Geçmiş

it's time

"it's time" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 4 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	it's time expr.	saat geldi
2	Konuşma Dili	it's time expr.	saati geldi
3	Konuşma Dili	it's time expr.	zamanı geldi
Speaking
4	Konuşma	it's time expr.	vakit geldi

"it's time" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 113 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Proverb
1	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	geç olsun da güç olmasın
2	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	hiç olmamasındansa geç olması daha iyidir
3	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	hiç varamamaktansa geç varmak daha iyidir
4	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	zamanında olması için hayati risk almaktansa geç olması daha iyidir
5	Atasözü	(it's) better to be late than be dead on time	zamanında varmak için hayatını riske atmaktansa geç varmak daha iyidir
Colloquial
6	Konuşma Dili	now it's time for expr.	şimdi sırada (..) var
7	Konuşma Dili	(it's) time to cruise expr.	ayrılık zamanı
8	Konuşma Dili	(it's) time to cruise expr.	gitme vakti
9	Konuşma Dili	(it's) time to cruise expr.	yola koyulma vakti geldi
10	Konuşma Dili	(it's) time to cruise expr.	yol göründü
11	Konuşma Dili	(it's) time to cruise expr.	gitme vakti geldi
12	Konuşma Dili	(it's) about time expr.	zamanı geldi de geçiyor
13	Konuşma Dili	(it's) about time expr.	zamanı çoktan gelmişti
14	Konuşma Dili	(it's) about time expr.	sonunda, geç bile oldu/kaldı
15	Konuşma Dili	(it's) bout time expr.	zamanı geldi de geçiyor
16	Konuşma Dili	(it's) bout time expr.	zamanı çoktan gelmişti
17	Konuşma Dili	(it's) bout time expr.	sonunda, geç bile oldu/kaldı
18	Konuşma Dili	(it's) time to call it a day expr.	bugünlük bu kadar
19	Konuşma Dili	(it's) time to call it a day expr.	bugünlük bu kadar çalışma yeter
20	Konuşma Dili	(it's) time to call it a day expr.	bugünlük paydos
21	Konuşma Dili	(it's) time to call it a day expr.	bugünlük yeter
22	Konuşma Dili	(it's) time to call it a night expr.	bu gecelik bu kadar
23	Konuşma Dili	(it's) time to call it a night expr.	bu gecelik bu kadar çalışma yeter
24	Konuşma Dili	(it's) time to call it a night expr.	bu gecelik paydos
25	Konuşma Dili	(it's) time to call it a night expr.	bu gecelik yeter
26	Konuşma Dili	(it's) time to hit the road expr.	gitme zamanı
27	Konuşma Dili	(it's) time to hit the road expr.	yola koyulma/çıkma vakti
28	Konuşma Dili	(it's) time to hit the road expr.	ayrılma zamanı
29	Konuşma Dili	(it's) time to shove off expr.	gitme zamanı
30	Konuşma Dili	(it's) time to shove off expr.	yola koyulma/çıkma vakti
31	Konuşma Dili	(it's) time to shove off expr.	ayrılma zamanı
32	Konuşma Dili	it's crunch time expr.	karar anı
33	Konuşma Dili	it's crunch time expr.	kritik zaman/an
34	Konuşma Dili	it's crunch time expr.	dönüm noktası
35	Konuşma Dili	it's high time (that)... expr.	…'nın zamanı çoktan gelmişti
36	Konuşma Dili	it's high time (that)... expr.	…'nın zamanı geldi de geçiyor
37	Konuşma Dili	it's high time (that)... expr.	…'nın zamanı geldi
38	Konuşma Dili	it's about time (that)... expr.	…'nın zamanı çoktan gelmişti
39	Konuşma Dili	it's about time (that)... expr.	…'nın zamanı geldi de geçiyor
40	Konuşma Dili	it's about time (that)... expr.	…'nın zamanı geldi
Idioms
41	Deyim	(It's) time to shove off expr.	çıkmak zorundayım
42	Deyim	(It's) time to shove off expr.	gitmek zorundayım
43	Deyim	(it's) time to jet off (to some place) expr.	(bir yere) uçuş vakti
44	Deyim	(it's) time to jet off (to some place) expr.	(bir yere uçakla) gitme zamanı
45	Deyim	it's payback time expr.	ödeşme zamanı
46	Deyim	it's payback time expr.	intikam zamanı
47	Deyim	it's payback time expr.	öç alma vakti
48	Deyim	it's payback time expr.	karşılığını ödeme zamanı
49	Deyim	it's payback time expr.	yaptığını/yaptıklarını ödeme zamanı
50	Deyim	it's payback time expr.	yaptığının/yaptıklarının cezasını çekme vakti
51	Deyim	it's payback time expr.	yaptığının/yaptıklarının bedelini ödeme zamanı
Speaking
52	Konuşma	it's high time i.	artık zamanı
53	Konuşma	it's high time i.	(birşeyi yapmanın) tam zamanı
54	Konuşma	it's time to face the facts i.	gerçeklerle yüzleşmenin zamanı
55	Konuşma	it's time for justice i.	adalet zamanı
56	Konuşma	It's time to hit the road expr.	ayrılma zamanım geldi
57	Konuşma	this time it's different expr.	bu defa farklı
58	Konuşma	it's for the best that i take some time off expr.	bir süreliğine izin alsam çok iyi olacak
59	Konuşma	it's the second time expr.	bu ikinci oluyor
60	Konuşma	it's the third time expr.	bu üçüncü oluyor
61	Konuşma	he said it's the first time he's ever done this expr.	böyle bir şeyi ilk defa yaptığını söyledi
62	Konuşma	it's time for your bath expr.	banyo vaktiniz geldi
63	Konuşma	it's time for a change expr.	değişim vakti/zamanı
64	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey oldu
65	Konuşma	it's the worst time of the year for all of us expr.	hepimiz için yılın en kötü zamanıdır
66	Konuşma	it's time to let go of the past expr.	geçmişi bırakmanın vakti geldi
67	Konuşma	it's time to go expr.	gitme zamanı
68	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey zaman geçti
69	Konuşma	it's time to go home expr.	eve gitme zamanı
70	Konuşma	it's time we should be going expr.	gitmemiz gerek
71	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epeyce oldu
72	Konuşma	it's my time of the month expr.	günümdeyim
73	Konuşma	it's time to run expr.	gitme/ayrılma vakti
74	Konuşma	it's show time expr.	gösteri başlasın
75	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epeyce bir zaman geçti
76	Konuşma	it's about time! expr.	hele şükür!
77	Konuşma	it's time to push off expr.	gitme/ayrılma vakti
78	Konuşma	it's time to go expr.	gitme vakti
79	Konuşma	it's time to push along expr.	gitme/ayrılma vakti
80	Konuşma	it's time to go expr.	gitme/ayrılma vakti
81	Konuşma	It's time to hit the road expr.	gitme zamanım geldi
82	Konuşma	it's time to move along expr.	gitme/ayrılma vakti
83	Konuşma	it's time we should be going expr.	gitme vakti
84	Konuşma	it's time to leave expr.	gitme/ayrılma vakti
85	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey geçti
86	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epeyce zaman geçti
87	Konuşma	it's been a long time since we talked expr.	görüşmeyeli uzun zaman oldu
88	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey bir zaman geçti
89	Konuşma	it's been quite a long time expr.	epey süre
90	Konuşma	it's time to split expr.	gitme/ayrılma vakti
91	Konuşma	it's been a long time since we talked expr.	konuşmayalı uzun zaman oldu
92	Konuşma	it's almost time to go expr.	neredeyse gitme zamanı
93	Konuşma	it's about time! expr.	nihayet! sitem belirtir
94	Konuşma	it's time you learned to read expr.	okumayı öğrenme zamanın geldi
95	Konuşma	it's my time of the month expr.	reglim
96	Konuşma	I think it's time for us to leave expr.	sanırım gitme vaktimiz geldi
97	Konuşma	it's time to drop the fairytales expr.	peri masallarını bırakıp gitme zamanı
98	Konuşma	it's just a matter of time before they find you expr.	seni burada bulmaları an meselesi
99	Konuşma	it's my time of the month expr.	regl olmuşum
100	Konuşma	now it's time to pay up expr.	pamuk eller cebe
101	Konuşma	it's high time expr.	tam vakti
102	Konuşma	it's been a long time expr.	uzun zaman oldu
103	Konuşma	it's a race against time expr.	vakit çok dar
104	Konuşma	it's been a long time expr.	uzun zaman geçti
105	Konuşma	it's been a long time expr.	uzun süre geçti
106	Konuşma	It's time to hit the road expr.	yola koyulma zamanım geldi
107	Konuşma	it's time to eat expr.	yemek yeme zamanı
108	Konuşma	it's time for expr.	zamanı geldi
109	Konuşma	it's been a long time since we talked expr.	uzun zamandır görüşemedik
110	Konuşma	it's been a long time expr.	uzun süre oldu
111	Konuşma	it's about time expr.	zamanı geldi
112	Konuşma	it's high time expr.	zamanı geldi de geçti bile
Slang
113	Argo	it's feeding time at the zoo expr.	tıkınma zamanı