklerinde ciddi sorunlar yaşıyorlardı.
Show More (5)