| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Konuşma | don't bother! expr. | zahmet etmeyin! | ||
|
Don't bother doing that today. Bugün bunu yapmak için zahmet etmeyin. More Sentences |
||||
| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| Speaking | ||||
| Konuşma | don't bother me expr. | beni rahatsız etme | ||
|
Don't bother me. Beni rahatsız etme. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Konuşma Dili | don't bother me none expr. | benim için fark etmez | ||
| Konuşma Dili | don't bother me! exclam. | defol git! | ||
| Konuşma Dili | don't bother me! exclam. | git başımdan! | ||
| Konuşma Dili | don't bother me! exclam. | beni rahat bırak! | ||
| Speaking | ||||
| Konuşma | don't bother to write no one would read expr. | boşuna yazma kimse okumaz | ||
| Konuşma | It don't bother me none expr. | bana göre hava hoş | ||
| Konuşma | don't go to the bother expr. | sen zahmet etme | ||
| Konuşma | don't go to the bother expr. | sen zahmete girme | ||
| Konuşma | don't bother me expr. | rahatsız etme beni | ||
| Konuşma | don't bother your pretty little head expr. | sıkma tatlı canını | ||
| Konuşma | don't go to the bother expr. | zahmet etme | ||
| Konuşma | don't go to the bother expr. | zahmete girme | ||
