a gift

"a gift" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 56 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	receive a gift f.	hediye almak
We are anticipating receiving a gift from our uncle. Amcamızdan bir hediye almayı bekliyoruz. More Sentences
2	Genel	accept a gift f.	hediye almak
When was the last time you accepted a gift? En son ne zaman hediye aldın? More Sentences
3	Genel	gift for a poem of praise i.	caize
4	Genel	gift to a superior i.	sungu
5	Genel	a rare gift i.	nadir bir yetenek
6	Genel	give as a gift f.	hediye etmek
7	Genel	get a gift f.	hediye almak
8	Genel	have a gift for f.	doğal yeteneği olmak
9	Genel	have a gift for f.	doğuştan yetenekli olmak
10	Genel	have a gift for f.	doğal becerisi olmak
11	Genel	accept as a gift f.	hediye olarak kabul etmek
12	Genel	get a gift from someone f.	birinden hediye almak
13	Genel	wrap a gift f.	hediye sarmak
14	Genel	as a free gift zf.	armağan olarak
Phrasals
15	Öbek Fiiller	give a gift of something to someone f.	(bir kimseye birşey(i)) hediye etmek
Phrases
16	İfadeler	this is a gift for you expr.	bu size bir hediye
17	İfadeler	this is a gift for you expr.	bu sana bir hediye
Proverb
18	Atasözü	never look a gift horse in the mouth	beleş atın dişine bakılmaz
19	Atasözü	do not look a gift horse in the mouth	misafir umduğunu değil bulduğunu yer
20	Atasözü	don't look a gift horse in the mouth	beleş atın dişine bakılmaz
21	Atasözü	don't look a gift horse in the mouth	bedava gelen şeyde kusur aranmaz
Colloquial
22	Konuşma Dili	get a gift f.	hediye almak
23	Konuşma Dili	get a gift f.	gereken miktarda almak
24	Konuşma Dili	get a gift f.	yetecek kadar almak
25	Konuşma Dili	get a gift f.	bir doz almak
Idioms
26	Deyim	a gift horse i.	hediye olarak verilen şey
27	Deyim	a gift horse i.	defolu/hasarlı hediye
28	Deyim	a gift horse i.	istenmeyen hediye
29	Deyim	look a gift horse in the mouth f.	bulup da bunamak
30	Deyim	have a gift for gab f.	ağzı iyi laf yapmak
31	Deyim	have a gift for gab f.	ağzı laf yapmak
32	Deyim	have a gift for gab f.	dili iyi kullanmak
33	Deyim	get a gift of (something) f.	ihtiyaç duyduğu şeyi elde etmek
34	Deyim	get a gift of (something) f.	gerekeni almak
35	Deyim	get a gift of (something) f.	bir doz almak
36	Deyim	get a gift of (something) f.	ihtiyaç duyduğu dozu almak
37	Deyim	get a gift of (something) f.	ihtiyacını gidermek
38	Deyim	have a gift for (doing) something f.	(bir şey yapmaya) doğal yeteneği olmak
39	Deyim	have a gift for (doing) something f.	bir şey (yapma) konusunda doğal becerisi olmak
40	Deyim	have a gift for (doing) something f.	bir şey (yapma) konusunda doğuştan yetenekli olmak
41	Deyim	must not look a gift-horse in the mouth expr.	armağana paha biçilmez
42	Deyim	don't look a gift horse in the mouth expr.	hediye atın dişine bakılmaz
43	Deyim	don't look a gift horse in the mouth expr.	üzümünü ye bağını sorma
Speaking
44	Konuşma	it's a gift expr.	allah vergisi
45	Konuşma	don't look a gift horse in the mouth expr.	bahşiş atın dişine bakılmaz
46	Konuşma	accept as a gift expr.	hediye olarak kabul et
47	Konuşma	you still got a gift for the bullshit expr.	hala saçmalamakta üstüne yok
48	Konuşma	can you wrap it as a gift? expr.	hediye paketi yapabilir misiniz?
49	Konuşma	what a nice gift/present expr.	ne güzel bir hediye
50	Konuşma	what a nice gift/present expr.	ne güzel hediye
51	Konuşma	it was a gift from my wife expr.	karımdan hediye
52	Konuşma	I have a little gift for you expr.	sana küçük bir hediyem var
Law
53	Hukuk	a deathbed gift i.	ölüme bağlı hibe
54	Hukuk	a deathbed gift i.	ölüme bağlı bağış
55	Hukuk	a gift causa mortis i.	ölüme bağlı hibe
56	Hukuk	a gift causa mortis i.	ölüme bağlı bağış