|
- It is a dangerous and irresponsible path which George Bush has chosen, and the EU must react robustly.
- George Bush'un seçtiği bu yol tehlikeli ve sorumsuz bir yoldur ve AB buna güçlü bir tepki vermelidir.
- If anybody is going to be irresponsible, let it not be us.
- Eğer birileri sorumsuz davranacaksa, bu biz olmayalım.
- For it was a farmer's irresponsible working practices that caused the epidemic to break out in Great Britain.
- Büyük Britanya'da salgının patlak vermesine neden olan şey bir çiftçinin sorumsuz çalışma uygulamalarıydı.
- The ban on irresponsible selling must, therefore, be maintained as a principle crucial to fair commercial practice.
- Bu nedenle sorumsuz satış yasağı, adil ticari uygulamalar için hayati önem taşıyan bir ilke olarak muhafaza edilmelidir.
- It is a question of irresponsible behaviour as well as poor administration.
- Bu, kötü yönetimin yanı sıra sorumsuz davranışlarla ilgili bir sorundur.
- It is an abhorrent and unethical practice which is totally irresponsible from a scientific point of view.
- Bu, bilimsel açıdan tamamen sorumsuz, tiksindirici ve etik dışı bir uygulamadır.
- It is a question of irresponsible behaviour as well as poor administration.
- Bu, sorumsuz davranışların yanı sıra kötü yönetimle de ilgili bir sorundur.
- In my opinion, they are being rewarded for being tardy and environmentally irresponsible.
- Bana göre, geç kaldıkları ve çevreye karşı sorumsuz oldukları için ödüllendiriliyorlar.
- We must no longer allow citizens' lives to be endangered by irresponsible, self-interested or reprehensible behaviour.
- Vatandaşların hayatlarının sorumsuz, çıkarcı ya da kınanacak davranışlarla tehlikeye atılmasına artık izin vermemeliyiz.
- The ban on irresponsible selling must, therefore, be maintained as a principle crucial to fair commercial practice.
- Bu nedenle, sorumsuz satış yasağı, adil ticari uygulama için çok önemli bir ilke olarak korunmalıdır.
- That is a prejudiced and irresponsible statement.
- Bu önyargılı ve sorumsuz bir açıklamadır.
- That is not a quotation from some irresponsible or lunatic left-winger.
- Bu, sorumsuz ya da çılgın bir solcudan alıntı değildir.
- These involve us telling the truth and not going along with irresponsible language.
- Bunlar doğruyu söylememizi ve sorumsuz bir dil kullanmamamızı gerektirmektedir.
- A political Union which did not manage at all would actually be very irresponsible.
- Hiç yönetmeyen bir siyasi Birlik aslında çok sorumsuz olurdu.
- It is a dangerous and irresponsible path which George Bush has chosen, and the EU must react robustly.
- Bu George Bush'un seçtiği tehlikeli ve sorumsuz bir yoldur ve AB buna güçlü bir tepki vermelidir.
- It is a technically complex directive; Parliament cannot be called irresponsible for exercising its rights.
- Teknik açıdan karmaşık bir direktiftir; Parlamento, haklarını kullandığı için sorumsuz olarak adlandırılamaz.
- My own conclusion is therefore that in its present form the Evans report is irresponsible.
- Bu nedenle benim vardığım sonuç, Evans raporunun mevcut haliyle sorumsuz olduğudur.
- In my opinion, they are being rewarded for being tardy and environmentally irresponsible.
- Bana göre geç kaldıkları ve çevreye karşı sorumsuz oldukları için ödüllendiriliyorlar.
- You cannot count on her because she's too irresponsible.
- Çok sorumsuz olduğu için ona güvenemezsin.
- Tom used to be irresponsible.
- Tom sorumsuzdu.
- You're an irresponsible idiot.
- Sen sorumsuz bir idiotsun.
- Tom seemed irresponsible.
- Tom sorumsuz görünüyordu.
- I can't believe how irresponsible you are.
- Bu kadar sorumsuz olduğuna inanamıyorum.
- I am alarmed by your irresponsible attitude.
- Sorumsuz tavrınız yüzünden paniğe kapıldım.
- You cannot count on her because she's too irresponsible.
- Ona güvenemezsiniz çünkü çok sorumsuz.
- How could I be so irresponsible?
- Nasıl bu kadar sorumsuz olabildim?
- You're an irresponsible idiot.
- Sen sorumsuz bir ahmaksın.
- I think Tom is irresponsible.
- Tom'un sorumsuz olduğunu düşünüyorum.
- Tom didn't seem irresponsible to me.
- Tom bana sorumsuz görünmedi.
- The man charged me with being irresponsible.
- Adam beni sorumsuzlukla suçladı.
- You're an irresponsible idiot.
- Sen sorumsuz bir aptalsın.
- Tom used to be irresponsible.
- Tom eskiden sorumsuzdu.
- The man charged me with being irresponsible.
- Adam beni sorumsuz olmakla suçladı.
- She charged me with being irresponsible.
- Beni sorumsuzlukla suçladı.
- Tom said I was being irresponsible.
- Tom sorumsuz davrandığımı söyledi.
- Tom was very irresponsible.
- Tom çok sorumsuzdu.
- I was very irresponsible.
- Çok sorumsuzdum.
- You're irresponsible.
- Sen sorumsuzsun.
- Tom didn't seem irresponsible to me.
- Tom bana karşı sorumsuz görünmüyordu.
- You were irresponsible.
- Sen sorumsuzdun.
- Tom is irresponsible, isn't he?
- Tom sorumsuz, değil mi?
- Tom is quite irresponsible.
- Tom oldukça sorumsuz.
- Don't you see how irresponsible that is?
- Onun ne kadar sorumsuz olduğunu görmüyor musun?
- How irresponsible!
- Ne sorumsuz!
- I am alarmed by your irresponsible attitude.
- Sorumsuz tavrın beni endişelendiriyor.
- Tom is irresponsible.
- Tom sorumsuz.
- Tom seems irresponsible.
- Tom sorumsuz görünüyor.
- How irresponsible!
- Ne kadar sorumsuz!
- I think Tom is irresponsible.
- Bence Tom sorumsuz.
- Tom and Mary are irresponsible parents.
- Tom ve Mary sorumsuz ebeveynler.
- I was very irresponsible.
- Ben çok sorumsuzdum.
- Tom is pretty irresponsible.
- Tom oldukça sorumsuz.
- She charged me with being irresponsible.
- Beni sorumsuz olmakla suçladı.
- Tom was irresponsible.
- Tom sorumsuzdu.
- I can't believe how irresponsible you are.
- Ne kadar sorumsuz olduğuna inanamıyorum.
- I know that Tom is irresponsible.
- Tom'un sorumsuz olduğunu biliyorum.
- Tom seems to be irresponsible.
- Tom sorumsuz görünüyor.
- Tom is irresponsible.
- Tom sorumsuzdur.
- How could I be so irresponsible?
- Nasıl bu kadar sorumsuz olabilirim?
Show More (56)
|
