bark - Englisch Türkisch Sätze
Englisch Türkisch
bark havlamak v.
  • This cannot be a natural development, because we are barking up the wrong tree.
  • Bu doğal bir gelişme olamaz, çünkü yanlış ağaca havlıyoruz.
  • Her dog started barking like crazy.
  • Onun köpeği deli gibi havlamaya başladı.
  • The dog barked a lot.
  • Köpek çok havlıyordu.
Show More (96)
bark havlama n.
  • Her bark is worse than her bite.
  • Havlaması ısırmasından daha kötü.
  • The hyena's bark sounds like laughter.
  • Sırtlanın havlaması kahkaha gibi geliyor.
  • Her bark is worse than her bite.
  • Onun havlaması onun ısırmasından daha kötüdür.
Show More (4)
bark kabuk n.
  • The birch has white bark.
  • Huş ağacının beyaz bir kabuğu var.
  • Birch trees have white bark.
  • Huş ağaçlarının beyaz kabukları vardır.
  • Birch trees have white bark.
  • Huş ağaçlarının beyaz kabuğu var.
Show More (1)
bark ağaç kabuğu n.
  • Bears often scratch their backs on the bark of trees.
  • Ayılar genellikle sırtlarını ağaç kabuklarına çizerler.
  • The bark of this tree is very rough.
  • Bu ağacın kabuğu çok sert.
  • Bears often scratch their backs on the bark of trees.
  • Ayılar sık sık sırtlarını ağaçların kabuğunda kaşırlar.
Show More (0)
bark öksürmek v.
  • Tom barked.
  • Tom öksürdü.
Show More (-2)