|
- A great many people, however, are perplexed, and fear that enlargement will be to their detriment.
- Ancak pek çok kişinin kafası karışmış durumda ve genişlemenin kendi zararlarına olacağından korkuyorlar.
- I regret that this is to the detriment of an objective discussion.
- Bunun objektif bir tartışmaya zarar vermesinden üzüntü duyuyorum.
- That would be to the detriment of Europe's economic position.
- Bu da Avrupa'nın ekonomik konumuna zarar verir.
- These changes should not be to the detriment of consumer safety.
- Bu değişiklikler tüketici güvenliğine zarar vermemelidir.
- This should not, of course, be done to the detriment of food safety.
- Bu elbette gıda güvenliğine zarar verecek şekilde yapılmamalıdır.
- Road safety will be enhanced, and the detriment to people and nature will be minimised.
- Yol güvenliği artırılacak, insanlara ve doğaya verilen zarar en aza indirilecektir.
- The poor educational policy is a detriment to Japan.
- Zayıf eğitim politikası Japonya'ya zarar veriyor.
Show More (4)
|
