İngilizce | Türkçe | |
---|---|---|
Phrases | ||
İfadeler | you can't unring a bell expr. | olmuşa/ölmüşe çare yok |
İfadeler | you can't unring a bell expr. | olmuşla ölmüşe çare yok |
İfadeler | you can't unring a bell expr. | ölüyü diriltemezsin |
İfadeler | you can't unring a bell expr. | bardak kırıldı artık |
İfadeler | you can't unring a bell expr. | herkesin kulağına gitti artık |
İfadeler | you can't unring a bell expr. | sağır sultan bile duydu artık |
İfadeler | you can't unring a bell expr. | duymayan kalmadı zaten |
İfadeler | you can't unring a bell expr. | olan oldu/olmuş |
Proverb | ||
Atasözü | you can't unring a bell | yayılan bir haberi veya skandalı geri alamazsın |
Atasözü | you can't unring a bell | laf torbaya girmez |
Atasözü | you can't unring a bell | ölüyü/ölmüşü diriltemezsin |
Atasözü | you can't unring a bell | kesilen baş yerine konmaz |