| İngilizce | Türkçe | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| Genel | to be precise zf. | tam olarak | ||
|
He said he was already more than fifty years old, fifty five, to be precise. Zaten elli yaşından fazla olduğunu söyledi, tam olarak elli beş. More Sentences |
||||
| Phrases | ||||
| İfadeler | to be precise expr. | aslını söylemek gerekirse | ||
| İfadeler | to be more precise expr. | daha iyi ifadeyle | ||
| İfadeler | to be more precise expr. | daha kesin olmak gerekirse | ||
| İfadeler | to be more precise expr. | daha iyi anlatmak gerekirse | ||
| İfadeler | to be more precise expr. | daha açık olmak gerekirse | ||
| İfadeler | to be more precise expr. | daha doğrusunu söylemek gerekirse | ||
| İfadeler | to be precise expr. | kesin konuşmak gerekirse | ||
| İfadeler | to be precise expr. | kesin konuşursak | ||
| İfadeler | to be more precise expr. | tam olarak söylemek gerekirse | ||
| İfadeler | to be more precise expr. | tam olarak belirtmek gerekirse | ||
