drum - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
drum davul n.
  • I couldn't afford to get you a new drum.
  • Sana yeni bir davul alacak param yoktu.
  • Saule, give the drum.
  • Saule, bana davulu ver.
  • Tom said he wanted to buy a drum set.
  • Tom bir davul seti almak istediğini söyledi.
Show More (24)
drum davul sesi n.
  • This comment probably applies to us all, given the drum rolls we play all over the place.
  • Her yerde çaldığımız davul sesleri göz önüne alındığında, bu yorum muhtemelen hepimiz için geçerlidir.
  • Tom heard the drums.
  • Tom davul seslerini duydu.
  • I hear the drum.
  • Davulun sesini duyuyorum.
Show More (0)
drum tamtam n.
  • While the drums of war are rumbling, Europe is quarrelling.
  • Savaş tamtamları çalarken, Avrupa kavga ediyor.
  • The drums of war are beating.
  • Savaş tamtamları çalıyor.
Show More (-1)
drum parmaklarıyla tempo tutmak v.
  • Tom drummed on the desk.
  • Tom masanın üzerinde parmaklarıyla tempo tuttu.
  • Tom drummed his fingers on the table.
  • Tom masada parmaklarıyla tempo tuttu.
Show More (-1)
drum bidon n.
  • Every week a 25 litre drum was taken away and the chef was given GBP 5, part of the black economy.
  • Her hafta 25 litrelik bir bidon alınıyor ve şefe kara ekonominin bir parçası olan 5 Sterlin veriliyor.
Show More (-2)