|
- Tom was devastated, but didn't lose hope.
- Tom yıkılmıştı ama umudunu kaybetmemişti.
- Germany's leaders were losing hope.
- Almanya'nın liderleri umutlarını kaybediyordu.
- He sometimes loses hope.
- Bazen umudunu kaybediyor.
- I've lost hope.
- Umudumu kaybettim.
- Tom was devastated, but didn't lose hope.
- Tom harap edilmişti ama umudu kaybetmemişti.
- Tom has lost hope.
- Tom umudunu kaybetti.
- We shouldn't lose hope.
- Umudumuzu kaybetmememiz gerekir.
- Never lose hope!
- Asla umudunu kaybetme!
- He lost hope and killed himself by taking poison.
- Umudunu kaybetti ve zehir içerek kendini öldürdü.
- More and more Russian soldiers lost hope.
- Giderek daha fazla Rus askeri umudunu kaybetti.
- Tom is starting to lose hope.
- Tom umudunu kaybetmeye başlıyor.
- She lost hope.
- Umudunu kaybetti.
- He made Tom lose hope.
- Tom'un umudunu kaybetmesine neden oldu.
- When Di Ma tried for the 966th time, he had already begun to lose hope.
- Di Ma 966. kez denediğinde, çoktan umudunu kaybetmeye başlamıştı.
- We shouldn't lose hope.
- Umudumuzu kaybetmemeliyiz.
- I'm beginning to lose hope.
- Umudumu kaybetmeye başlıyorum.
- Don't lose hope.
- Umudunu kaybetme.
- We lost hope.
- Umudumuzu kaybettik.
- We should not lose hope.
- Umudumuzu kaybetmemeliyiz.
- I'm starting to lose hope.
- Umudumu kaybetmeye başlıyorum.
- I never lost hope.
- Asla umudumu kaybetmedim.
- Never lose hope.
- Asla umudunuzu kaybetmeyin.
- He lost hope and killed himself by taking poison.
- O umudunu kaybetti ve zehir alarak intihar etti.
- Let's never lose hope.
- Asla umudumuzu kaybetmeyelim.
- We shouldn't lose hope.
- Biz umudu kaybetmemeliyiz.
- I was starting to lose hope.
- Umudumu kaybetmeye başlıyordum.
- Sami lost hope yesterday.
- Sami dün umudunu kaybetti.
- Tom lost hope.
- Tom umudunu kaybetti.
- I lost hope.
- Umudumu kaybettim.
- We can't lose hope.
- Umudumuzu kaybedemeyiz.
- He lost hope and killed himself with poison.
- Umudunu kaybetti ve kendini zehirleyerek öldürdü.
- Tom is starting to lose hope.
- Tom umudunu kaybetmeye başladı.
- We must not lose hope.
- Umudumuzu kaybetmemeliyiz.
Show More (30)
|
