Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | linç | lynching i. | ||
We have seen horrible events such as lynchings in the last few days. Son birkaç gün içinde linç gibi korkunç olaylara şahit olduk. More Sentences |
||||
Law | ||||
Hukuk | linç | lynching i. | ||
Tom hid in Ali's house to escape lynching by the angry Tatoebans. Tom, öfkeli Tatoebacıların lincinden kaçmak için Ali'nin evinde saklandı. More Sentences |
||||
General | ||||
Genel | linç | lynch i. | ||
Idioms | ||||
Deyim | linç | a necktie party i. | ||
Law | ||||
Hukuk | linç | lynch i. | ||
Slang | ||||
Argo | linç | necktie party i. |