Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | düşmanlar | enemies i. | ||
Mr President-in-Office, you quoted from Karl Popper's The Open Society and its Enemies. Sayın Dönem Başkanı, Karl Popper'in Açık Toplum ve Düşmanları adlı kitabından alıntı yaptınız. More Sentences |
||||
Genel | düşmanlar | adversaries i. | ||
Former allies are now adversaries, and former adversaries are now allies. Eski müttefikler şimdi düşman, eski düşmanlar da şimdi müttefik. More Sentences |
||||
Genel | düşmanlar | opponents i. | ||
Colloquial | ||||
Konuşma Dili | düşmanlar | oppo i. |
Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yeni düşmanlar edinmek | make new enemies f. |
Phrases | ||
İfadeler | baş düşmanlar | the worst of enemies i. |
Politics | ||
Siyasal | istiklal ve cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler | the enemies conspiring against your independence and your republic, may have behind them a victory unprecedented in the annals of the world i. |
Military | ||
Askeri | baş düşmanlar | arch-rivals i. |