|
- I am very hopeful that they will be alongside the original group within the next 12 months.
- Önümüzdeki 12 ay içinde orijinal grubun yanında yer alacaklarından çok umutluyum.
- There are some reasons to be hopeful, but there are still huge reasons to feel frustrated and hopeless.
- Umutlu olmak için bazı nedenler var, ancak hayal kırıklığı ve umutsuzluk hissetmek için hala çok büyük nedenler var.
- If this could be done, I am hopeful of a better future for the world.
- Eğer bu yapılabilirse, dünya için daha iyi bir gelecekten umutluyum.
- I am always a little hopeful yet realistic on two counts.
- Ben her zaman biraz umutluyum ancak iki konuda gerçekçiyim.
- However, they were not only grateful, they were also hopeful.
- Bununla birlikte, sadece minnettar değil, aynı zamanda umutluydular.
- The Commission is hopeful that the questions that still remain open can be resolved reasonably quickly.
- Komisyon, hala açık kalan soruların makul bir hızla çözülebileceği konusunda umutludur.
- Parents were hopeful about the future.
- Ebeveynler gelecek hakkında umutluydu.
- Tom doesn't look very hopeful.
- Tom pek umutlu görünmüyor.
- That sounds hopeful.
- O umutlu görünüyor.
- We have many reasons to be hopeful.
- Umutlu olmak için birçok nedenimiz var.
- We're very hopeful.
- Çok umutluyuz.
- Parents were hopeful about the future.
- Ebeveynler gelecekten umutluydu.
- I'm hopeful that can happen now.
- Onun şimdi olabileceğinden umutluyum.
- A hopeful wish comes through in a dream.
- Umutlu bir dilek rüyada gerçekleşir.
- There are numerous reasons to be hopeful.
- Umutlu olmak için çok sayıda sebep var.
- We have every reason to be hopeful.
- Umutlu olmak için her nedenimiz var.
- That sounds hopeful.
- Kulağa umutlu geliyor.
- Tom looks hopeful.
- Tom umutlu görünüyor.
- Tom isn't hopeful.
- Tom umutlu değil.
- Tom was very hopeful.
- Tom çok umutluydu.
- Don't get too hopeful.
- Çok umutlu olma.
- We remain hopeful that Tom will recover.
- Tom'un iyileşeceği konusunda umutluyuz.
- Tom is very hopeful.
- Tom çok umutlu.
- I'm not feeling hopeful.
- Ben umutlu hissetmiyorum.
- We have every reason to be hopeful.
- Umutlu olmak için her türlü sebebimiz var.
- I'm very hopeful.
- Çok umutluyum.
- Tom doesn't look very hopeful.
- Tom çok umutlu görünmüyor.
- There are numerous reasons to be hopeful.
- Umutlu olmak için sayısız sebep var.
- I'm very hopeful for the future.
- Gelecek için çok umutluyum.
- We have many reasons to be hopeful.
- Umutlu olmak için pek çok nedenimiz var.
- I'm not feeling hopeful.
- Umutlu hissetmiyorum.
Show More (28)
|
|
- In South Korea too, we see very hopeful movements in the direction of abolishing capital punishment.
- Güney Kore'de de idam cezasının kaldırılması yönünde umut verici adımlar atıldığını görüyoruz.
- However, there are some hopeful signs.
- Bununla birlikte, bazı umut verici işaretler var.
- The possibilities opened up by research with adult stem cells are very hopeful and much closer.
- Yetişkin kök hücrelerle yapılan araştırmaların sunduğu olanaklar çok umut verici ve çok daha yakın.
- This is a hopeful sign towards democracy and self-determination.
- Bu, demokrasi ve kendi kaderini tayin etme yönünde umut verici bir işarettir.
- However, there are some hopeful signs.
- Bununla birlikte, bazı umut verici işaretler de vardır.
Show More (2)
|
